Başbakanlık talimatıyla Aydınlık ve Ulusal Kanal’a yasak

Futbol Federasyonu’nun Milli Takımlar Tesisleri’nin açılışına, TFF’nin davetlisi olmasına rağmen Aydınlık ve Ulusal Kanal alınmadı. Başbakanlık engellemesine basın kuruluşları tepki gösterdi

Türkiye Futbol Federasyonu’nun geçen Cuma günü Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nin açılışına, TFF’nin davetlisi olmasına rağmen Aydınlık ve Sözcü gazeteleriyle Ulusal Kanal alınmadı. TSYD yetkilileri bu kuruluşların akredite edildiğini, engellemenin Başbakanlık tarafından yapıldığını belirtti. Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada uygulanan sansürle ilgili sert tepki geldi ve davranışın kınandığı belirtildi.

AKP iktidarının Türk basınına uyguladığı zorba ve keyfi tutum, spor medyasına da sıçradı. Bunun son örneği TFF’nin Riva’daki tesislerinin açılışında yaşandı. Açılış törenine Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, milletvekilleri, İBB Başkanı Kadir Topbaş ve spor dünyasının önde gelen isimleri katıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı tesislere, Aydınlık, Sözcü ve Ulusal Kanal alınmadı.

NELER YAŞANDI?

TFF’nin daveti üzerine TSYD’ye akredite yaptıran Aydınlık ve Ulusal Kanal spor servisi, Başbakanlık basın ve halkla ilişkiler yetkilileri tarafından akredite yaptırmadıkları öne sürülerek tören alanına alınmak istenmedi. TSYD yetkililerin araya girmesiyle arkadaşlarımız basın mensupları için ayrılan bölüme değil de davetliler bölümüne alındı.

KORUMALAR MÜDAHALE ETTİ

Milli takım tesislerine girmeleri engellenmek istenen gazeteciler, açılışın yapıldığı dev çadır önünde bir sürprizle daha karşılaştı. Başbakanlık korumaları, ‘Başbakanlık’ta Aydınlık’ın akreditasyonu bulunmamaktadır, sizleri dışarı almak zorundayız’ diyerek, spor servisindeki arkadaşlarımızı tören alanı dışına çıkardı. TSYD yetkilileri Başbakanlık basın ve halkla ilişkiler yetkilileriyle görüşse de olumlu bir sonuç çıkmadı. Aydınlık foto muhabiri, tesislere alınmazken, spor servisindeki arkadaşlarımız töreni davetliler bölümünden takip edebildi.

BASIN KONSEYİ: BU DAVRANIŞ AÇIKLANAMAZ

Basın Konseyi, Aydınlık, Ulusal Kanal ve Sözcü gazetesine uygulanan engelleme ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Konsey, siyasetçileri basında akreditasyona son vermeye çağırdı.

Uygulamayı kınadıklarını belirten yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Başbakan ve bakanların çalışmalarını izleyen gazeteciler arasında ayırımcılık yapılmasını, siyasi iktidarın istemediği gazetelerin temsilcilerinin haber alma özgürlüklerinin engellenmesini ısrarla defalarca kınadık.

Ancak üzülerek görüyoruz ki basında akreditasyon uygulaması sürmektedir ve bu tavır sadece gazetelerin çalışanlarına değil, okuyucularına da yönelik bir yasaklamadır.

Yıllarca akreditasyonlardan yakınan bir anlayışın, bugün aynı tavrı kendilerine iktidar yanlısı olmayan basın mensuplarına göstermeleri açıklanabilir bir davranış değildir.

Futbol Federasyonu kamp tesislerinin açılışında, Aydınlık Gazeteleri ile Ulusal Kanal’a uygulanan akreditasyon uygulamasını, ilk kez halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçmeye hazırlandığımız şu günlerde büyük bir talihsizlik olarak değerlendirmekteyiz.

Basın Konseyi olarak, haber alma ve ifade özgürlüğüne yönelik engellemelerin kaldırılması çağrımızı bir kez daha yineliyor, yayın kuruluşları arasında ayırımcılığa son verilmesini talep ediyoruz.”

TSYD BAŞKANI: BAŞBAKANLIK TASARRUFU

TSYD Başkanı Naci Arkan ise; “Konunun bizimle yakından uzaktan bir ilgisi bulunmuyor. Bu tamamen Başbakanlık protokol müdürlüğünün bir tasarrufu. Bu bir protokol ayrımcılığı. Buna bizim şöyle olsun, böyle olsun şeklinde bir önerimiz yahut bir fikrimiz olamaz ki” şeklinde konuştu.

TGC: AKREDİTASYONU KINIYORUZ

Konuyla ilgili Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: Yönetim Kurulu olarak Türkiye Futbol Federasyonu’nunun Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri açılışına davetli olmasına rağmen Aydınlık ve Sözcü gazeteleriyle Ulusal Kanal’ın alınmaması manidar buluyor ve sorumlularını kınıyoruz. İktidarın alışkanlık haline getirdiği akreditasyon uygulamasının spora da yansıması vahimdir. İktidar başta olmak üzere hiçbir kurum ve kuruluşun gazete ve televizyonlar arasında ‘benden olanlar’ ve ‘olmayanlar’ gibi bir ayrım yapması kabul edilemez. Bu olayda da yine halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının yok sayıldığını görüyoruz. Yayın politikası beğenilmeyen her medya kuruluşuna akreditasyon denilerek gizli sansür uygulanmakta, gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemektedir.

Hüseyin Şuekinci / Aydınlık