Wall Street Journal: Ankara'da artık müttefikimiz olan bir iktidar yok

Wall Street Journal: Ankara'da artık müttefikimiz olan bir iktidar yok

ABD’nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde, 12 Eylül 2014 günü, önemi yakın gelecekte daha iyi anlaşılacak bir yazı yayımlandı. Yazı, gazetenin internet sitesinin hem İngilizce hem Türkçe yayınlarında yer alıyor. Wall Street Journal, bilindiği gibi herhangi bir gazete değil, ABD hakim sınıflarıyla ve devletle sıkı bağları var.

Gazetenin Türkçe sitesinde başlığı şöyle yazmışlar: “ABD artık Türkiye’nin müttefiki değil”. Daha doğru bir çeviri: “Ankara’da artık bizim müttefikimiz olan bir iktidar yok.”

WSJ: TÜRKİYE ABD’Yi TERK ETTİ

Başlık ilkönce, “Türkiye artık ABD’nin müttefiki değil” gibi algılanıyor. Başka deyişle ‘olsa olsa ABD Türkiye’yi boşar’ gibi bir anlayış var beyinlerde. Oysa ABD gazetesi, Ankara’nın ABD’yi boşadığını söylüyor. Okyanusun ötesinden Ankara’daki hükümetin böyle görülmesi dikkat çekici. Çünkü Wall Street Journal, ABD siyasetinin oluşturulmasında ve uygulanmasında bir araç. “Ankara’daki hükümet artık bizim müttefikimiz değil” dendiği zaman, burada saptamanın ötesinde, uygulanacak siyaset aramak gerekiyor.

Nitekim tehdit adresine ulaştı. Tayyip Erdoğan dün ABD ile IŞİD’e karşı her türlü ittifak içinde olduklarını açıkladı.

Yazının alt başlığı da çarpıcı ve önümüzdeki gelişmelerin haberini veriyor: “Türkiye IŞİD’e karşı koalisyondan kaçınıyor. Kürdistan’da niçin üs kurulmasın ki!”

PKK’NIN DÜĞMESİNE BASILDI

Aslında önümüzdeki sürecin haberini, Wall Street Journal’den önce PKK verdi. PKK’nın “Kürtçe eğitim yapacak okul açma” girişimi ABD’nin yeni mevzilenmesi ve harekât planıyla bağlantılı. PKK’nın düğmesine basıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin okulları yakılıyor ve ABD’nin üssü olacak okulların inşasına kalkışılıyor.

Aydınlık gazetemiz, Wall Street Journal’in yazısını dün 11. sayfada “İncirlik üssü Kuzey Irak’a taşınsın” başlığıyla küçük bir haber olarak verdi. Oysa yazının bütünü incelenecek ve yorumlanacak önemde. Çünkü bölgemizdeki saflaşmaların hangi yönde berraklaşacağı yanında, Türkiye’deki siyasal gelişmelerin ipuçları da satır aralarında yer alıyor. Yazının tamamını köşemize alıyoruz. Arabaşlıklar bizden.

TÜRKİYE’NİN DİRENİŞİ İNGİLTERE VE ALMANYA’NIN ÖTESİNDE

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın ABD’nin IŞİD’i yok etme çabalarına yardım edecek ana koalisyona katılacak 10 ülkeyi açıklamasından bu yana sadece bir hafta geçti. Bu bir haftada İngiltere Suriye’ye hava saldırısı düzenlemeyeceğini Almanya da hiçbir güç kullanmayacağını açıkladı. Şimdi de Türkiye geri adım atıyor.

TÜRKİYE İNCİRLİK ÜSSÜNÜ KULLANDIRTMAYACAK

Türklerin geri çekilişi İngiliz ya da Almanlarınkinden bir adım daha ötede. Ankara herhangi bir askeri atak yapmayacağı gibi ABD’nin Suriye sınırına 160 kilometre uzaklıkta bulunan İncilik Üssü’nden teröristlere karşı hava saldırısı düzenlemesine de izin vermeyecek. Bu durum, özellikle yıllar sürmesi beklenen bir harekât öncesinde Pentagon’un önünde lojistikle ve keşifle ilgili engeller yaratacak.

YİNE 1 MART 2003’TEKİ DÜŞKIRIKLIĞI

Tıpkı Türkiye 2003’te ABD’nin Saddam Hüseyin’i devirmek için Irak’a kendi toprakları üzerinden hava saldırıları düzenlenmesini reddettiği zaman başka çözümler bulunduğu gibi, ABD ordusu hava saldırılarını düzenlemek için başka yollar bulacaktır. Türkiye’nin Irak ve Suriye ile olan kara sınırı yaklaşık 1200 kilometre. Bu da Türkiye’nin IŞİD’e karşı verilecek mücadeleye sadece simgesel bir destekten daha fazlasını verebilecek olanaklara sahip olduğu anlamına geliyor. Ancak sonuç tam bir düş kırıklığı.

TÜRK HÜKÜMETİ SÖZÜMONA NATO ÜYESİ

Anlaşılması en güç olan ise, Türk hükümetinin bir NATO üyesi olmasına rağmen ABD müttefiki ya da Batı’nın dostu olarak davranmayı uzun bir süre önce bırakmış olması. ABD’nin Türkiye eski büyükelçisi Francis Ricciardone bu hafta Türk hükümetinin açıkça Suriye’deki El Kaide uzantılı El Nusra Cephesi Örgütü ve diğer terörist örgütlerle görüştüğünü duyurdu. Ayrıca yabancı cihatçılar, Türkiye’yi Suriye ve Irak’a geçiş üssü olarak kullanırken, Türk hükümeti buna göz yumdu. Ricciardone geçtiğimiz Aralık ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından az daha istenmeyen kişi ilan ediliyordu.

ANKARA SİLAHLARIN PKK’YA VERİLMESİNDEN ÇEKİNİYOR

Erdoğan hükümetinin Gazze’de Hamas’a ve Mısır’da Müslüman Kardeşler’e uzun bir süredir verdiği destek göz önünde bulundurulursa Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmek istemediği anlaşılıyor. IŞİD Türk diplomatlarını ve ailelerini Musul’da esir tutuyor olabilir ancak vatandaşları esir düşen tek ülke Türkiye değil. Ankara aynı zamanda IŞİD karşıtlarına gönderilecek silahların Kürt terörist örgütü PKK’nın eline geçmesinden korkuyor. Ancak bu İncirlik Üssü’nün ABD harekâtlarına kapatılması için bir sebep olamaz.

ABD’NİN YENİ MÜTTEFİKİ: KÜRT ÖRGÜTLERİ VE PKK

Kaçınılmaz sonuç ABD’nin IŞİD’e karşı vereceği savaşta daha iyi bir bölgesel müttefik bulmasıdır. Beklendiği gibi Suudi Arabistan gibi Arap devletler en azından kamuoyuna isteksiz müttefikler olduklarını belli ettiler ve Bağdat’taki yeni hükümetin ordusunu yeniden toplayana kadar ne kadar yardımcı olabileceği bilinmiyor.

İNCİRLİK YERİNE KUZEY IRAK’TA ÜS

Burada en iyi seçenek olarak, desteklerini sunan ve diğer müttefiklerin aksine asker göndermeye hazır durumda olan Kürtler öne çıkıyor. İncirlik yaklaşık 60 senedir ABD güçlerine ev sahipliği yaptı ancak belki de İncirlik’in yerine Kuzey Irak’taki Kürt topraklarında bulunan bir hava üssünü yeğlemenin zamanı geldi. Amerika’nın artık Ankara’da dostları olmayabilir ancak bu Orta Doğu’da başka bir seçeneğimiz kalmadı anlamına gelmiyor.

Doğu Perinçek

Aydınlık/Rota