“Limonata diye sitrik asit içmeyin“
"Tüketicinin açık limonataların doğalını yapayından ayırt etmesi mümkün değil. Limonatanın nereden alındığını sorun, limonata diye sitrik asit (limon tuzu) içmeyin"
Lemonera Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüce, otel, restoran ve kafelerde satılan açık limonatalar konusunda tüketicileri uyararak, "Tüketicinin açık limonataların doğalını yapayından ayırt etmesi mümkün değil. Limonatanın nereden alındığını sorun, limonata diye sitrik asit (limon tuzu) içmeyin." dedi.
Ev yapımı doğal limonatayı seri üretime dönüştüren Yüce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açık limonata konusunda tüketicilere uyarılarda bulundu.
Yüce, tüketicinin otel, restoran ve kafelerde satılan açık limonataların doğalını yapayından ayırt etmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Limonatanın nereden alındığını sorun, limonata diye sitrik asit (limon tuzu) içmeyin." dedi.
Çok lüks restoranlarda bile aldıkları limonataların nerede, nasıl üretildiğine bakılmayabildiğine dikkati çeken Yüce, "Rakip diye söylemiyorum, piyasada çok sağlıksız şartlarda limonata üreten firmalar da var. 'Hatta daha ucuza üretin de tatlandırıcı, sitrik asit (limon tuzu) katsanız da olur' diyenler bile var. Öyle aromalar var ki doğalıyla aynı tadı veriyor. Bunu tüketicinin ayırt etmesi mümkün değil. O yüzden tüketicinin güvendiği restoranlardan doğal limonata tercih etmesi sağlıklı olacaktır." ifadelerini kullandı.
"C vitamini deposu"
Ayhan Yüce, grip gibi kış hastalıklarına karşı ihtiyaç duyulan C vitamininin doğal limonatada mevcut olduğunu ifade ederek, "Aslında limonata bir kış içeceğidir. Doğal olmayan birçok içecekten daha fazla tüketilmesi lazım. Doğal limonata hiçbir şekilde pastörize işleminden geçmiyor. İçine koruyucu katılmıyor. Tüm bunlardan dolayı ürün; doğal değerlerini, vitaminini muhafaza ediyor. Tatlandırıcı yok, doğal şeker kullanılıyor." şeklinde konuştu.
"Asıl hedefimiz ihracatla büyümek"
Yüce, limonata üretimine 2009 yılında eski Sarıyer Börekçisi'nin yerinde başladıklarını, 2014'te İkitelli'deki tesisleri kurarak ciddi boyutta üretime geçtiklerini anlattı.
İkitelli'deki tesislere geçişle birlikte üretim kapasitelerinin yıllık 100 tondan 5 bin tona ulaştığını belirten Yüce, "Limonlar el değmeden sıkılarak elde edilen ürünü, hiç su katmadan eksi 40 derecede şokluyoruz ve eksi 18 derecede saklıyoruz. Bu soğuk zinciri bozmadan otel, restoran, kafe zincirlerine ulaştırıyoruz." diye konuştu.
Yurt içinde 15 bayi ile 2 bine yakın firmaya ürün verdiklerini, bunun yüzde 50'sini ise İstanbul’daki firmaların oluşturduğunu ifade eden Yüce, "Bunun yanında henüz yeni başladık ama yurt dışına da ihracatımız var. Suudi Arabistan, Katar, Güney Kore ve ABD olmak üzere 4 ülkeye ihracat yapıyoruz. Asıl hedefimiz ihracatla büyümek." dedi.
"BRC belgesi için yeni tesis"
Lemonera Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Yüce, ihracat için aranan en önemli belgelerden birinin Global Gıda Standardı BRC (British Retail Consortium) olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İkitelli'deki tesisimiz modern olmasına rağmen BRC'yi alabilmek için üretim tesisimizi 2017 yılında Selimpaşa Ortaköy Sanayi Sitesi’ne taşıdık ve daha modern bir üretim bandı kurduk. Üretim tesisleri için bugüne kadar toplamda yaklaşık 5 milyon liralık yatırım yaptık. Bu belgeyi aldığımızda ihracat kapılarının daha kolay aralanacağını düşünüyoruz. Bu yıl bütün yoğunluğumuzu yurt dışına vereceğiz. Çünkü yurt dışında bu şekilde üretim yok. Örneklerimizi Avrupa ülkelerine götürdük, çok çok beğeni aldık."
Şu an tam kapasite çalışmadıklarını ancak 5 yıl içerisinde 5 bin tonun üzerinde üretim yapmayı ve bunun 3 bin tonunu ihraç etmeyi hedeflediklerini belirten Yüce, "Şu anki üretimimizin yüzde 10'u ihracata gidiyor. 5 yıl içerisinde bu oranı yüzde 65’e çıkarmak istiyoruz. Bu hedefe ulaşabilirsek belki Arjantin'de üretim yapmayı gündeme alabiliriz." dedi.