AYM, Sağlar'ın başvurusunu kabul edilemez buldu
AYM, eski bakanlardan Sağlar'ın, 2008'deki bir köşe yazısına yanıt veren Başbakanlık Basın Merkezi'ne karşı açtığı davanın reddedilmesi üzerine, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu
Anayasa Mahkemesi (AYM), eski bakanlardan Fikri Sağlar'ın, 2008'deki bir köşe yazısına yanıt veren Başbakanlık Basın Merkezi'ne karşı açtığı davanın reddedilmesi üzerine, şeref ve itibar hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu.
Resmi Gazete'de yayımlanan AYM kararına göre, Sağlar, 15 Mayıs 2008'de o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Dolmabahçe'de yaptığı görüşmeye ilişkin "Büyükanıt'a dosya verildi mi?" başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı.
Bu yazı üzerine bir açıklama yapan Başbakanlık Basın Merkezi, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Erdoğan ise "yazıyla kişilik haklarının ihlal edildiği" gerekçesiyle Sağlar'a ve gazeteye manevi tazminat davası açtı.
Sağlar da Başbakanlık açıklamasında yer verilen "ahlak dışı", "alçakça", "hayasızca" şeklindeki ifadeler nedeniyle "kişilik haklarının ihlal edildiği" gerekçesiyle Erdoğan'a karşı manevi tazminat davası açtı.
Bu dosyalar birleştirilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada mahkeme, her iki tarafın da davasının reddine karar verdi. Temyiz üzerine karar, Yargıtay tarafından onandı.
Sağlar, açtığı tazminat davasının reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Dosyayı inceleyen yüksek mahkeme, "şeref ve itibar hakkının ihlali" iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Kararın gerekçesi
AYM kararının gerekçesinde, başvuru konusu olayda, bir gazeteci ve siyasetçi olan başvurucunun kendisine yönelik eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermesi gerektiğine işaret edildi.
Başbakan tarafından söylenen sözlerin, ilk kez Sağlar tarafından dile getirilen ciddi iddialara bir cevap mahiyetinde olduğu belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Somut olayda ilk derece mahkemesi, ifade özgürlüğü ile şeref ve itibar hakkı arasında bir denge kurma işlemi yapmıştır. İlk derece mahkemesi, davaya konu ifadeleri başvurucunun davalıya yönelik olarak gündeme getirdiği önceki iddialarıyla birlikte değerlendirmiş ve bu bağlamda başvurucuya yönelik eleştirilerin kişilik haklarına saldırı seviyesinde olmadığına karar vermiştir. İlk derece mahkemesinin kararı, Anayasa Mahkemesi'nin vardığı sonuçlarla birlikte değerlendirildiğinde başvurucunun davasının reddini haklı göstermek için mahkemenin belirttiği gerekçeler yeterli kabul edilmiştir. Tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde başvurucunun şeref ve itibar hakkı bağlamındaki pozitif yükümlülüklerine uyulduğu, derece mahkemelerince tarafların haklarının değerlendirilmesinde açık bir dengesizlik saptanmadığı ve bu kapsamda bir ihlalin olmadığının açık olduğu sonucuna ulaşılmıştır."