İTÜ mezunu Halit Ayar'ın öldürülmesi davasında ilk duruşma yapıldı

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde para istedikleri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu Halit Ayar'ı bıçaklayarak öldürdükleri, bir kişiyi de yaraladıkları gerekçesiyle iki sanığın tutuklu yargılandığı dava dosyası, mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderildi.

İTÜ mezunu Halit Ayar'ın öldürülmesi davasında ilk duruşma yapıldı

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmaları alındı.

Tutuklu sanık Erhan Kurdal, kimseyi gasbetmediğini, Halit Ayar ve arkadaşlarıyla diyaloğa girmediğini söyledi.

Kurdal savunmasında, olay günü gezmeye çıktığını anlatarak, "Evet ben bir bardak bira istedim doğru. Sonra alkolün verdiği cesaretle diyelim, onlarla kavgaya başladık. Onlar bize vurdu biz de onlara vurduk. Arkamı döndüğümde yerde bir arkadaş yatıyordu, ölen arkadaşmış. İki tekme vurdum. Elimdeki cam şişeyi kırıp salladım ama saldırmadım. İsabet edip etmediğini bilmiyorum. Bıçaklama anını görmedim. Biz bira istedik. Yumrukla birbirimize girdik. Evet tekme attım, kendimizi korumak amaçlı saldırdık. O yüzden böyle bir olay gerçekleşti. Bıçaklandığını bilsem tekme atmazdım. Bıçaklanmış kişiye tekme atacak kadar insafsız değilim. Çok alkollüydüm. Para isteme falan da olmadı." ifadelerini kullandı.

Kurdal'ın ardından savunma yapan diğer tutuklu sanık Emra Yaşar, Kırklareli Açık Cezaevi'nden bir haftalık izine çıktığını, oturduğu semtteki parkta alkol alırken tesadüf eseri sanık Kurdal ile karşılaştığını dile getirdi.

Sanık Kurdal'ın hiç parası olmadığını anlatan sanık Yaşar, "Saat 20.00’ye kadar parkta takıldık. Erhan, 'Bir yerlere gidelim.' diye çok ısrar etti. Erhan’ın evine uğradık. Üzerini değiştirip yanına hançer bıçağı aldı. Ben Erhan’ın saldırgan yapısını bildiğim için, bir felaket olmasını istemediğimden bıçağı ondan aldım. Çünkü daha önce Erhan’ın bir olayına şahit olmuştum. Tekrar parka gittik. Ben bu bıçağı parkın yakınındaki tekel bayisine bırakmak istedim ancak bayi sahibi kabul etmedi. Oradan bira aldık ve parkta içmeye devam ettik. Sonra İstiklal’e gittik. Benim o gün üzerimde bulunan 300-400 lira para bitmişti." diye konuştu.

Sanık Yaşar, Kurdal'ın Şişhane metro durağının orada duran 3 kişinin yanına gittiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Ben, o 3 kişinin Erhan'ın arkadaşı olduğunu sandım. Konuşuyorlardı ama ne konuştuklarını duymadım. Erhan içlerinden birine tokat attı. O kişi de 'Ben babamdan bu yaşıma kadar tokat yemedim.' dedi. Sonra üçü birden Erhan’a saldırdı. Erhan’ın ağzından burnundan kanlar geldiğini görünce ben de ayırmak için yanlarına gittim. İçlerinden şişman olanı bana saldırdı. Can havliyle bıçağı alıp ben de onlara saldırdım. Onlar bana vuruyordu, ben de rastgele bıçağı sallıyordum. 'Polis' diye bağırdılar. Kaçtım eve gittim. Pişmanım. Bunun savunulacak bir tarafı yok. Kimseyi gasbetmedim. Neticede bir can gitmiş. Çok alkol almıştım. Kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum. Uyuşturucu madde kullanmıyorum."

Müşteki Mustafa Sinan Nalçacı ise metro durağı önünde otururken her iki sanığın yanlarına geldiğini, ikisi arasında yarım metreden az mesafe olduğunu ve sanık Erhan Kurdal'ın "Biranız var mı?" diye sorduğunu belirtti.

Sanık Kurdal'ın elindeki şişeye kendi biralarından döktüklerini ifade eden Nalçacı, "Erhan, diğer arkadaşını kastederek 'Arkadaşın şişesi yok, 2 tek atın.' dedi. Biz, 'Şurada tekel bayi var oradan alabilirsiniz.' dedik. Erhan, 'Sana mı soracağım lan?' dedi. Olay çıkmasın diye Erhan’a sarıldım. 'Ne yapıyorsun, hepimiz kardeşiz.' dedim. İki sanık Tolga’yı yumrukluyorlardı. Sanık Emra yanıma geldi. Biz onunla yumruklaşmaya başladık. Bıçağını çıkardı. Tolga’ya 'Bıçakları var.' diye bağırdım ve koşmaya başladım. Emra, bıçağı önce kol dirseğime sapladı. Koşuyordum. Arkama baktığımda Tolga geliyordu ama Halit yere düştü. Sanıkların ikisi Halit’in üzerine çullandı. Aynı anda biri bıçaklıyor, biri tekmeliyordu. Dondum, kaldım. Sonra yardıma koştum. Sanık Emra bu kez beni 5 kere farklı yerlerimden bıçakladı." ifadelerini kullandı.

Müşteki Tolga Ozan da ifadesinde olay gününü anlatarak, sanık Emra’nın kendisine de bıçakla saldırdığını, bir parmak mesafeyle kurtulduğunu dile getirdi.

"Adaletin yerine getirilmesini istiyorum"

Halit Ayar’ın annesi müşteki Hanife Ayar ise iki sanıktan da şikayetçi olduğunu belirterek, "Oğluma o şekilde nasıl davrandılarsa… Adaletin yerine getirilmesini istiyorum. Oğlumun arkadaşlarının ifadelerine inanıyorum. Onlar 10-15 senelik arkadaşlar. Oğlumun kanının yerde kalmasını istemiyorum." diye konuştu.

Baba Mehmet Ayar da "Binbir zahmetle büyüttüğümüz evladımız Halit’i katleden bu katillerden şikayetçiyim. Gün yüzü göremesinler. Başka anaların, babaların canı yanmasın." dedi.

Mahkeme heyeti, her iki sanığın tutukluluk halinin devamına, katılma taleplerinin de kabulüne hükmetti. Dosyanın, mütalaasını hazırlaması için celse arasında cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmeden heyet, önceden çağrılan bazı tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

dava beyoğlu İstiklal Caddesi itü Halit Ayar