''Bildiri sinsi bir amacın hizmetinde''

1. BİLDİRİ GERÇEĞE DAYANMIYOR

Bildiri, Montrö ve Lozan’a tavır alan bir hükümet algısı yaratma çabasında. Oysa Lozan ve Montrö cephesinde ABD emperyalizmine karşı canıyla ve kanıyla savaşan bir Türkiye Hükümeti ve Türk Ordusu var. “Montrö ve Lozan’a dokunulamaz” diyen bir Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı var.

Bildiri, İrticanın yuvalandığı bir Ordu algısı yaratma peşinde. Oysa İrticayı temizleyen ve Küresel İrticaya karşı savaşan bir Ordu var. 21 bin ABD ve FETÖ bağlantılı mürteci Ordudan temizlendi.

2. BİLDİRİ GERÇEKLERİN ÜZERİNİ ÖRTÜYOR

Dış cephede: Türkiye ve Rusya, Karadeniz’de Ukrayna üzerinden ve Akdeniz’de Yunanistan üzerinden ABD tehdidiyle yüz yüze. Bildiri bu gerçeğin üzerini kapatıyor.

İç cephede: ABD’nin stratejik piyonu PKK/HDP ve ABD’nin Gladyo örgütü FETÖ öncelikli tehdit. Bildiri bu gerçeğin de üzerini örtüyor.

3. BİLDİRİ ABD CEPHESİNDEN TÜRKİYE VE RUSYA’YI HEDEF ALIYOR

Bildiri, arkasını ABD, İsrail, Yunanistan ve Ukrayna tehdidine dönüyor. ABD emperyalizminden gelen tehditlere dış cephede ve iç cephede tek sözcükle bile tavır yok. Bildirinin düşmanı, Türkiye Hütkümeti, Türk Ordusu ve Türkiye’dir.

4. BİLDİRİNİN ZAMANLAMASI ABD PLANI İÇİNDE

Bildiri, ABD’nin Türkiye ve Rusya üzerindeki tehditlerini Karadeniz ve Akdeniz üzerinden yoğunlaştırdığı koşullarda ilan edilmiş bulunmaktadır. Karadeniz ve Akdeniz’de fırtına bulutları dolaşırken ve Karadeniz’de sıcak çatışma olasılığı gündemdeyken bildiri açıklanıyor. Yine bildiri, PKK’nın kolu ve bacağı olan HDP’nin kapatılması için dava açıldığı koşullarda, ABD’nin iç cephede “Yaratıcı yıkıcılık” adını verdiği faaliyetleri kışkırttığı ortamda ve Türkiye’ye ekonomik baskı ve tehditlerini ağırlaştırdığı bir zamanda tezgâhlanmış bulunuyor.

5. BİLDİRİ SİNSİ BİR AMACIN HİZMETİNDE

Bildiri ince hesaplarla ve derin sinsilikle kaleme alınmış, tıpkı 15 Temmuz 2016 gecesi ABD Gladyosu Yurtta Sulh Konseyi’nin Bildirisi gibi. Karşılaştırınca benzerlikler sırıtıyor.

Birinci sinsilik: Bildiri Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili gerçeklerin üzerini örterek, düşmanı gizliyor, mızrağın ucunu ABD’nin hedefi olan Türkiye Hükümetine ve Türk Ordusuna yöneltiyor, “Yüce Türk Milletini” gerçek düşmanla aynı cepheye çekmeye çalışıyor.

İkinci sinsilik: Bildiri, tıpkı ABD ve FETÖ’nün “Yurtta Sulh Konseyi“ gibi Atatürkçü ve laik pozlarla Atlantik yandaşlığını gizlemeye çalışıyor.

6. BİLDİRİYİ ABD GÜDÜMLÜ BÖLÜCÜLER VE FETÖ DESTEKLİYOR

Bildiriye destekleyenler, Atlantik güçleridir. Siyasal düzlemde, yazılı ve görsel basında ve sosyal medyada PKK ve FETÖ bağlantılı veya dostu olan örgütler ve gruplar Bildiriyle aynı cephede mevziye girdiler. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Türk Ordusu, Türk Milletinin temsilcileri, Vatan Partisi, AK Parti ve MHP gibi vatansever partiler bildiriye karşı kararlı tavır aldılar. İyi Parti ise, “zevzeklik” nitelemesinde bulunarak bildirinin ABD senaryosundaki rolünü gizlemeye çalıştı.

7. BİLDİRİNİN KISIMCI, BÖLÜCÜ VE EKİPÇİ DOĞASI

Bildiri, “Emekli Amirallerin Bildirisi” olarak hazırlanmış. Peki Türk Ordusunda güvenlik ve laiklik konularında duyarlılığı olan binlerce emekli karacı ve havacı general yok mu? Bu bildiri niçin onları dışlıyor? Bu bildiri niçin çeşitli mesleklerden Türk aydınları ve emekçi önderleriyle birlikte değil? Çünkü bildiri, doğası gereği kısımcı, bölücü, ekipçidir. Bildiri, bencildir ve kibirlidir.

8. BİLDİRİ ABD’NİN YIKICILIK VE BOZGUNCULUK PLANI İÇİNDE ANLAM KAZANIYOR

Bildiriyi imzalayanların çoğu belli duyarlılıkları yansıtmak amacıyla aymazlıklarının kurbanı olarak imza atmış görünüyorlar. Ancak bildiriyi tezgahlayan ABD bağlantılı unsurlar bulunduğu çok açık. Onların üstlendikleri görev açısından bakılınca, bu bildiri ABD’nin Türk milletini ve savaşan Mehmetçiği hedef alan yıkıcılık ve bozgunculuk amacı çerçevesinde anlam kazanmaktadır.

Bildiri, ABD Derin Devletinin 2020 Rand Corporaton Raporundan yönlendirildiği gibi Tayyip Erdoğan yönetimini yıkma ve bu kapsamda Türk Ordusu içinde bozgunculuk ve yıkıcılık kışkırtma amacına hizmet etmektedir.

9. BAŞIBOZUKLARIN BİLDİRİSİ

Bildiri, Türk Ordusunun millî devrimci karakterinden ve disiplininden, Mustafa Kemal Askerinin milletine bağlılığından ve ahlâkından bütünüyle kopuktur. İmzalayan emeklilerin sıralanması dahi başıbozuktur. Rütbe sırası tıpkı FETÖ Gladyosu içinde olduğu gibi altüst edilmiştir. Türk askeri emekli olduğu zaman dahi Türk Ordusunun disiplini ve sıradüzeni içindedir. Oysa bildirinin sıra düzeni yoktur. Bildiri, Disiplinli Türk Ordusu mensuplarının bildirisi değildir, Türk Ordusu karakter ve disiplinini çiğneyenlerin bildirisidir.

10. BİLDİRİYİ İMZALAYANLARIN SORUMSUZLUĞU VE SORUMLULUKLARI

Bildirinin altında ismi bulunan emeklilerin büyük çoğunluğu Tayyip Erdoğan düşmanlığına kilitlendikleri için hangi plana alet olduğunu görmeden, “Düşünceyi açıklama özgürlüğünü” kullanma kastıyla imza atmış görünüyorlar. Bunlar aymazlık ve sorumsuzluk içindedirler.

Küçük bir çekirdeğin ise, ABD’nin bozguncu ve yıkıcı faaliyetine bilerek ve kasten katılmış olduklarına dair çok kuvvetli şüpheler bulunmaktadır. Bu küçük grubun ceza soruşturması açısından saptanması Cumhuriyet Savcılarının görevidir.