Kurbanlıklar pazara indi
Kurbanlıklar yavaş,yavaş pazara indi. Pazar yerinde satıcılar alıcıyı dört gözle beklemekte ama bu sene satışların nasıl olacağı konusunda endişeliler.
Kurbanlıklar yavaş,yavaş pazara indi. Pazar yerinde satıcılar alıcıyı dört gözle beklemekte ama bu sene satışların nasıl olacağı konusunda endişeliler. Endişelerinin başında kurbanlık malların çok olması, kaçak malların girmesi gibi konular onların nasıl bir kurbanlık satışının olacağı noktasında bilmiyorlar.
Kurbanlık besleyen besicilerin fiyatların yükselmesindeki en temel girdinin saman, buğday, arpa ve nakliyat fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklandığını belirtiyorlar. Üretici bir yıl emek vermiş ama fiyatların giden senin aynı olması, ama girdi fiyatlarının yüksekliğini nasıl yansıtacaklarını kara, kara düşünüyorlar.
Kurban pazarına kimi Muş, Kimi Ağrı gibi uzak illerden 1500 kilometre yoldan gelmişler. Her araba için 4.bin lira nakliyat ödemişler. Bin, bir umutla besledikleri malları, ya da kurbanlık için mallara para bağlamışlar, satışlarının nasıl olacağı konusunda endişeli bekleyişlerini sürdürüyorlar.
Kurbanlık satan insanlar canlı hayvanların, bakanlığın kasaplarda satışının kilosunun 12 liradan satıldığını doğru olmadığını pazarda bile bu paraya satamadıklarını söylüyorlar. Ayrıca bu fiyatta alan kasap olsa neden pazarda günlerce yağmurda, güneş’de kalalım diyorlar.
İskenderun Kasaplar Odası Başkanı Mustafa Er ise hem besicilere hem alıcıların dikkatli olmasını istemektedir.Er kurbanlıkların pazara indiğini ve giden seneye göre 1 lira ile 1.5.lira arasında fark ettiğini, bunun da pazarlıklar yolu ile giden sene 1 kilo canlı hayvan fiyatının 11.lira olduğunu bu senede aynı olduğunu belirtti. “Devletin belirlediği bir fiyat yoktur. Ama biz istiyoruz ki bir sürü emek veren üreticimizin bir yıllık sonunda ceplerine üç-beş kuruş paranın girmesidir. Mahsulleri para etsin diye bu kurban bayramını bekliyorlar. Kurban satıcılarının yüzünün gülmesi kadar dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan vatandaşlarımızın da keselerine uygun kurban bulmasını istiyoruz. Diğer sorunda Suriye gibi ülkelerden kaçak malın gelmesi ve bizim kulak küpesi pasaport dediğimiz şeyler var.
Bunların pazarda satmaları zor ama köylerde satışları yapabilmektedirler.” Er’in endişesi ile besi malları şeklinde gelen ithal malların gelmesi bizim üreticinin zara etmesine neden olacaktır. Demektedir. Onun için dışarıdan besi için getirilecek malların getirilmemesini istemektedir.
Yusuf Güler, Muş ilinden gelmiş ve umutsuz bir bekleyiş içindedir. “Davar fiyatları giden sene ile aynıdır. Bu çiftçinin durumu ne olacak bende merak etmekteyim. Samanın tonu çıkmış, 900, arpanın fiyatı bin lira, canlı hayvan kilosu on lira, etin kilosu 20 lira bu da bizi kurtarmıyor. Bunların hepsi zarardır.” Diyor. Tekin Güler’de Muş’tan gelmiş üreticinin şaşırdığını ve ne yapacağını bilmediklerini belirten Güler “Bu gidişle ya malcılığı bırakacağız, temelli bu işin peşini bırakacağız. Bir de halen Suriye’den mal gelmektedir. Kırıkhan ilçeye mal giriyor. Yetkililer yok diyor ama biz biliyoruz ki geliyor. Çiftçinin hali ne olacaktır. Bizim getirdiğimiz maldan para kazanabilmek için canlı kilo malın fiyatı 12.liranın altına düşmemesi gerekir. Bakan canlı hayvanın kilosunun kasaplarda 12 lira diyor ama doğru değil, 12 lira olsa neden bu kadar rezilliği çekelim. Götürür satar paramızı alırız. 80 Kiloluk hayvanın fiyatı 750 liradır. Bu da kurtarmıyor. Emek vermeyen bu milletin derdinden anlamaz.” Diyor.
Mehmet Dülger, Ağrı’nın Beyazıt ilçesinden kalkıp gelmiş, iyi satış yaparız da yüzümüz güler diyor. “Kendi beslediğimiz malı getirdik. İyi para ederse iyi olur. Zaten yerinde 700-800 liradır. Biz biraz daha farklı satmak için getirdik. Kurbanlıklar yerinde fiyatlı , giden sene sattığımız fiyata yerinde alamadık. Bakalım ne yapacağız” diyerek beklemeyi sürdürüyor. Hacı Recep Ülgen’nin yaşı 70 aşmış ama pazara mal getirmiş. Tam, tamına 1500 kilometre uzaklıktan gelmiş. “Ağrı’dan geldim sermayesi çok pahalıdır. Saman pahalı, arpa pahalı ve 4.bin lira araba parası vermişsiz. Ne diyelim Allah alıcı ve satıcının sonunu hayır getirsin” temennisinde bulunuyor. Ahmet Gülergül, pazarda müşterisini bekliyor. Mallarının kalitesinin iyi olduğunu ve giden sene fiyatları ile aynı satışları olduğunu belirtiyor. “mallarımızı arpa ve yonca ile besledik. Onun için müşterilerimiz bizden memnundur. Fiyatlarımız ise giden sene ile aynıdır.” Pazara kurbanlık almak için gelenler ise fiyatların uygun olduğunu ama ceplerindeki paranın az olmasından ötürü istedikleri kurbanlıkları alamayacaklarını belirtiyorlar. Kamudan emekli Saim Yürekli Hacı emmi ile bir pazarlığa tutuşuyorlar. İstediğim kurbanlığı ver sana 800 lira diyor, Hacı emmi ise en iyisini alırsan bin lira diyor. “Aldığım maaşa göre fiyat bana yüksek geliyor. İstediğimiz gibi bir şey kesemeyeceğiz. Satan da haklı maliyet ve girdiler yüksektir. Biz de haklıyız. Parayı nasıl buluruz, bakıyorum, Hacı emmi ile güreşeceğiz. Hayırlısı bakalım” diyor.
HÜSEYİN GÜLER