Türkiye'nin kaynayan yarası işsizlik neden kaynaklanıyor?

Haber: Eser Görkem Paktürk

Ekonomi üretmeyince üretecek insana da gerek olmuyor. Bu nedenle işsizler ordusu büyüyor. İşsiz sayısı neredeyse 4 milyon oldu.

Yaklaşık 4 milyonluk işsizlerin içinde atıl iş gücü de yok. Yani bir süredir iş arayan ve bulamayıp işsiz kategorisinden çıkanlar 4 milyon işsizin içinde yer almıyor.

Atıl işgücü verileri de umut vermiyor. Potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı bir önceki aya göre 1,2 puan artarak yüzde 23,6 oldu.

Genç işsizler ordusu da çoğalıyor. Veri yüksek. Yüzde 23'ün üzerinde. İstihdam da edilemiyorlar. Üniversiteler işsiz fabrikası olmuş durumda. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta oran değişmedi. Yüzde 23,1 düzeyinde seyretti.

Üretmeyen ekonominin tablosu sektörelerdeki istihdam dağılımına da yansıdı.

Sanayi ve tarım sektörünün istihdam oranının toplamı hizmet sektöründe çalışanlardan çok uzak. Tüketimin yoğun olduğu hizmet sektöründe istihdamın yüzde 56,2'si karşılanıyor. İstihdam edilenlerin yüzde 17,2'si tarımda, yüzde 20,7'si sanayide yer alıyor.

Konu ilgili Ekonomist Çetin Ünsalan, ''Gerek pandemi koşulları gerekse yeni ekonomiye geçişte tehdit altında olan hizmetler sektörüdür. Acilen sektörün üzerindeki ağırlık alınmalıdır. Türkiye'nin ihtiyacı olan hangi sektöre ne kadar yoğunlaşalacağına ilişkin planlama yapılmasıdır'' dedi.

İşsizler işsizlik kabusundan uyanamıyor. Türkiye'nin kanayan yarası işsizlik, yaranın oluşma nedeni üretim planlamasının doğru ve dengeli yapılmaması.