Erdoğan'la görüşen CHP'li kim? Kemal Kılıçdaroğlu: Doğrudur
Sözcü Gazetesi yazarlarında Rahmi Turan'ın köşesine taşıdığı "Saray'a çıkan CHP'li" yazısına Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ilk yorum geldi.
Rahmi Turan'ın "Saray'a çıkan CHP'li" yazısı CHP kanadında tartışılmaya devam ediliyor.CHP Genel Başkanı Kemal KılıçdaroğluFOX Tv'de katıldığı programda Rahmin Turan'ın yazısını hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu " Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur... CHP'yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi biz bunu gayet iyi biliyoruz. Akıl var mantık var, başka işin mi gücün mü yok. Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Okuduğumda doğrudur dedim. İsim vermek istemiyorum" dedi.
"Öz eleştiriyse, öz eleştiri"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir dönem gereksiz bir süreç içinde kutuplaştığını belirterek, şunları söyledi:
"Bizim, bir kabahatimiz oldu, CHP'nin, onu da söyleyeyim rahatlıkla. Öz eleştiriyse, öz eleştiri. Biz, bir başörtüsü meselesini Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Oysa kadının kılık kıyafeti bizi hiç ilgilendirmez. Bizi ne ilgilendirir? O kadının mutfağında, evinde huzur var mı, çocuğunun işi gücü var mı, kız çocuğu üniversiteye gidiyor mu? Biz bununla ilgilenmek zorundaydık ve bununla ilgilendik. Ben, dönemin YÖK Başkanına telefon ederek, başörtülü kız öğrencilerin üniversitelere alınmamasının doğru olmadığını söyledim. O da bir genelge yayımladı, açıklama da yaptı, 'Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama üzerine biz bu yasağı kaldırıyoruz.' diye. Bunu herkes biliyor üç aşağı beş yukarı.
Bütün bu sorunlar çözülmüşken, başörtüsü olayı Türkiye'nin gündeminden çıkmışken, bazı provokatörler ortaya çıkmaya başladı. Hiç gereksiz, caddede yürüyor bir kadın, başı açık bir kadın başörtülü bir kadına vurmaya çalışıyor. Neden? Hangi gerekçeyle? Onun için dedim, 'Üzülmeyin, üzülürseniz provokatörün ekmeğine yağ sürersiniz. Asla üzülmeyin ve moralinizi bozmayın.' Bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum: Kadın kardeşlerimiz nasıl giyinirlerse giyinsinler, onlara saygı göstermek bizim görevimizdir. Ben ve benim partim, onların sorunlarına çözüm bulmak için onların emrindedir. Ekonomik sorunları olabilir, işsizlik sorunları olabilir, başka sorunları olabilir, bunlara çözüm üretmek de benim boynumun borcudur."
"Bu paranın açıklanması lazım"
15 Temmuz'un ardından kurulan Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı ile ilgili bugün bir ulusal gazetede yayımlanan habere ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz'da en çok kim konuştu? Erdoğan konuştu. 15 Temmuz şehitlerinin ailelerine ve gazilere yardım edeceğiz diye kampanyayı kim açtı? Erdoğan açtı. Hesaplar açıldı mı? Açıldı. Vatandaş dişinden, tırnağından keserek bu vakfa bağışta bulundu mu? Bulundu. Bakan iki yıl önce dedi ki 309 milyon lira para toplandı. Şimdi soruyoruz kaç lira bu para? Bu parayla ilgili cevap alamıyoruz. Ben kimin adına soruyorum? 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler adına soruyorum. Vakfın adresine baktık, gittik. O adreste böyle bir vakıf yok. Bu adres nerede geçiyor? Mahkeme kararında geçiyor. Mahkemeye yanlış bilgi veren kim? Siyasi iktidar. Mahkemeye yanlış bilgi verilir mi? Ben hakim olsam bana yanlış bilgiyi vereni tutuklarım. Para ne oldu diye soruyoruz, paradan da haberimiz yok. Şimdi bu paranın açıklanması lazım. Nerede değerlendirildi bu para onu da bilmiyoruz." diye konuştu.
15 Temmuz'a ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz kullanıldı, 15 Temmuz şehitleri de gaziler de kullanıldı. Hakları teslim edilmedi. Soruyorum, 309 milyon lira nerede? Vatandaşın parası. Vakıflar Genel Müdürlüğü yayınladı Resmi Gazete'de, adresi de bulduk, gittik ama böyle bir şey (vakıf) yok. Diyorlar ki bu para Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hesabında. Ne arıyor o hesapta? Vakfın hesabında olması lazım. Resmi Gazete'de yayınlanmış vakfın mal varlığı 10 milyon lira diyor. 299 milyon nerede?" ifadesini kullandı.
Tank Palet Fabrikası
Tank Palet Fabrikası'nın üzerine bu kadar neden gittiğine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bir silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeken bir örnek var mı? Yok böyle bir şey. Tank Palet Fabrikası gündeme gelince, bu bir özelleştirmedir dedim, kıyamet kopardı. Bu karar, Resmi Gazete'de yayınlanan özelleştirme kararı. Karar numarası 481. Mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ve Milli Savunma Bakanlığına tahsisli Sakarya ili Arifiye ilçesi Hanlıköy Mahallesi'nde bulunan 105 ada 5 parsel 11 numaralı, 1 milyon 804 bin 131 metrekarelik taşınmazın özelleştirilmesine karar verildi diyor. 25 yıllığına işletme hakkının devredilmesine karar veriyor. Neye göre? Özelleştirme kanununa göre. Şu soruyu sordum, kaça devrettin? İhale yaptın mı? Niye ihale yapmadın? İhale yaptın da bizim mi haberimiz olmadı? Bu bir çimento, bez fabrikası değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir silah fabrikası, Avrupa'nın en büyük entegre tank silah fabrikası. Değeri 20 milyar dolar."
Bir silah fabrikasının Katar Ordusu ve BMC firmasına hangi gerekçeyle verildiğini soran Kılıçdaroğlu, sadece arsası kiralansa 25 yıllığına dünyanın parasının alınabileceğini söyledi.