Rafet Ballı: Uçak tertibinde kim başrolde: ABD mi Erdoğan mı?

Rafet Ballı: Uçak tertibinde kim başrolde: ABD mi Erdoğan mı?

Türkiye'nin sınır ihlali gerekçesiyle düşürdüğü Rus savaş uçağının ardından gerilim her geçen dakika tırmanıyor.

Usta yazar Rafet Ballı, düşürülen Rus uçağının yansımalarını Aydınlık gazetesindeki köşesinde değerlendirdi.

Rusya'nın aşırı köşeli konuştuğunu ifade eden Ballı yazısında kaynaklarıyla yaptığı görüşmeye yer verdi.

Ballı'nın yazısı şöyle:

Tekrar merhaba.

Uzun sayılacak bir ara verdim.

Zorunluydu.

* * *

Erdoğan-Davutoğlu iktidarı uçak düşürdü.

Hem de Rus uçağı.

Bölge zaten sıcaktı.

"Kazan"ın altı daha da harlandı.

* * *

Yol kazası mı?

Açıklamalara bakılırsa, değil.

Düğmeye taammüden basıldığı anlaşılıyor.

Beştepe Genelkurmayı da, Başbakanlığı da beklemedi.

"Başkomutan" ya, ilk açıklamayı patlattı.

Görüntü: Olayı sahiplenmekte fazla hevesli.

Bölge muhabirleri bile daha özenli.

* * *

Ahmet Davutoğlu da farksız.

Öğretmenler gününde konuştu.

Sanki müsamerede. Dramatik olmaya çalışan bir ses tonu.

"Hava ve kara sınırlarımızı kim ihlal ederse ona karşı her türlü tedbiri almak hem uluslararası hakkımızdır hem de ulusal görevimizdir."

Sanki Ege'de hiç ihlal olmuyor. Hem de karşılıklı.

Vahametin farkında değiller.

* * *

Rusya "Putince" konuştu: Aşırı köşeli.

"Terörün işbirlikçileri tarafından sırtımızdan bıçaklandık."

"Türk-Rus ilişkilerine ciddi sonuçları olacaktır."

Nahoş, ama hatırlatalım:

Bir: Putin, boş konuşmuyor.

İki: Misliyle karşılık veriyor.

* * *

İlk salvolar:

Lavrov gezisini iptal etti. Bugün Türkiye de olacaktı.

Rus turistler uyarıldı: "Türkiye'ye gitmeyin."

Moskova'da medyanın yayınları galiz ve aşağılayıcı.

Bir de muhataplık sorunu.

Rus Savunma Bakanlığı dün bir tercih yaptı.

Krizi görüşmek üzere Türkiye'nin askeri ataşesini davet etti.

Belli ki: TSK'yı halden ve dilden anlar diye düşünmüşler.

İnşallah öyledir diyelim!

* * *

İslamcı kaynaklarla konuştum.

Kendi yorumumu söyledim: ABD, Türkiye'yi Rusya ile çatıştırmak istiyor.

Aldığım cevaplar düz çizgide değildi.

Erdoğan muhalifi "klasik" kaynağımın özeti: "ABD'ye değil Erdoğan'a bakın."

* * *

İkinci bir üst düzey kaynak.

Alameti farikası Erdoğan karşıtlığı değil.

İslamcı cenahta stratejik bakışı kemsil edenlerden.

"Bizimkiler, Suriye'ye müdahalede çok ısrarlılar. ABD'yi bıktırdılar."

"Uçak olayı da böyleye benziyor."

"Şimdi korkarım, Rusya karşısında açığa düşecekler."

* * *

İki kaynağımın söylediklerinin yorumsuz Türkçeleştiriyorum:

AKP liderliği kendisini kurtarmak derdinde.

Bir tür "Doğu Guta" olayı tezgahlandı.

Hani, "Esad kimyasal silah kullandı" demişlerdi ya.

Erdoğan-Davutoğlu, uçak kriziyle ABD'yi olayın içine çekmeye çalışıyor.

Fakat, sonuç alamayacaklar.

Tespitleri doğru mu: "Hayır" demiyorum.

* * *

Asıl şaşırtıcı olan Erdoğan cenahının tepkisi.

Çok eski bir dostum.

Şimdi Erdoğan'la fazla yakınlar.

Yıllardır görüşmüyorduk.

Olayı sordum.

Beklediğim cevap: "Türkiye sınırlarını kararlılıkla savunur."

Aldığım cevap: "Batı Türkiye'yi Rusya ile kapıştırmak istiyor."

Kalakaldım.

* * *

İtiraz ettim: "Ama emri veren sizinkiler."

Adresi çeşitlendirdi.

"'Bizimkiler', o kadar geniş ki. İçinde herkes var..."

* * *

Yok. Böyle olmayacak.

Detaylı konuşmak gerekiyor.

* * *

Bugünlük son söz:

AKP liderliği, Suriye'de bir kumar oynadı. Kaybetti.

İster başrol oynasın, isterse yardımcı.

Rus uçağını düşürmek, bir "el" yükseltme hamlesi.

Masaya sürdüğü: Türkiye'nin bütünlüğü.

Türkiye'nin dinamikleri buna izin verecek mi, göreceğiz.

Sonuç:

Putin'in uyarısı anlamlı. "Sonuçları olacak."

Sadece Türkiye-Rusya ilişkilerinde değil.

Bütün bölgede.

Kimseyi şaşırtmasın: Türkiye iç siyasetinde heyelan başlamıştır.

rusya erdoğan düşürülen rus uçağı