Sanayi üretimi kasımda beklentileri aştı
- Arındırılmamış sanayi üretim endeksi Kasım 2017'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,9 artarak ekonomistlerin beklentilerini aştı - AA Finans Analisti ve ekonomist Bürümcekçi: - "Son çeyrekte büyümenin yüzde 6 ve üzerinde gerçekleşmesi durumunda 2017 yılı tamamında GSYH büyümesi yüzde 7 seviyesini aşacak" - Halk Yatırım Araştırma Direktörü Tokalı: - "2017'nin son çeyreğinde yüzde 7 civarında ve yılın tamamında da yüzde 7,5’lik büyüme tahminimizi koruyoruz. Bu yıla ilişkin büyüme tahminimiz ise yüzde 4" - Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Erkan: - "2018 için 140 milyar TL olarak uygulanması beklenen KGF'nin enerji, savunma, otomotiv gibi sektörlerdeki yatırımlara yöneltilerek yüksek teknolojili ürün ihracatının artırılması Türkiye'nin büyüme dinamikleri açısından son derece yerinde olur"
İSTANBUL (AA) - ERHAN CİHAN ÜNAL - Sanayi sektöründeki gelişmeyi gösteren sanayi üretim endeksi, arındırılmamış verilerle Kasım 2017'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,9 artarak beklentilerin üzerine çıktı.
Arındırılmamış sanayi üretim endeksi kasımda yüzde 6,9, takvim etkisinden arındırılmış endeks de yüzde 7 artarak ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, Kasım 2017'de sanayi üretim endeksinde yüzde 5,6, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinde ise yıllık bazda yüzde 5,9 artış bekliyordu.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,7'lik artış kaydedildiğini, katma değer artışının ise yüzde 14,8 düzeyinde olduğunu belirterek, "Son çeyreğin ilk 2 ayı sonunda ise üretim artış hızı yüzde 8 civarına yavaşlamıştır. Aralık ayında da belirgin bir sürpriz olmazsa son çeyrekte üretim artışı yüzde 7-8 aralığında gerçekleşecek gibi durmaktadır." ifadelerini kullandı.
Bürümcekçi, son verilerin, sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki göz önüne alındığında son çeyrek GSYH büyümesi açısından olumlu sinyal verdiğini, son çeyrekte büyümenin yüzde 6 ve üzerinde gerçekleşmesi durumunda 2017 tamamında GSYH büyümesinin yüzde 7 seviyesini aşabileceğini kaydetti.
Mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin ise bir önceki aya göre yüzde 0,3 artış gösterdiğini belirten Bürümcekçi, şu görüşleri dile getirdi:
"Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izlediğimiz söz konusu endeks, aşırı dalgalı seyrini 2017 yılında da sürdürmekte. Temmuzdaki yüzde 2,3’lük artış ile tarihi zirve görülmüş, ağustosta ise yatay kalmıştı. Son 3 aydır ise üst üste artarak yeni tarihi zirvesini bu ay gördü. Söz konusu göstergenin aydan aya büyük oynaklık göstermesi, üretimdeki ana eğilimi belirlemekte zaman zaman zorluk çıkarmaktadır. Çeyrekler bazında bakıldığında, ilk çeyrekte ortalama yüzde 1,4 artış, ikincide yüzde 1,7 ve üçüncü çeyrekte ise yüzde 1,9 ile kademeli güçlenmenin devam ettiği izlenmişti. Son çeyrekte ise yüzde 1,3 ile hafif hız kesmiştir."
- "Yüzde 7,5’lik büyüme tahminimizi koruyoruz"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da geçen yılın son çeyreğine ait 2 aylık dönemde kaydedilen, yıllık bazda arındırılmamış olarak yüzde 8 ve arındırılmış olarak da yüzde 7,2’lik artışların, sanayi üretiminde beklenen ivme kaybının korkutucu boyutta olmayacağına dair beklentileri desteklediğini kaydetti.
Tokalı, aralık ayında önceki yıla göre daha az iş günü nedeniyle arındırılmamış verilerde daha düşük bir yıllık artış oranının mümkün olduğunu ifade ederek, "Tüm çeyrek değerlendirmemizde, güven endekslerinde gözlenen zayıflamanın reel ekonomik verilere yansımasının makul boyutta kaldığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu doğrultuda 2017'nin son çeyreğinde yüzde 7 civarında ve yılın tamamında da yüzde 7,5'lik büyüme tahminimizi koruyoruz. Bu yıla ilişkin büyüme tahminimiz ise yüzde 4." diye konuştu.
Dayanıklı tüketim malları ve enerjideki düşüşün daha güçlü bir üretim verisini engellediğini belirten Tokalı, yatırım eğilimini yansıtan sermaye mallarında ise aylık düşüş olmasına karşın yıllık bazda hala iki haneli büyüme oranının orta vadeli görünüm açısından destekleyici olduğunu vurguladı.
- "4'üncü çeyrekte yüzde 4,5-5 bandına doğru gelecek bir büyüme bekleyebiliriz"
Reel Kapital Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan ise özellikle KGF kullanımının etkisini yitirmesiyle 4'üncü çeyrekte normalize olmuş bir büyüme oranı göreceklerini ifade ederek, "Yıllık bazda yüzde 7 sanayi üretimi artışına, bir önceki aya göre yüzde 0,3 sanayi üretimi artışının denk gelmesi son derece normal. Aydan aya üretimde olan değişimlerin oranının azalması yüksek büyüme periyodundaki normalleşmeyi ortaya koyuyor. Bu kapsamda biz de 4'üncü çeyrekte yüzde 4,5-5 bandına doğru gelecek bir büyüme bekleyebiliriz." şeklinde konuştu.
İmalat sanayi, dayanıklı mal, enerji ve sermaye malı gibi önemli kalemlerdeki aylık düşüşlerin dikkati çektiğini kaydeden Erkan, vergi teşviklerinin eylül sonunda geri çekilmesiyle beraber dayanıklı mal grubundaki olumsuz etkinin görülmeye devam ettiğini söyledi.
Ana gruplardaki bu düşüşlere rağmen genel sanayi üretiminin aylık bazda sınırlı da olsa büyümesinin, 4'üncü çeyrek büyüme görünümü üzerinde bozulma olmadığını ortaya koyduğunu belirten Erkan, şunları kaydetti:
"2018 için 140 milyar lira olarak uygulanması beklenen KGF'nin enerji, savunma, otomotiv gibi sektörlerdeki yatırımlara yöneltilerek yüksek teknolojili ürün ihracatının artırılması Türkiye'nin büyüme dinamikleri açısından son derece yerinde olur. Ağırlıklı olarak ihracatta Almanya, İtalya ve İngiltere gibi ülke pazarlarının başı çekiyor olması, avro ve sterlin gibi majör para birimlerinin değer kazancı durumunda ihracatı desteklemeye devam edecek ve sanayideki üretimi pozitif derecede etkileyecektir.
Avrupa'daki ekonomik toparlanma, bu pazardaki yoğunluğumuz itibariyle bizim açımızdan destekleyici olmakla birlikte ABD ve Rusya pazarlarında da payımızın artırılması, pazar çeşitliliği açısından ekonomimizi hem daha çok risklerden uzak tutacak hem de büyüme dinamiklerimizi güçlendirecektir. Türkiye'nin bunu sağlaması için güçlü olduğu katma değerli sektörlerde yüksek teknolojili ürün ihracatını artırıcı yapısal çalışmaları yoğunlaştırması gereklidir."