'Terör; ancak Bağdat, Şam, Ankara ve Tahran’ın işbirliği ile biter'
Suriye ve Irak’ta yaşanan Irak – Şam İslam Devleti (IŞİD) terörünü Irak Televizyonları Türkiye Müdürü Cevat Gök ile konuştuk.
Suriye ve Irak’ta yaşanan Irak – Şam İslam Devleti (IŞİD) terörünü Irak Televizyonları Türkiye Müdürü Cevat Gök ile konuştuk. Gök, “Bağdat, ABD tarafından işgal edildiğinde Amerikan Hava Kuvvetleri, 24 bin sörti (bombardıman uçaklarının attığı her bomba) yaparken IŞİD'e günde 2 sörti dahi gerçekleştirmedi. Bazı ABD uçakları ısrarla IŞİD üzerine bomba yerine silah ve erzak gönderdi.” dedi.
Biliyoruz ki Suriye ve Irak'ta Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adı altında insanlar öldürülüyor ve insanların din uğruna öldürüldüğü söyleniyor. IŞİD'in insanları katletmesi ve bu katliamları da İslam'a bağlaması doğru mudur? İslam fütursuzca insan öldürmeyi mi emreder?
Kur’an-ı Kerim'de yüce Allah şöyle buyurur: Her kim haksız yere bir insanı öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Bu ayete göre IŞİD’in İslam ve Kur’an ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Usulen IŞİD'in insanlıkla ilgisi yoktur. Peygamberimizin yüce halifesi Hz. Ali’nin buyurduğu gibi, 'İnsanlar iki türlüdür ya dinde kardeşin ya da yaratılışta eşindir." İslam dini özellikle insanın katledilmesine karşı olup, çok sert ayetler zikredilmektedir. İslam dini, terörü lanetler.
"ABD uyarılmasına rağmen tekrar silah ve erzak yardımı yaptı"
IŞİD'e karşı Amerika'nın havadan bombaladığı basında yer aldı. Ama diğer taraftan ise Amerika'nın IŞİD'in boş kamplarını bombaladığı iddia edildi. Sizce Amerika, IŞİD'e destek veriyor mu?
IŞİD terör örgütü, adeta Amerikan emellerine hizmet ediyor. Bağdat, ABD tarafından işgal edildiğinde Amerikan hava kuvvetleri 24 bin sörti yaparken, IŞİD'e günde 2 sörti dahi gerçekleştirmedi. Bazı ABD uçakları ısrarla IŞİD üzerine bomba yerine silah ve erzak gönderdi. Hatta 'yanlışlıkla silah yardımı yaptınız orada IŞİD vardı' diye uyarılmalarına rağmen yine de oraya tekrar silah ve erzak yardımı yaptılar. ABD, İslam dininin imajını kötülemek için IŞİD'e göz yumuyor.
Peki, Türkiye'nin IŞİD'e karşı olan tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, halk olarak IŞİD terörünü lanetliyor. Ancak hükümetin bu noktada halk ile aynı paralelde hareket ettiğini söylemek mümkün değil. Irak ve Suriye'de yakalanan IŞİD teröristleri önce İstanbul'a oradan Gaziantep’e geldiklerini ve oradan da Suriye'ye geçtiklerini itiraf ediyorlar. Ancak hükümet yetkililerinin bu durumu ısrar ve inatla kabul etmemeleri garip bir durum. Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ısrarla Suriyeli muhalifleri eğit donat sistemi ile savaşa hazırlıyor. Bu kabullenilecek bir durum değil. Düşünebiliyor musunuz bir komşu ülkeyi hedef alan silahlı teröristler güya ılımlı (!) denilerek eğitiyor ve o ülkenin masum insanlarını hedef alıyorsunuz. Ve hâlâ hükümet, Beşşar Esad’ı ısrarla hedef gösteriyor. Bu yapılanlar komşuluğa yakışan duruş ve tutumlar değildir.
Gök: Türkmenlerin hepsi Türkiye'den yardım görmediklerini söyledi
Suriye'de ve Irak'taki IŞİD zulmü, insanları yerlerinden etmiştir. İnsanların, evlerini, eşyalarını her şeyini bırakıp göç etmesi Suriye'yi ve Irak'ı nasıl etkiler?
Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de hakikaten büyük bir kaos ve belirsizlik var. Milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu ve geri dönemiyorlar. Kısa vadede düzelecek gibi görünmüyor.
Maalesef büyük bir grup halk, IŞİD'e kucak açtı ve şuanda IŞİD bir grup halk ve liderler tarafından lojistik destek görüyor. Dışarıda milyonlara varan göçmenler var ve belirsizlikler var. Sonuçta bölge ülkeleri işbirliği yapmazsa terör asla temizlenemeyecek.
Suriyeli Aleviler ve Iraklı Türkmen Şiiler, bölgedeki savaştan en çok etkilenenler oldu. Türkiye, buradaki insanlara karşı olan tutumuyla neyi amaçladı?
Türkmen Alevi ve Şiiler Türkiye’den içeri giremedi. Girenler de kamplarda zor şartlar ve diğer muhalifler tarafından baskı altına alındı ve kampları terk ederek, büyük şehirlere kaçıp sahillerde ve parklarda hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Bölgede Türkiye hükümetinin mezhepçi siyaseti, maalesef en çok Türkmenleri vurdu. Aynı ırktan olmasına rağmen Şii ve Alevi olmaları Türkmenleri geri plana itti. Ben şahsen Irak çöllerinde Türkmenlerle röportaj yaptığımda hepsi de ağlayarak Türkiye'den yardım görmediklerini söylediler. Eğer PKK terör örgütü idi ise ve siz de onları sınır ötesi uçaklarla kamplarını vuruyor idi iseniz, IŞİD'i de vurmanız gerekiyor. Vurmuyorsanız demek ki size göre IŞİD terörist değil.
"Aleviler bu ülkenin adeta zencileridir"
Muharrem Ayı'nı, Aşura Gününü ve Kerbela'yı andık. Muharrem Ayı, Aşura Günü ve Kerbela, insanları nasıl etkilemiştir? Nasıl etkilemelidir?
Kerbela ve Aşura törenleri ve matemleri mazlum ile zalimin, haklı ile haksızın savaşıydı ve kıyamete dek Hz Hüseyin bütün insanlığa örnek olmuş ve olacaktır. Dökülen her damla gözyaşı aslında zalimlere baş kaldırı ve isyanı temsil eder. Sonuçta Yezit öldü ama zamanın yezitlerini tanıyıp onlara karşı Hüseyni duruş sergilemek gerekir. Kerbela olayı siyasallaştırılmamalı ama günün siyasetini iyi anlamak için bizlere ölçü olmalıdır.
Hatay Valiliği, 12 Alevi belde belediyesinden 203 personelin devrini yapmıştır. Sırf Alevi oldukları için bu vatandaşların ikinci plana atılması hatta yok sayılması Türkiye'nin bir 'Alevi açılımı’ ihtiyacı olduğunu mu gösteriyor?
Aleviler, bu ülkenin adeta zencileridir. Hep ikinci ve hatta üçüncü, dördüncü plana atılmıştır. Hristiyan’a gösterilen hoşgörü, Alevilere gösterilmiyor ve devlet tarafından adeta yok sayılıyor. Ancak Alevilerin bütün alt isimlerle (Alevi, Caferi, Şii, Kızılbaş, Arap Alevisi, Mevlevi, Tahtacı, Bektaşi) birlik olmaları ve on iki imam taraftarları olarak bir üst kurul kurmalı ve direk devlete yapması gerektiğini ve beklentilerini bildirmelidir. Açılım şart ancak bizlerin birliğini ilan ederek kurulumuzu ve kurumumuzu kurmamız elzemdir.
Röportajın sonunda Ortadoğu Uzmanı Gök, Alevilik ve Sünnilikten ziyade önce insan olunmaya çalışılması gerektiğinin altını çizerek, "İnsan insan olmadıktan sonra ibadet etse de makbul değildir" şeklinde konuştu. İslam’ın doğru tanınması gerektiğini aktaran Gök, doğru İslam’ın Ehlibeyt'te olduğunu söyledi. Gök, diğer mesajını ise hükümete gönderdi. Gök, Hatay'da 12 Alevi belde belediyesinden 203 personelin devrinin yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Türkiye'nin en huzurlu şehri olan Hatay’ı, en huzursuz şehre çevirmiş bir siyasetin bir an önce hatadan dönmesi ve halkından özür dilemesi ve Suriye ile ilişkilerini normalleştirmesi gerekir. Terör; ancak Bağdat, Şam, Ankara ve Tahran’ın işbirliği ile biter."
Adil Can Sivrikaya
ulusalkanal.com.tr