EYT’lilerin kıdem tazminatına göz dikildi! Emeklilikte yaşa takılanların tazminatı tehlikede! İşte o yazı

Emeklilikte yaşa takılanlar, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini istiyor. Sorunları başlarından aşkınken şimdi de kıdem tazminatları tehlikede

İŞVERENLER TAZMİNATTAN ŞİKAYETÇİ

Biliyorsunuz, ilk sigortalılık girişi 8 Eylül 1999 tarihinden önce olan, sigortalılıkta 15 yılını dolduran ve en az 3 bin 600 gün prim ödemiş olan işçiler, kendi istekleriyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alabiliyor. Geçen hafta Ankara Sanayi Odası'nın Afyon'da düzenlediği toplantıda konuşan işverenler, bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdi. İşverenler, 15 yıllık çalışma süresini dolduran deneyimli işçilerin kıdem tazminatını alabilmek için işten ayrıldıklarını, sonra da gidip başka işlerde çalıştıklarından şikayet ettiler.

Şikayetlerle ilgili konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, yaşı bekleyen emeklilere kıdem tazminatı ödenmesinin mahkemelerin hatalı karar vermesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Sosyal güvenlik reformuna sonradan eklenen bir cümleyle 3 bin 600 gün prim ödeyen ve 15 yılını dolduran işçilerin yaşı beklemek şartıyla emekliye ayrılmalarının sağlandığını ancak bazı mahkemelerin bu durumu kıdem tazminatına da hak kazanmak olarak yanlış yorumlayıp işçi lehine kararlar verdiğini savundu. Sözcü'de yer alan habere göre; yaşı bekleyenlerin emeklilik aylığını almaya hak kazanamadıkları için kıdem tazminatına da hak kazanamayacaklarını savunan Cengiz Delibaş, şunları söyledi:

'İNŞALLAH BİR İRADE ÇIKAR DÜZELTİR'

“Bir mahkeme işçi lehine karar verince onu diğer mahkemeler de izledi. Ardından Yargıtay'ın bütün daireleri de bu kararlara uydu. Bazı mahkemeler, ‘Kıdem tazminatını alır ama başka işe giremez' dedi. Yargıtay bunu da esnetti, ‘Hayatın doğal akışına aykırı. Kıdem tazminatını da alır, başka işe de girebilir' dedi. Bu durum yargıyı zedeliyor. İşçiyi koruyalım ama işverenin hakkı ne olacak? Başından beri dedim ki, ‘Gelin kanuna, yaşı bekleyenler kıdem tazminatına hak kazanamaz diye bir cümle yazalım.' Bunu yapsaydık, çok kolaydı. Şimdi hükümet yapmaya kalksa, sendikalar ortalığı ayağa kaldıracak. Oysa bu hak kötüye kullanılıyor. Bu durum adeta kangrene dönüştü. İnşallah bir irade çıkar da bunu düzeltir.”

Delibaş, tepki çeken sözleri için daha sonra kamuoyundan özür dilerken toplantıda ifade ettiği görüşlerin şahsi fikirleri olduğunu, TOBB’un resmi ve kurumsal görüşünü yansıtmadığını söyledi.

TOBB İSTİYOR HÜKÜMET YAPIYOR

Delibaş'ın söylediklerinin TOBB'un resmi görüşü olup olmadığını zaman gösterecek. Çünkü TOBB'un açıklamalarını sadece “söylemden ibaret” olarak görmek doğru değil. Şöyle ki, TOBB'un hükümet üzerinde etkisi büyük. Bunu zaten kendileri de ifade ediyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkoğlu bundan 4-5 ay önce TOBB 74'üncü Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada hükümete her istediklerini yaptırdıklarını tek tek şu sözlerle anlatıyordu:

- “İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ'lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık”,

- "Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi. Özellikle İş Mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu. Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık”,

- “En çok şikâyet ettiğimiz konu olan, istihdam maliyetlerinin düşürülmesini sağladık”.

Görüldüğü üzere TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş'ın açıklamaları “söylemden ibaret” olarak görülmemeli, gereken tepki ortaya konmalı.

Tarık Tekgözli

ulusal.com.tr