Minik Alperen'in ölümüne ilişkin davada karar

İzmir'de okul servisinde unutulan Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada anaokulu sahibi Yurdagül İşgören 5, servis şoförü Taner İşgören ile servis görevlisi Dilara Kamberler'e 9'ar yıl hapis cezası verildi.

Minik Alperen'in ölümüne ilişkin davada karar

İzmir'in Çiğli ilçesinde okul servis minibüsünde unutulmasının ardından hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada bütün sanıklara ceza verildi.

Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu yargılanan servis şoförü Taner İşgören, anaokulunun kurucusu Yurdagül İşgören ve tutuksuz sanık Dilara Kamberler ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı adına avukat Müjgan Bilgen Özen ile Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği üyeleri ve İzmir Barosu yetkilileri de katıldı.

Tutuksuz sanıklardan usta öğretici Arzu Gülmez, okul müdürü Bekir Gül ve Ahmet Somun celseye gelmedi.

Sakin ailesinin avukatı Şenol Diş, Alperen'in serviste değil kreş içinde öldüğünü düşündüklerini belirterek, sanıkların ifadelerinden bölümler okudu.

İzmir Adli Tıp Kurumu raporunda Alperen'in baş muayenesinde "Sağ tarafta saçlı deri içinde kanama olduğu gözlemlenmektedir. Beyin dokusunun ve akciğerin hafif ödemli olduğu görülmektedir." ifadelerinin yer aldığına dikkati çeken Diş, olaydan sonra servis koltuğunda ve Alperen'in okuldaki yatağında vücut izi çalışması yapılmamasının da ihmal olduğunu ifade etti.

"Biz acı çekerken mal kaçırma derdine düştüler"

Taraf avukatlarının ardından söz alan Alperen Sakin'in babası Serkan Sakin, çocuğunun yaşam hakkının elinden alındığını düşündüğünü söyledi.

Yurt dışında yaşayan gurbetçi bir aile olduklarını, Türkiye'ye döndüklerinde çocuklarını kreşe verme düşüncesiyle birçok kreş gezdiklerini anlatan baba Sakin,

Sevgi Yumağı anaokulunda yaptıkları görüşmede okulun 3 yaşındaki çocuklarına uygun olduğunun söylendiğini ifade etti.

Sakin, şöyle konuştu:

"Bize bir uyarıda bulunmadılar, kandırıldığımızı düşünüyoruz. Çocuğumuzun acısıyla uğraşırken mal kaçırma derdine düşen sanıklar hakkında herhangi bir indirim yapılmadan en üst ceza verilmesini istiyorum. Çocuğumun yaşam hakkı istismar edilmiştir. Unutulmasın ki istismar kelimesi sadece cinsellikle bağlantılı değildir. Karar yüce mahkemenindir."

Anne Buket Sakin de oğlu Alperen'in servis içinde unutulması sonucu öldüğüne inanmadığını belirterek, "O gün sadece 10 çocuk servisteyken Dilara'nın Alperen'i serviste unutacağına ihtimal vermiyorum. Ben kamera kayıtlarını istiyorum, o kamera kayıtlarında çok önemli bir şeyin gizlendiğini düşünüyorum." dedi.

"Elim olay nedeniyle üzgünüm"

Tutuklu sanıklardan servis şoförü Taner İşgören de savunmasında elim olaydan dolayı üzgün olduğunu söyledi.

Okulun işletmesini fedakarlık ve özveriyle yaparken akla hayale gelmeyecek bir olayla karşılaştıklarını, bu nedenle çok üzgün olduğunu dile getiren İşgören, "Ben 11 ay 8 gündür tutukluyum. Bu elim olayda, bu ceza tayininde bilirkişi raporunda 3 asli kusurlu kişi görünüyor. Diğer 1. derece asli kusurlu olanlar tutuksuz. Ortada bir unutma eylemi var. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Okulun kurucusu Yurdagül İşgören de eşi Taner İşgören'in söylediklerine katıldığını, mahkemede konuşmakta güçlük çektiği için söyleyeceklerini dilekçelerle ifade etmeye çalıştığını belirtti.

Yurdagül İşgören, okuldaki öğrenci sayısının fazla olmasının velilerin kendilerinden memnun olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, "Kış döneminde 45 öğrenciye ulaşan zamanlarda bile hiçbir sorun yaşamadan 7 yıl atlattık. Yaz döneminde az öğrenci olduğu halde böyle vahim bir durumla karşılaştık. Kadere ve kazaya inanıyorum. Bugün benim başıma geldiyse herkesin de başına gelebilir." dedi.

Servis ablası olarak çalıştırılan tutuksuz sanık Dilara Kamberler de olaydan dolayı çok üzgün ve pişman olduğunu, bu nedenle özürlerini ilettiğini belirterek, beraatini istedi.

Sanık avukatları da suçlamaları reddederek müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

Verilen aranın ardından kararını açıklayan hakim, "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan tutuklu sanık Taner İşgören ve tutuksuz sanık Dilara Kamberler'e 9'ar yıl, "taksirle ölüme neden olma" suçundan tutuklu Yurdagül İşgören ve tutuksuz sanık Bekir Gül'e 5'er yıl, tutuksuz sanık Arzu Gülmez'e 6 yıl, "suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçuna azmettirme" suçundan tutuksuz sanık Ahmet Somun'a 5 yıl hapis cezası verdi.

Tutuklu 2 sanığın mevcut hallerinin devamına hükmedildi.

Ayrıca, Taner İşgören, Dilara Kamberler, Arzu Gülmez ve Bekir Gül'ün 3'er yıl süreyle herhangi bir anaokulu ve kreşte herhangi bir şekilde görev almasının yasaklanmasına karar verildi.

Yurdagül İşgören'in de yine 3 yıl süreyle anaokulu ve kreş açması ve buralarda herhangi bir şekilde görev almasının yasaklanmasına hükmedildi.

Olay

Çiğli ilçesinde 15 Ağustos 2017'de anaokuluna gitmek için sabah saatlerinde evinden alınan ancak unutulduğu okul servis minibüsünde baygın bulunan 3 yaşındaki Alperen Sakin, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

Alperen'i anaokuluna götüren servisin şoförü Taner İşgören ile servis görevlisi Dilara Kamberler gözaltına alınmıştı. Taner İşgören, "Dikkat ve özen hükümlülüğüne aykırı davranma ile ölüme sebebiyet verme" suçundan tutuklanmış, Kamberler serbest bırakılmıştı.

Soruşturma kapsamında Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca okul müdürü Yurdagül İşgören ile Dilara Kamberler hakkında yakalama kararı çıkarılmış, savcılıktaki ifadelerinin ardından Yurdagül İşgören tutuklanmış, Kamberler ise adli kontrol şartıyla salıverilmişti.

Küçük çocuğun ölümüne ilişkin idari soruşturma çerçevesinde anaokulunun kapatılmasına karar verilmişti.

Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, okulun kurucusu Yurdagül ve servis şoförü eşi Taner İşgören'in 3 yıldan 14 yıla kadar, servis ablası olarak çalıştırılan Dilara Kamberler ile okul müdürü Bekir Gül'ün 3 yıldan 9 yıla kadar, usta öğretici Arzu Gülmez'in 2 yıldan 5 yıla kadar, Ahmet Somun'un ise 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

izmir Alperen Sakin