"HDP, örgütün askerlik şubesi gibi"

MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, "Yanan benim yüreğim, Ak Partiyle MHP’yle ne alakası var? Bir annenin evladı için yapamayacağı şey yoktur. Bunlar onu fark edemiyor. Benim çocuğumun kanıyla sen siyaset yapıyorsun. Yıllardır burası örgütün askerlik şubesi gibi çalışıyordu" dedi

"HDP, örgütün askerlik şubesi gibi"

MHPDiyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, doğma büyüme Diyarbakırlı, 40 yaşını devirmiş bir siyasetçi. Gözünü terörle açmış, bölücü terörün açtığı yaraların tanığı

HDP’lilerin polisleri tokatladığı, Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak’ın dağda PKK’lılarla buluşup kucaklaştığı dönemde, Ülkü Ocakları’nda yetişmiş. Partisi için “Biz bir fikir hareketiyiz” değerlendirmesini yapıyor. Aydınlık'tan Füsun İkikardeş, Kayaalp ile, memleketinde HDP’ye kazan kaldıran annelerin eylemini konuştu

ÇÖZÜM SÜRECİ GELECEK KAYGISI

-Askerin Kandil’e dayanması da bir güvence oldu mu?

Kesin çözüm, cesur anneler gibi diğerlerinin de haklarını araması gerekir. Diyarbakır’da artık kimse sahipsiz değil. Kapıya geleni öldüremiyorlar. Şu an güvence var. Kayyımdan hemen sonra bu insanlar HDP kapısına geldi. Bir yandan da Kandil’in kapısında Mehmetçik var. Tabii olayları 2016’dan bu yana düşünürsek, özellikle son 3-4 aydır, terör örgütü işlevsiz. Artık hareket edemez, eylem yapamaz hale geldi, vatandaş bunu fark etmeye başladı. Yalnız üç beş ay öncesine kadar da halk arasında bir kaygı vardı: Çözüm süreci geri gelecek. O yüzden bir korku vardı. Çözüm süreci geri gelirse bunlar bizi yaşatmaz, diyorlardı. Ancak Cumhurbaşkanının tavırlarının netleşmesinden sonra halka cesaret geldi. Hacire ananın yaptığı eylemin ardından sonrakilerin önünü kesemiyorlar. Bu acılı annelerin çığlığı dünyanın en büyük ordusundan daha etkili.

ÜÇ NESİL KAYBETTİK

- Annelerle başladı aileler de gelmeye başladı. HDP önündeki eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Birkaç gündür Diyarbakır’da annelerin eylemleri neticesinde toplumda bir algı oluşmaya başladı. Bir şekilde kandırılıp çocukları dağa götürülmüş annlerin eylemi sonucunda insanlar kaybolan çocuklarını aramaya başladı. Yıllardır bu bölgede terörle iç içe yaşıyoruz. İnsanlar öldürülüyor, kaçırılıyor.. Kimine göre 50, kimine göre 100 bin insan öldü. Bunun ne şekilde olduğu bir yana, biz üç nesli kaybettik. Peki sadece giden canlar mı kayıp? Hayır çok daha ötesi var. Yüz binlerce çocuğumuz geleceğini kaybetti, toplumun gerisinde kaldı. Sadece bu da değil! İş adamımız, esnafımız, herkes bu olaydan etkilendi.

YILLARCA BASTIRILMIŞ BİR ÖFKE

-Dediğiniz dönemde böyle bir girişim hiç olmadı değil mi?

Yıllarca çocuğu kandırılan aileler, çocuklarının arkasından bir girişimde bulunamadılar. Kaygıları vardı. Bu insanlar kendi evlatları için sağda solda arayışa girdiklerinde terör uzantıları tarafından baskıyla, tehditle, şantajla “sen hain ilan edilirsin, toplum dışı ilan edilirsin, bakkaldan bir ekmek bile satın alamazsın, seni o hale getirirler, aman aman boş ver. Çocuğun dağa gitti, ancak kahramak olacak” şeklinde aba altından sopa gösterilerek susması sağlandı. Kimse konuşmuyordu, şimdi HDP önündeki annelerin gözlerinin içine bakınca burda bir öfke görüyorum. Yıllarca bastırılmış bir hırs görüyorum.

- Eylem için Ak Parti ve MHP örgütledi deniyor, doğru mu?

Yanan benim yüreğim, Ak Partiyle MHP’yle ne alakası var? Bir annenin evladı için yapamayacağı şey yoktur. Bunlar onu fark edemiyor. Benim çocuğumun kanıyla sen siyaset yapıyorsun. Yıllardır burası örgütün askerlik şubesi gibi çalışıyordu.

İşin diğer boyutu da farklı kesim de bir yöne çekmeye çalışıyorlar. Yok bu sistemli yapıldı... Hiçbir şekilde bir anne evladıyla ilgili yapmacık bir davranışa girmez. Kiminin evladı yeni gitmiş kurtarabilir miyim çabası var, kimininki yıllar önce gitmiş, geri getirir miyim çabası... Bu insanların aileleri akrabaları tehdit ediliyor, fakat bu korku kırılacaktır. Hiçbir zulüm ilelebet devam etmez. Adı ne olursa olsun. Bu halkın üzerinde 45 yıldır PKK zulmü var. İktidarın devletin terörle ilgili kararlılığı insanları cesaretlendirmeye başladı. Hiç konuşmayan insanlar konuşmaya başladı. “Ya oğlum ya ölüm” diyen bir baba var.

HDP’DEN GİTTİ HDP GETİRECEK

-PKK zulmünün hesabını neden HDP’den soruyorlar?

Diyarbakır’da sokakta dolaşan kime sorsanız. HDP’ye giden gençlerin bir şekilde ikna edilip dağa götürüldüğünü söyleyecektir size. Artık gizli olan bir şey değil ayyukta olan bir şey. Ordaki anneler de bunu biliyor ve bunu bildikleri için de çözüm yerinin, yani çocuğunun geri gönderilebilecek yerin de orası olduğunu biliyorlar. Ordaki çığlık bundandır. “Burdan gitti evladım, belki buradan geri getirilebilir” diye... On binlerce annemiz var. Hiçbir anne, kendi evladının bir hiç uğruna feda etmez. Bir hiç uğruna öldürülmüş evladının ardından sessiz kalmaz.

BÖLGE İNSANI İÇİN UMUT OLDULAR

-Bu kadar korku nasıl oluşturuldu?

Bağırlarına taş bastılar ve sustular. Bunu Diyarbakır’da yaşayan insanlar iyi bilir. Bunun sözlerle tarifi yok, sözlerle anlatamayız, yaşamak lazım. Umut ediyoruz, bu annelerin çığlığı, terör olaylarına sebep olan, direk veya dolaylı teröristlere destek veren herkesin hayatı boyunca beyninin içinde olacaktır ve umudumuz o ki, bu çığlık, her an kafalarının içinde yankılanır. Belki varsa vicdanları sızlar, o vakit başkasının evladını nasıl bir hiç uğruna yok ettiğinin farkına varır. Ancak bölge insanı için de bir umut oldu bu annelerin eylemi. Bu bölgede acıların en ağırını yaşamış biri olarak bunu söylüyorum. Bugün siz hangi insanımıza sorarsanız, eğer korkmazsa ve eğer gerçekten içinden gelenleri söylerse, “kırk yıldır bizim canımız yanıyor” diyecektir. On beş yaşına gelmiş evladı olan, eli yüreğinde yıllarca. Çocuğumu biri kandırır mı? Çocuğum dağa gider mi? Çocuğunu kapının önünden ayırmak istemeyen analarımız var. Kapının önüne çocuğunu salmaya korkan analarımız vardı. Ki, öyle çocuğunu kaybeden binlerce anne görüyorlardı. Yani, bu annelerin yaptığı, çok büyük bir mücadeledir. Silahsız bir ordunun vereceği mücadele gibi görüyorum. Yüreği olan vicdanlı insanların tamamının destekleyeceği bir mücadele. İnşallah evlatları bir şekilde annelerinin çığlıklarını duyarlar. Duyarlar da kendilerinin içinde oldukları durumun farkına varırlar ve evlerine dönerler. Umudumuz bu.

ulusal.com.tr

mhp diyarbakır