AKP’liler: Anayasa işi başımıza bela oldu

Aydınlık gazetesi yazarı İsmet Özçelik, AKP'lilerin, "Ezici çoğunlukla iktidardayız. Sıkıntı vardı ama düzeltilebilirdi. Bu anayasa işi başımıza bela oldu" dediğini aktardı.

AKP’liler: Anayasa işi başımıza bela oldu

Özçelik'in yazısı şu şekilde:

Rejim değişikliğine yol açacak bir anayasa değişikliği gündemde. 16 Nisan’da halk oylaması var. Ama AKP yapılacak değişikliği halktan gizlemek için her yolu deniyor.

2002’de iktidara gelirken en büyük desteği ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinden görmüşlerdi. Meclis’in yetkilerini elinden alan ve “Denetimsiz Başkanlık Sistemi” öngören halk oylaması için de yine Avrupa Birliği ülkelerine sarıldılar.

ALMANYA, HOLLANDA, ...

Önce Almanya ile kavga. Ardından Hollanda krizi. Sırada başkaları da var. İş giderek çığırından çıkıyor. AKP, “Evet” kampanyasını bunun üzerine oturttu. Erdoğan’ın ve AKP’lilerin ağzından 18 maddeyi duyan yok.

Sanki halk oylamasında Avrupa ülkeleri ile siyasi kriz oylanacak.

CAMİ, OKUL, ŞİMDİ DE KONSOLOSLUKLAR

“Evet” kampanyasını yürütenler yasa masa dinlemiyor. Camiler bile “Evet” için kullanılmaya başlandı. Öğrenciler “Evet” kampanyasında kalabalık yapmaya zorlanıyor. Şimdi konsolosluklar da gündemde. Tarihimizde bir ilk. Konsolosluklar “Evet” kampanyası için karargah haline getirilmeye çalışılıyor.

Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Tuzu kokutmayalım!

HANİ DOSTLARI ÇOĞALTACAKTIK?

Başbakan Binali Yıldırım, Davutoğlu’nun yerine AKP Genel Başkanı olurken, yeni dönemin formülünü şöyle açıklamıştı:

“Dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız.”

Herkes umutlanmıştı. Ama beklenen olmadı. Suriye yönetimi ile hala temasa geçilmiş değil. Barzani geldi diye havaalanlarına, Çankaya Köşkü’ne Kürdistan bayrağı asıldı. Irak gelişmelerden kaygılı. İran’la hâlâ güven sağlanamadı. Rusya ile işler önemli ölçüde düzeldi. Ama temkinlilik sürüyor.

AVRUPA KRİZİ

Şimdi Avrupa krizi ile uğraşıyoruz. 18 maddelik anayasa değişikliği savunulamayınca Avrupa ile kriz kışkırtılıyor. Krizden medet umuluyor.

Türkiye Cumhuriyeti ağırlığı olan bir devlettir. Bugüne kadar böyle bir şeye kimse cesaret edemezdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanları araba içinde bekletiliyor. İşi bu hale getirenler utansın.

“Evet” için Türkiye’nin gelenekleri yıkılıyor.

Avrupa’da yaşayan yaklaşık 5 milyon vatandaşımız endişeli.

‘EVET’ BAŞIMIZA BELA

AKP’li dostlar da gelişmelerden rahatsız. İşin nereye varacağını kestiremiyorlar. “2002’den beri ilk kez önümüzü göremiyoruz” serzenişleri var.

Erdoğan’ın danışmanları hedefte. Cumhurbaşkanına doğru bilgi verilmediğini, danışmanların kendi çıkarları için gerçeği söylemediklerini vurguluyorlar.

“Ezici çoğunlukla iktidardayız. Sıkıntı vardı ama düzeltilebilirdi. Bu anayasa işi başımıza bela oldu” diyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bazen kameralar eşliğinde, haber vermeden(!) taksi duraklarını ziyaret ediyor. Bir gün de tebdili kıyafet giyerek sıradan bir AKP’linin işyerine, evine gitse belki her şeyi daha iyi anlayacak. Söylemesi bizden!

KAVGALI EVE KIZ VERMEZLER

Kavga etmediğimiz ülke kalmadı. Dün Suriye, Rusya, Irak... Bugün Almanya, Hollanda, Avusturya, ... Yarın kimle kavga edeceğimiz belli değil.

Büyük devlet politikası değil, günlük politika peşine düştük. Diplomatik kulislerde, “Türkiye öngörülebilir değil” ifadesi daha sık duyulur oldu.

Bu durum sadece yurt dışındaki vatandaşlarımızı değil, yurt içindeki vatandaşlarımızı da tedirgin ediyor.

Vatan Partisi kongresinde 60 yaşlarında bir delege Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu ve kaygılarını anlatırken, “Anadolu’da, kavgalı eve kız verilmez, denir. Durum bir an önce düzeltilmezse sonumuz öyle olacak” diye konuştu.

Anadolu gözüyle, Anadolu sözüyle yaşananları özetledi.

Ne yazık ki gidişat böyle!

ulusalkanal.com.tr

AKP anayasa