Mısır'dan Türkiye'ye görüşme çağrısı
Mısır Devleti'ne bağlı Al Ahram Gazetesi’nin Genel Müdürü Mohamed Sabreen, ilişkilerin normalleşmesi halinde Türkiye ve Mısır'ın teröre karşı ortak mücadele verebileceğini, Doğu Akdeniz gazının çıkarılması konusunda, iki ülkenin birbirine yardımcı olabileceğini kaydetti.
Doğu Akdeniz’de sıcak gelişmeler yaşanırken, Kahire’den Ankara’ya görüşme çağrısı geldi.
Mısır devletine bağlı Al Ahram Gazetesi’nin Genel Müdürü Mohamed Sabreen, United World International (Uwidata) adlı uluslararası haber sitesinde kaleme aldığı “Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme önerileri” başlıklı makalede Ankara ve Kahire arasında “İlişkilerin normalleşmesinin zamanı geldi” ifadelerini kullandı. Makalede, Türkiye ve Mısır arasında ilişkilerin normalleşmesi için yol haritası sunulurken, normalleşme halinde olası karşılıklı kazanımlar sıralandı.
Sabreen, PKK ve FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımlarken, ilişkilerin normalleşmesi halinde Türk ve Mısırlı yetkililerin PKK’ya karşı beraber hareket edebileceğini yazdı.
Makalede, Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıklara da değinilirken şu ifadeler kullanıldı: “Doğu Akdeniz gazının çıkarılması konusunda, Kahire ve Ankara karşılıklı çıkarlarını en üst düzeye çıkarmak ve haklarını korumak için birbirlerine yardımcı olabilirler. Mısır’dan Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya gaz transferi için dev bir gaz boru hattı projesi müzakere edilebilir.”
Türkiye ve Mısır ilişkileri, 2013 yılında Müslüman Kardeşler destekli Muhammed Mursi’nin, Cumhurbaşkanlığı’ndan indirilmesinden sonra bozulmuş, iki ülke arasındaki diplomatik temsil maslahatgüzar seviyesine indirilirken, karşılıklı sert açıklamalar bugüne kadar devam etmişti.
Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Avrupa Birliği ve İsrail’le beraber hareket eden Mısır, Libya’da ise Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne karşı hareket eden General Hafter kuvvetlerini desteklemişti. Sabreen’in makalesi ise Ankara’nın Müslüman Kardeşler karşıtı adımlar atması halinde, Mısır’ın Türkiye’yle ilişkileri normalleştirmek istediği mesajını veriyor.
'ANKARA VE KAHİRE ANLAŞMALI'
Sabreen makalesinde, Türkiye ve Mısır arasındaki gerginliğin “iki ülkedeki pek çok insanı endişelendirdiğini” belirtirken, karşılıklı çıkarların “anlaşmayı” gerektirdiğini ifade ediyor.
Makalede, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın 2016’da yaptığı; “Biz, Mısır'la ilişkileri geliştirmekten yanayız. Mısır, kültürümüz, değerlerimiz yakın olan bir ülkedir. Yönetimde yaşanan anlaşmazlıklar halklarımıza mağduriyet olarak yansıtılmamalıdır” açıklamasına yer verilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Yasin Aktay’ın da, Mısır’la ilişkileri normalleştirme çağrısı yaptığına dikkat çekiliyor.
FETÖ’NÜN MANEVİ BABASI GRAHAM FULLER
Makalede, CIA destekli RAND Cooperation’un Pentagon için hazırladığı “Türkiye’nin Milliyetçi Rotası: ABD-Türkiye Stratejik İlişkileri ve ABD Ordusu Açısından Sonuçları” başlıklı rapor ve CIA’nin Türkiye’de istasyon şefliğini yapmış olan Graham Fuller’in “Türkiye’yi kim kaybetti?” başlıklı yazısından örnekler verilerek Türkiye ve ABD arasındaki anlaşmazlık da ele alınıyor.
Sabreen’in, CIA ajanı Graham Fuller’den “FETÖ’nün maddi ve manevi babası” ifadeleriyle bahsetmesi ise dikkat çekiyor.
AYDINLIK YAZARI GÜZALTAN’IN MAKALESİNE ATIF
Sabreen, Türkiye ABD arasındaki ilişkileri ele aldığı bölümde, gazetemiz yazarı Onur Sinan Güzaltan’ın Ekim 2019 tarihinde yayımlanan yazısına da atıf yaparken şu ifadeleri kullanıyor: “Ancak meslektaşım Onur Sinan Güzaltan’ın “ABD’nin son dansı” başlıklı makalesinde aktardığı üzere işin başka bir tarafı daha var. ABD, Türkiye’ye karşı PKK/ YPG/SDG benzeri örgütlere destek veriyor ve Ankara-Şam arasındaki ilişkiyi engelliyor. Washington diğer yandan, Türkiye’nin Akdeniz’de ittifaklar kurmasının önüne geçiyor.”
Sabreen daha önce Güzaltan’ın, “Ankara ve Kahire arasında yol haritası” başlıklı makalesini de Al Ahram Gazetesi’ndeki köşesinde paylaşmıştı.
İKİLİ İLİŞKİ İÇİN YOL HARİTASI
Sabreen, makalesinin sonunda ise Ankara ve Kahire arasındaki ilişkilerin düzelmesi için bir yol haritası sunarken, normalleşme halinde ortak kazanımları da şu ifadelerle özetliyor:
Öncelikle karşılıklı bir diyalog platformu kurulmalı ve karşılıklı medya savaşı sonlandırılmalı.
Karşılıklı olarak içişlerine müdahaleden vazgeçilmeli.
Bu adımlar hızlı ve doğru bir biçimde ele alınırsa, iki ülke arasında en önemli konu olan Müslüman Kardeşler sorununu ele alabiliriz (…) Türkiye, bu grubun liderlerinin Mısır karşıtı açıklama ve şiddet içeren eylemlerinin önüne nasıl geçebilir?
Türkiye ve Mısır terörle mücadelede nasıl bir iş birliği yapabilir? Mısır, Türkiye’ye PKK’ya karşı sürdürdüğü mücadelede nasıl yardımcı olabilir?
Libya, Suriye ve Irak konularında ortak bir işbirliği mekanizması kurulabilir.
Doğu Akdeniz gazının çıkarılması konusunda, Kahire ve Ankara karşılıklı çıkarlarını en üst düzeye çıkarmak ve haklarını korumak için birbirlerine yardımcı olabilirler. Mısır’dan Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya gaz transferi için dev bir gaz boru hattı projesi müzakere edilebilir.
Ekonomi, iki ülke ilişkilerinde en önemli konu başlıklarından biri. İlişkiler düzeldikten sonra, Türkiye, Mısır’da inşası devam eden yeni başkent ve Süveyş Kanalı’nın geliştirilmesi konusunda rol oynayabilir.
Son olarak tüm anlaşmazlıklar çözüldüğünde, Mısır, Türkiye, Körfez ülkeleri, Suriye, Irak, Ürdün, Cezayir ve Fas arasında ekonomik, siyasi ve güvenlik alanlarında işbirliği adımları atılabilir.
Mısırlılar ve Türkler kendilerine güvenmeliler. Geleceğimize başkaları değil bizler karar verebiliriz. Batı, ilişki kurmamızı istemiyor oysa kaderimiz ortak. AYDINLIK