Vatan Partisi İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Av. Turan Karakaş: Başı dik, bağımsız Türkiye’yi kuracağız!

Vatan Partisi İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Av. Turan Karakaş: Başı dik, bağımsız Türkiye’yi kuracağız!

SHP İzmir eski İl Başkanı Avukat Turan Karakaş, Vatan Partisi’nden milletvekili adayı oldu ve seçim bölgesinin karış karış dolaşıyor. CHP’den bir süre önce istifa ederek Vatan Partisi’ne katılan Karakaş, “Vatan Partisi Kemal Derviş’te değil Mustafa Kemal’de birleşenlerin partisidir. Atatürk’ün ve Altıok’un partisi Vatan Partisi’dir” diyerek “Biz antiemperyalistiz, kamucu bir Türkiye’yi kurana dek savaşmaya hazırız. Her geçen gün daha da güçleniyoruz, büyüyoruz” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Şenol Çarık, İzmir siyasetinin yakından tanıdığı bir isim olan Turan Karakaş ile çalışmalarını ve partisinin programını konuştu.

-Sayın Karakaş, İzmir siyaseti özellikle de sosyal demokrat çevre sizi yakından biliyor. İlk olarak CHP’den neden ayrıldınız? Sorusuyla başlamak istiyorum söyleşimize.

CHP kuruluşundan bugüne kadar iki temel üzerine gelmiştir. Bunlardan birisi emperyalizme karşı olmak, diğeri de kapitalizme olmaktır. Bu iki temelde politika yoksa Atatürkçülük ve Altıok yoktur. Kapitalizme karşı olmak derken biz karma ekonomiyi savunuyoruz. Atatürk kapitalizmin tekelleşip zulmetmemesi için karma ekonomi modelini getirmiştir. Bu geçerliliği kanıtlanan bir yoldur.

Emperyalizm konusuna gelince de Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya baktığımız zaman; Güneydoğu’ya, PKK’ya, Kemal Derviş’in yaptıklarına baktığımız zaman emperyalizmin ne dediğini anlayabiliriz. Emperyalizm, bölgemize, Türkiye’ye yönelmiş bir Amerika eşkıyalığıdır. Kapitalizm ve emperyalizme karşıtlık temelinde bir Altıok CHP’nin temelidir. Ne yazık ki CHP kapitalizm ve emperyalizme karşıtlığı uzun süredir sildi. Partide önemli bir liberalleşme başladı. Deniz Baykal’ın o esrarengiz kaset olayıyla gitmesiyle partide liberalleşme hızlandı. Parti tam bir liberal-ikinci Cumhuriyetçi parti haline geldi. Bugün CHP’nin kaptan köşkünde kapitalizme ve emperyalizme karşı çıkacak bir kişi yoktur. CHP’yi CHP’liler yönetmemektedir. Oradaki altıok amblemi seçmeni yanıltarak oy almak için kalmıştır. Semboliktir. Ben bunları içime sindiremedim.

Halkıma yalan söyleyemem. Ben bir emekçi çocuğuyum. Devlet okullarında, halkımın parasıyla okudum. Halkıma, devletime benim bir borcum var, herkesin var. Ben de karınca kararınca bu borcu ödemeye çalışıyorum. Ve bu borç insanlara gerçeği söylemektir. Herhangi bir makam, menfaat olmadan, halka yalan söylemeden gerçekleri anlatmaktır. Bu yüzden CHP’den ayrıldım.

Maalesef CHP’yi liberalleştiren kesim CHP’nin yüzde 5’idir ve genel merkezdeki kaptan köşkünü işgal etmişlerdir. Bütün bunlara tahammül edemediğim içime sindiremediğim için CHP’den ayrılıp gerçekten Atatürk’ün partisi, Altıok’un partisi olan Vatan Partisi’ne geçtim.

“VATAN PARTİSİ DAVA PARTİSİDİR”

-Vatan Partisi’nin 15 Şubat’taki kongresinde MKK’ye, daha sonra da önseçimle milletvekilliği adaylığına seçildiniz. Vatan Partisi’nin programı nedir, nasıl bir Türkiye öneriyor?

Darbeler maalesef Türkiye’de siyasetin kurumsallaşmasını engellemiştir. Bu yüzden siyasal partiler kişiye bağlıdır. Parti-şirket arası kurumlardır. Biraz şirket, biraz parti.

Genellikle de ekonomik ya da kişisel çıkarlar üzerine kuruludur. İhale, iş vb. için, yardım için, diğer bir yandan da alkış için, ego tatmini için gidenler vardır. Bir dava için uğraşan dava adamı olan insan sayısı son derece azdır. Böyle olmasa biz bugünlere gelmezdik. Vatan Partisi bir dava partisidir. NATO’ya girişiyle birlikte Türkiye’nin esir düşürüldüğünü anlatan bir partidir.

Bir partiyi tanımak için o partinin temel değerlerine bakmak gereklidir. Bu insan için de böyledir. Değer, partinin ya da insanın içindeki pusula gibidir. İnsanlar ona göre davranır.

Vatan, namus, ahlak, dürüstlük, hak gibi değerlerdir bunlar.

Bir hırsızın bilinçaltında da değerler vardır. Çalmak, başarılı hırsızlıklar yapmak, mal hırsı. İhanet. Bunlar da olumsuz değerlerdir. Olumsuz değerler insanı çürütür, olumlu değerler ise yüceltir.

GÜCÜMÜZÜ GERÇEKTEN ALIYORUZ

Vatan Partisi’nin üç temel değeri vardır. Birincisi gerçek, ikincisi bilim ve üçüncüsü de haktır.

Gücümüzü gerçekten alıyoruz. Gerçekleri bilimle anlar ve ona göre hak olanı belirler ve bu yolda yürür. Hak demek ölçü demektir. Gerçeği anladığınız zaman gerçeğin size gösterdiği bir yol vardır. Hak demek doğru olanı yapmak, yerindelik demektir.

Emperyalizmi anlamadan yapılan siyasal değerlendirmeler kör siyasal değerlendirmedir, kandırmacadır. Vatan Partisi meselelere emperyalizmi anlayarak, sınıfsal temelde bakar.

En temel değerlerimizden biri de emektir. Ben buradan hakları için direnen tüm emekçilerimizi selamlıyorum.

Vatan Partisi’nin arzuladığı birey, özgür, bağımsız ve bilimsel düşünen bir bireydir.

Amaçladığı devlet demokratik devlettir.

Şu anda toplumumuz rekabet, yarışma toplumudur. İnsanı müşteri gören bir düzen vardır. Vatan Partisi yarışma toplumundan çıkıp dayanışma içinde, örgütlü bir toplumu kuracaktır. Çürüyüş sürecinden çıkıp diriliş sürecine geçiş sağlayacağız. Kimsesiz kalmayacaktır. Devlet sahipsizlerin sahibi olacaktır.

Vatan Partisi’nin yolu, siyaseti Türkiye için hayati önemdedir. Yepyeni ve önemli bir seçenek sunmaktadır.

VATAN PARTİSİ KURTULUŞ SEÇENEĞİ SUNUYOR

-Ülkemizin ekonomik durumu ortada. Yoksullaşma, işsizlik artıyor. Siz ekonomide nasıl çözümler öneriyorsunuz?

Dört partinin seçim bildirgelerini okudum, inceledim. Dördününki de temelde liberaldir. Meclis’te 4 liberal parti vardır. Ekonomik yolları ortaktır. Özelleştirmecilerdir.

Hangisi gelse bu yolda devam edecekler. Türkiye’de özelleştirmeci, liberal yolun seyri için Kenan Evren’den Tayyip Erdoğan’a kadar geçen sürece bir bakalım. O yolda Turgut Özalları, Kenan Evrenleri, Amerika’yı görürüz. Bu arada bizim demokratlarımız Evren’in arkasından ağzına geleni söylüyorlar. 12 Eylül diktasında Evren’in yanında Özal, Amerika vardır, yüreğiniz yetiyorsa onlara da söz söylesenize.

Türkiye uluslararası şirketlere pazar olarak açılmıştır, teslim edilmiştir. AVM’ler kurup küçük esnafımızı, büyük çiftlikler kurup çiftçilerimizi bitirdiler.

Çiftçilerimize destekler kaldırıldı. İşçinin hakları budandı, sendikalar yozlaştırıldı. 1980 öncesindeki gibi güçlü bir sendika, inançlı bir sendikal anlayış maalesef yok.

Çillerler, Dervişler ve bunların politikalarıyla çiftçiler tarlalarından yasaklandılar.

12 Eylül’le başladı bu süreç ve devam etti. Büyük özelleştirmeler oldu. Erdoğan’la birlikte zarar en yüksek noktaya çıktı.

Bugün tam bir bölücü-dinci-liberal bir faşizm yaşıyoruz. Bizi çürüyüşe, felakete götüren bir yoldur bu. Bu yoldan gidenin sonu yok.

Bir tek Vatan Partisi ‘ben bu yoldan gitmiyorum’ diyor. Karma ekonomi, kamuculuk yolundan gidiyorum diyor.

Bakın karma ekonomide devletlerin yapacağı şeyler de şirketlerin yapacağı şeyler de olacak. Eğitim ve sağlık ticaret konusu olmaktan çıkarılacak. Madenler devletleştirilecek. Et ve balık Kurumu yeniden açılacak. Bu kamulaştırmalarla Türkiye yeniden yükselme sürecine girecektir. Bu yolla birlik sağlanacaktır.

Kurtuluş budur.

Amerikancı partiler mevcut düzenin devamı seçeneğini sunmaktadırlar. Vatan Partisi ise yeni bir seçenek sunmaktadır, kurtuluş seçeneğidir bu. Meclisteki partilerden ayrı bir politika sunmaktadır.

Yurttaşlarımıza soruyorum: Oyunuzu bu yıkım sürecine mi yoksa Vatan Partisi’ne mi vereceksiniz.

-Vatan Partisi’ne verilen oylar boşa gider, oyları bölünür şeklinde tepkilerle karşılaşıyor musunuz? Vatan Partisi’ne giden oy boşa mı gidecek?

Biz her partinin tabanından oy istiyoruz. Meclisteki partilere verilen oylar boşunadır. Hepsi aynı politikayı sürdürmektedir. Vatan Partisi’ne verilen her bir oy değerlidir. Türkiye’nin kurtuluşuna verilen oydur. Suriye’de, Irak’ta daha çok kanın akması, Türkiye’nin daha çok yoksullaşması, çöküşünü istemiyorsak Vatan’a vermeliyiz oyumuzu.

Oy bölmek demişken, kimsenin oyu kimseye tapulu değildir. Oyumuzu bölüyorsunuz söylemi var bir de. Seçmeni, bireyi de aşağılayan bir tabirdir. Biz sanki birinin bostanından karpuz mu çalıyoruz sanki. Biz her partiden oy alıyoruz ve oy alacağız. Gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.

-Size tepki gösteren kimi Atatürkçü, Cumhuriyetçi kesimler bir bakıyoruz ‘aman AKP’den kurtulalım, HDP barajı geçsin’ diye propaganda yapıyorlar. Tuhaf değil mi?

Evet, bu tam bir çarpıklık. Bir siyasi körlük yaşanıyor Türkiye. Medya insanları uyuşturuyor. Gerçeklerle insanların arasına kara bir perde indiriyor.

Maalesef Cumhuriyetçi, Atatürkçü, sol kesimler PKK’nın legal uzantısının barajı aşmasına dua ediyor, neredeyse ödünç oy verecekler. Medya da buna destek veriyor. Amerika-PKK-HDP bir bütündür. Amerikan emperyalizminin politikalarını yürüten bir partiyi Türkiye partisi diye cilalamaktadırlar. Bu politikalar Kürtlerin de başına beladır. Ama emir büyük yerden gelmektedir. Ekranlar tamamen açılmıştır.

Vatanını ve bayrağını sevmekten, halkını bağımsızlığa götürmekten, sömürü ve baskıdan kurtarmaktan başka amacı olmayan Vatan Partisi’ne ise ekranlar yasaktır. Azıcık vicdanı olan bunu düşünmelidir.

PLANLI TARIM PLANLI HAYVANCILIK GELECEK

-Seçim bölgenizi konuşalım isterseniz birazda. İzmir açısından baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz? İzmir için çözüm önerileriniz nelerdir?

İzmir sorunları da Türkiye ve dünya bütünlüğünden bağımsız değildir elbette.

Burada Tekel tütün fabrikası vardı, binlerce insan çalışıyordu, özelleştirdiler. Sümerbank kapatıldı. Tariş’i yozlaştırdılar. İmkanları, yetkileri budandı, siyasetin oyuncağı haline getirdiler. Tariş’i bu durumdan kurtarıp kendi kararlarını kendi veren bir yapıya kavuşturmak gerekmektedir.

Bakın pamuk yasak, tütün yasak. İzmir ekonomisine baktığımızda tarımla sanayi beraber yürüyordu. Tarım çökünce tarımla bir bütün olan İzmir sanayisi de çöktü. Bunun yanında bir de hükümetin cezalandırması var. İzmir’de başarıya geçmiş hükümet projesi çok azdır.

İzmir gerçekten kamulaştırmayla birlikte yeniden canlanacaktır. Planlı tarım, planlı hayvancılık gelecek, pamuk ve tütün gelecek bölgemiz yeniden canlanacak. Tarım ve hayvancılık canlanınca sanayi de canlanacaktır. Biz gümrük duvarlarını yeniden inşa edeceğiz.

İzmir’de işsizlik oranı çok yüksektir. Köyüyle kentiyle zor durumda bir kenttir bugün. Belediye yapısından, tarımından sanayisine Türkiye bütünlüğü içerisinde tüm bu sorunları çözeceğiz.

TAŞERONU BİZ KALDIRACAĞIZ!

Bir de taşeron meselesi var. AKP taşeronu kaldıracağım diyor. 12 senedir iktidarda olan, bunu getiren sensin. CHP, MHP ve HDP’ye gelince de önce kendi belediyelerinizde kaldırın bir görelim.

Biz emekten yana politikalarla geliyoruz. Taşeronu biz kaldıracağız. İşçimizin yüzünü güldüreceğiz. Bu düzen devam ederse taşeronu bile aratacaklar bunlar. Kölelik düzenidir.

Her seçimde deniyor bu. Bakın seçimden sonra unutacaklar. Biz taşeron işçilerini örgütlüyoruz. Onlarla birlikte yürüyoruz. Kölelik düzenine son vereceğiz.

VATAN PARTİSİ TÜRKİYE’Yİ TÜRKİYE’DEN YÖNETECEK

-Seçime sayılı günler kaldı. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Birleşen ve üreten Türkiye, önümüzdeki hedeftir. Bir tek Vatan Partisi, bu tarihsel görevi üstlenmiş bulunuyor. O nedenle milletimizin birkaç yıl içinde Vatan Partisi önderliğinde birleşeceğini biliyoruz. 7 Haziran 2015 seçimi, büyük birleşmenin ilk aşamasıdır.

Bu seçimde hedefimiz en az 5 milyon oy alarak Meclis’e girmek ve Milli Hükümet seçeneğini ülke gündemine getirmektir.

Beş milyon vatandaşımızı Türkiyemizi kurtarmak için göreve çağırıyoruz. Birisi siz olun diyoruz. Kurtarıcılardan ve öncülerden biri siz olun ki, Türkiye bölünmesin, Ermeni soykırımı kabul edilmesin, halkı zenginleştiren üretim ekonomisi kurulsun, Atatürk’ün Altı Ok ilkesi, yolumuzu aydınlatsın, Millî Hükümetin yolu açılsın, bağımsız ve demokratik Türkiye kurulsun.

Vatan Partisi Türkiye’yi Türkiye’den yönetecek. Başı dik, bağımsız Türkiye’yi kuracağız!

TURAN KARAKAŞ KİMDİR?

1947’de Kars’ta doğdu. 1960’tan beri İzmir’de yaşıyor.

Liseyi Akhisar Lisesi’nde, üniversiteyi Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi’nde okudu. Uzun yıllar öğretmenlik yaptı. Daha sonra Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ve avukatlığa başladı.

Avukatlık yaptığı yıllarda 1980’den sonra kurulan SODEP’te politikaya başladı. Önce SHP’nin Karşıyaka İlçe Başkanlığına, 1992’de de İzmir İl Başkanlığı görevine geldi. Bu görevi 3 yıl sürdürdü. Kültür Bakanlığında Baş Hukuk Müşavirliği yaptı. Siyasal Belgelerde Kültür ve Sanat adlı bir araştırma kitabı var. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunuyla ilgili mevzuat ve açıklamalarla ilgili bir kitabı var. Çok sayıda çocuk kitabı hazırladı.

Siyasete SHP’den sonra CHP’de devam etti. Genel merkez politikaları nedeniyle CHP’den ayrılarak Vatan Partisi’ne katıldı. Şu anda partinin MKK üyesi olan Karakaş’ın iki kızı var.

ulusalkanal.com.tr

başı dik kuracağız