Germanwings kazası sonrası incelenmeye başlandı
Alman havayolu şirketi Germanwings’e ait Barcelona – Dusseldorf seferini yapan Airbus A320 tipi uçak 24 Mart’ta Fransız Alplerine çakıldığında içindeki 150 kişiden kurtulan olmadı.
Yapılan araştırma sonucunda korkunç kazanın nedeni herkesin kanını dondurdu. Karakutu incelemesinde daha önceden depresyon tedavisi gördüğü ve intihar eğilimli olduğu belirlenen yardımcı pilot Andreas Lubitz’in uçağı bilinç olarak alçaltarak dağa çarptığı belirlendi.
Şimdi Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’dan bilim insanları beraber çalışarak pilotların beyinlerinin nasıl çalıştığını daha iyi anlamaya çalışıyor.
Germanwings kazası bir ilk olarak karşımıza çıktı. Araştırmacılar Fransa’nın Toulouse kentindeki bir laboratuvarda pilotların stres altında psikolojik ve nörolojik tepkilerini analiz ediyor. Pilotların beyinlerinin nasıl tepki verdiği özel bir simülatör içinde alıcılar sayesinde görüntüleniyor.
Profesör Frederic Dehais, ne tarz ölçümler yaptıklarını aktarıyor:
“İnsan faktörünün problemlerini nörobilim araçları kullanarak daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Bunların içinde elektroensefalografi, kalp ritiminin fiziksel ölçümü, terleme, göz bebeğinin ölçümü, göz takibi gibi şeyler var. Pilotun her anını görmeye çalışıyoruz. Yani stres altında, kötü koşullarda, yorgunlukta insanın işleyişini anlayarak öngörülebilir kazaları önlemeye çalışıyoruz.”
Çalışmalar sadece laboratuvar ortamı ile sınırlı değil. Özel geliştirilen bir EEG cihazı ile pilotların gerçek uçaktaki tepkileri ve hareketleri gözlemleniyor. Profesör Dehais aygıtın nasıl çalıştığını açıklıyor:
“Bu çok hafif bir alet. 80 gramdan daha hafif. Öndeki kamera ile bize pilotun nereye baktığını gösteriyor. Ve burada ikinci daha küçük bir kamera var. Bu da pilotun göz bebeklerini takip ediyor ve bize gerçek zamanlı olarak pilotun ne yöne baktığını gösteriyor.”
Araştırmacılar, kötü hava koşulları, acil durum anları gibi çok karmaşık durumlarda pilotları teste tabi tutuyor. Çok stresli anlarda pilotlar farkında olmadan sesli uyarıları algılamıyor, sadece soruna odaklanıyor. Hatta bazı durumlarda pilotlar o kadar probleme konsantre oluyorlar ki bütün uyarılara ve seslere rağmen iniş takımları kapalı bir halde piste inmeye bile kalkışabiliyorlar. Bu sonuçlara göre gelecekteki kokpitlerde pilota gönderilen bilgilerin ve uyarıların azaltılması bir şart olarak karşımıza çıkıyor.
Japonya’dan Daniel Callan çalışmaların sonucunun nerelere varabileceği hakkında bazı ipuçları veriyor:
“Gelecekte kokpitler umarım, beyin makine arayüzlü, pilotun dikkat yükünü üzerinden alan, belli ölçümler yapıp karşı önlemler alabilen, büyük olasılıkla “heads up display” (pilotların baktıkları olağan noktadan uzak bir yere bakmasına gerek kalmadan bilgi aktaran şeffaf ekran) sayesinde en optimal şekilde pilota bilgi aktarabilen, pilota giden bilgiyi düşürebilen yani yüksek iş yükü durumunda sadece uğraşmak istediği durumla ilgili bilgi veren bir şekle kavuşacak.”
Araştırmacılara göre Germanwings kazası sonrası pilotların davranışları üzerindeki soru işaretleri arttı. Ancak tamamen otomatik pilotla uçabilen veya tek pilotla idare edilebilen uçaklara yakın gelecekte ulaşmak ise zor gözüküyor.
Bunun nedenleri için tekrar Profesör Frederic Dehais’e dönüyoruz:
“Bunun psikolojik engelleri var. Pilotsuz bir uçağa yolcular girebilecek mi? Şimdilik buna hayır diyorum. Tek pilotlu uçak ile ilgili ise Germanwings kazasında neler yaşandığını gördük bu ayrı bir olay. Şimdilik bence kokpitte iki pilotla devam etmeyi sürdüreceğiz.”
Bu çalışmanın potansiyeli ise heyecan verici. Bu eğitim tekniklerinin etkinliğinden kokpit tasarımına ve hatta pilot seçimine kadar bir çok şeyi etkileyebilir.
Kaynak: Euronews