'Uğur Mumcu TGB içinde yeniden doğuyor'
Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Uğur Mumcu’nun 25. ölüm yıl dönümünde düzenlediği anma etkinliğini “Uğur Mumcu’nun izinde aydın sorumluluğu” konulu panel ile sonlandırdı
TGB’nin düzenlediği anma programının ilk gününde yapılan Uğur Mumcu Gazetecilik Okulu’nda yüzlerce genç, birçok gazeteciyle bir araya geldi. İkinci gün ise Uğur Mumcu’nun evi önüne düzenlenen yürüyüş ve anma töreni yapan gençler ardından Uğur Mumcu'nun okul arkadaşı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu ve Cumhuriyet Gazetesi Eski Yönetim Kurulu Başkanı ve Gazeteci-Yazar Alev Coşkun’un konuşmacı olduğu panel ile anma programını sonlandırdı.
GENÇLERİ YALNIZ BIRAKMADILAR
Aydın sorumluluğu ve Uğur Mumcu’nun konuşulduğu panele katılan konuklar arasında Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, TÜMÖD Genel Sekreteri Suay Karaman, Eski Savunma Bakanı Barlas Doğu, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Sekreteri Şen Yazgan, Emekli Tümgeneral Naci Beştepe, Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu, Avukat Hasan Dülgeroğlu, Tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer, Uğur Mumcu’nun kız kardeşi Kıvanç Ateş ve Uğur Mumcu’nun yeğeni Baran Ateş de yer aldı.
MUMCU BİZE BİR VATAN DAVASI BIRAKTI
“Uğur Mumcu bizim vatan savaşımızın ilk şehitlerindendir. Şimdi TSK, ABD emperyalizmine ve ABD’nin piyonlarına karşı büyük bir savaşa girdi. İşte o savaş Uğur Mumcularla başladı. Uğur Mumcu 30 yıl önceden 30 yıl sonrasını gördü. Yazdıklarını okuduğumuzda bunu görüyoruz. İşte sorumlu aydın budur. Vatan savaşının ilk fedailerinden, ilk kahramanlarından, ilk şehitlerindendir Uğur Mumcu. Onun için Uğur Mumcu’nun zamanı diyoruz. Bakın şimdi Uğur Mumcular savaşıyor. Afrin’e girenler, mehmetçikler ve o zaman kaybettiğimiz büyük değerler, hepsi birer Uğur Mumcu.” cümlelerini kullanan Doğu Perinçek, Uğur Mumcu’nun yalnızca Türkiye çapında büyük bir devrimci ve aydın olmadığını belirterek “Mumcu, mazlumlar dünyasının; 20. ve 21. yüzyılın örnek devrimci aydınıdır. “ dedi. Ardından aydın kimdir? sorusuna cevap veren Perinçek, “Aydın sınıfını seçen adamdır. Karşı tarafın da aydınları vardır; Peyami Safalar, Necip Fazıllar. Onlar da bir tercihte bulunuyorlar; şiir yazıyorlar, kitap yazıyorlar, gericiliğin tarafını seçiyorlar. Uğur Mumcu da tarafını, sınıfını, davasını Türk milletinin yanında, Türkiye’nin emekçi halkının, emekçi sınıflarının yanında, ahlakın yanında seçerek net açık bir şekilde belirlemiş aydınımızdır. “ dedi. Ardından “Deneme lisesinde 1. sınıftayken ‘Karınca Kararınca’ diye bir duvar gazetesi çıkarıyordum. Uğur yanıma geldi, bu gazeteyi siz mi çıkarıyorsunuz beraber yapar mıyız dedi, işte arkadaşlığımız öyle başladı. Uğur Mumcuyla hapis yatmak başka bir keyifti. Her an gülüyordu, şaka yapıyordu. O koğuşu, o taş duvarları şenlendiren güldüren adamdı. “ ifadeleri ile Mumcu’yu anlattı.
UĞUR MUMCU BUGÜN MEHMETÇİKTE YAŞIYOR
Uğur Mumcu’nun bugün Mehmetçikte yaşadığını belirten Perinçek şunları söyledi:
Devrimcilik, kararlılık, Mustafa Kemal’in programına bağlı olma, o programı kesin zafere ulaştırma, oralara baktığımızda hep Uğur Mumcu’yu görüyoruz. Uğur Mumcu hep siperde, hep tehlikeleri göğüslüyor. Uğur Mumcu, Mustafa Kemal’in askeri. O borçlanma ekonomisinin, liberalizmin, neoliberalizmin, gericiliğin karşısına dikilen büyük yazar. Şu an hepimiz Uğur Mumcu’nun bize emanet ettiği davanın siperindeyiz. Uğur Mumcu bize bir vatan davası bıraktı. Vatanımızı böldürmeyeceğiz, çağdaş bir Türkiye için mücadele edeceğiz.
AYDIN, ÖNCÜ ROL OYNAMALI
Aydın sorumluluğunu anlatan Ceyhan Mumcu yaptığı konuşmada “Uğur’un bütün yazıları tanıktır ki Uğur, halkın bilmek ve öğrenmek hakkını savunur ve olması gerekeni yazardı. Aydın sorumluluğu da bunu gerektirir. Aydın sorumluluğu bir olanı doğru saptamak bir de olması gerekeni ifade etmektir. Olması gerekeni ifade etmek konusunda öncü rol oynamaktır. Aydın sorumluluğu konuştuklarımızla sınırlı değil, aydın sorumluluğu bedel ödetir. Sistemin sahipleriyle ters düşüyorsunuz, o zaman bedel ödemeye başlıyorsunuz. Daha iyi bir dünya, daha iyi bir gelecek için aydınlar bedel öder diyoruz. Ben hep Doğu Perinçek'in bedel ödemelerine tanık oldum. Perinçek cezaevindeyken bile bize güç verir, moral verirdi. Biz Silivri’de Ergenekon davalarındayken, insanlar telefonla konuşmaya dahi korkuyorlardı. O hiç korkmuyordu, çok tarihi savunmalar yaptı. O bize güç veriyordu.” dedi.
Uğur Mumcu davasının en doğru temsilcisinin TGB olduğunu söyleyen Ceyhan Mumcu, “Bu yıl Uğur'un evinin önündeki görkemli anmada hep gençler vardı. Bu beni çok mutlu etti. Ve o 25 yaş ve altı gençler gündeme bir konu getirdiler: Uğur Mumcu izinde aydın sorumluluğu ne olmalı? Gençlerin bu sorusu karşısında kimsenin sessiz kalmaya hakkı yoktur. Toplumda eli kalem tutan, söz söyleyen herkesin yanıt vermesi gereken bir sorudur bu.
UĞUR MUMCU YAŞASA NE OLURDU
92'de ABD bir siyasetini ilan etti ve şöyle dedi:
Irak yöneticisi Saddam bir diktatördür, Barzaniyle Talabani de demokrasi ve özgürlük savaşçısıdır. Demokrasi ve özgürlüğe destek olmak için Türk ordusu Irak’a girmeli. Uğur Mumcu Türk ordusunun Irak’a gitmesini istemiyordu. Çünkü Türk ordusunun Irak’a gitmesini Amerika istiyordu. Bugün benim kara gücüm PYD diyen ve bence dünyanın en hukuksuz en ahlak dışı eylemlerinde bulunan Amerika’ya Uğur Mumcu şiddetle karşı çıkardı. Uğur Mumcu yaşasa ne olurdu diye sorular vardı 1-Ergenekon’da sanık olurdu 2- Kesin bir dille söylüyorum ki Uğur Mumcu, Doğu Perinçek’in İsviçre davasında mutlaka mahkemeye giderdi.
UĞUR MUMCU, TGB’DEN DOĞUYOR
Uğur Mumcu’nun ölümünün arkasında radikal grupları aramanın ve İran’ın sorumlu olduğunu söylemenin doğru olmadığını vurgulayan Alev Coşkun: “Uğur Mumcu’yu kim infaz etti? Bugün bu soru kafamızdan çıkmıştır. Artık Uğur Mumcu’yu kimin infaz ettiği herkes tarafından biliniyor. Uğur Mumcu’nun ağabeyi değerli arkadaşım Ceyhan Mumcu daha önce şöyle bir şey söylemişti, Uğur’un ölümünden altı ay önceki yazmış olduğu tüm yazıları okudum ve araştırdım. Yazdığı makale ve yazıların %70 ABD’nin Irak kuzeyinde kurmayı planladığı kürt devleti projesine ait olduğunu gördüm. Uğur, ABD’nin Irak projesi, Barzani ve Talabani faaliyetlerine dikkat çıkıyor, Uğur’un ölümünde radikal grupları aramak ve İran’ın sorumlu olduğunu söylemek doğru değildir. ABD’nin kürt devleti projesine ve bugüne bakmak lazımdır." dedi.
Uğur Mumcu’nun TGB içinde yeniden doğduğunu söyleyen Coşkun sözlerine şöyle devam etti: Uğur, kalpaksız Kuvay-ı Milliyeciydi, ulusalcıydı, işbirlikçilere karşıydı, dürüst bir yurtseverdi. Son birkaç yılda bana göre çok önemli bir olay var Türkiye’de; bir dip dalgası var. Gençler o dip dalgasını siz temsil ediyorsunuz. Onun için ben Uğur’u TGB ile birleştiriyorum. Uğur Mumcu şöyle demiyor muydu sizin söylediklerinizle paralel: "Benim sol anlayışım ulusal, insancıl ve çağdaş. İdeolojide Kurtuluş Savaşı’nın Kuvay-ı Milliye ruhu ve hukuk devleti. “
Uğur, ülkemizi okyanus ötesi devletlerin karakolu yapıp sınırlarını Amerikan üsleriyle donatanlara, kardeşi kardeşe vurdurmak için gizli çeteler kuranlara karşıydı. Uğur Mumcu bölücüleri yazdı. Çünkü ulusalcıydı. İşbirlikçileri yazdı. Çünkü antiemperyalistti. Mafya tarikat ticaretini yazdı. Çünkü temiz toplumu özlüyordu. Uğur Mumcu şimdi TGB içinde yeniden doğuyor. “ sözlerini kullandı.
ulusal.com.tr