Salgın günlerinde bayram...

'Hani o eski bayramlar...' sözü bile etkisiz kaldı. Salgın günlerinde bayramı alıştığımız gibi yaşayamadık. Türkiye bu bayramda evde kaldı. Ama geleneklerini salgının gölgesinde bırakmadı.

Bayram telaşını bile bir başka yaşadık. Hazırlıklarımızı kalabalıklar için değil, sadece evimiz için yaptık. Sevdiklerimizi kollarımızın arasına alıp sıkıca sarılamadık. Büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öpemedik. Komşularımızla bayram kahvesi içip, baklavaları börekleri birlikte yiyemedik.

Miniklerimiz kapı kapı gezemedi. Cepler harçlıklarla, renk renk bilye ve bayram şekerleriyle dolmadı. Çocuklarımız mahallemizin bakkalına koşamadı. Kentlerimizin sokaklarında panayırlar kurulmadı.

Tüm bunlar salgın günlerine rast geldiği için olmadı. Ama bizler eskisi gibi olmasa da yine de bayram geleneklerimizi evlerimizde yaşattık. Bayram sevincini evlerimize sığdırmayı başardık.

Dileklerimizi, kutlamalarımızı telefon ve internet aracılığıyla ilettik. Görüntülü görüşmelerde karşılıklı çaylar, kahveler içtik. Sıcak sohbetler ettik. Eller bu görüşmelerde öpüldü. Ekranlardan uzattık bayram şekerlerini birbirimize...

Kapısının çalmasını bekleyen büyüklerimizin telefonlarını çaldırdık. Sesimizi sesine katıp sevgimizi çoğalttık. Hasretimizi dile getirdik. Salgın sonrası için buluşmalarımızı planladık.

Komşularımızla balkonlardan bayramlaştık. Gülen yüzlerine gülüşümüzü ekleyip, bayram sevincini birledik. Sınır tanımadık. Çünkü sevdiklerimize ulaşmanın yolunu hep bulduk. Milletçe yan yana gelemedik belki ama yürek yüreğe bayramlaştık, sarmaştık, kucaklaştık.

Bu bayram da böyle geçip gidecek... Daha nice güzel bayramları yaşamak için biraz daha sabredeceğiz. Salgını yenme kararlılığıyla evde kalmaya devam edeceğiz... Doya doya kutlayacağımız nice bayramları yaşamak dileğiyle... İyi bayramlar Türkiye...

ulusal.com.tr