Doğu Perinçek'ten ifşa Trump'tan geri adım

ABD Devlet Başkanı Donald Trump'ın Suriye’deki ABD koridoruna yönelik yardımı dondurma kararı büyük ilgi uyandırdı. Trump bu kararı, Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek’in söz konusu yardımı dünya kamuoyuyla 13 Mart’ta duyurmasından sonra alındı. Doğu Perinçek, 13 Mart’ta düzenlediği basın toplantısıyla ABD Savunma Bakanlığındaki belgeleri basınla paylaştı. ABD’nin 2018 sonuna dek 65 bin kişilik silahlı güç oluşturmayı planladığını ve bu güçlerin 10 bin kişilik kısmına ayda 200-400 dolar maaş verdiğini kamuoyuna duyurdu.

Perinçek’in açıklamaları Türkiye’nin dışında Rus, İran ve Suriye basınında da geniş yer aldı. Kremlin'e yakınlığıyla bilinen Rusya Federal Haber Ajansı, Perinçek’in aktardığı bilgilere geniş yer verdi ve bu bilgileri Rus basınına servis etti. Aynı haber ajansı 3 gün sonra da bir makale yayınladı, makalenin başlığı “Suriye deki Korsan Yuvası” ismini taşıyordu. Rus Haber Ajansı’nın yaptığı haber ise Türkiye’de yankı uyandırdı. Türk basını yaygın bir şekilde; “Rusya, PYD'ye ilk defa terör örgütü dedi.” ifadesini kullandı. Bunun ardından Vatan Partisi’nin Türk basınıyla kurduğu temaslarda da çeşitli gazeteler söz konusu belgelere büyük ilgi gösterdi. Aynı zamanda Vatan Partisi belgelerin başta İran ve Suriye olmak üzere dünya çapında duyurulmasını sağladı ve TSK'nın da kararlı mücadelesiyle birleşerek ABD’yi bölgesel çapta, Türkiye’nin köşeye sıkıştırması üzerine Donald Trump’tan önce “Suriye’den çekileceğiz” önerisi geldi sonra kamuoyuna yansımadığı için sürpriz bir şekilde söz konusu yardımı dondurma kararı geldi.

Perinçek, ABD Savunma Bakanlığı’nın Şubat ayında “2019 Denizaşırı Olası Operasyon: Anti-IŞİD Eğit ve Donat Fonu” başlığıyla ABD Kongresi’ne sunduğu bütçe talebinin terör örgütü PKK/PYD’ye ayrılan kısmını açıkladığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

"ABD devlet bütçesinden PKK terör örgütünün Suriye’deki kolu olan PYD’nin silahlı teröristlerine maaş verildiği belgelenmiş bulunuyor. Belge, Pentagon diye anılan ABD Savunma Bakanlığı’nın bütçesidir. ABD resmî kayıtlarına göre, PYD’nin silahlı teröristlerine ayda 200 ila 400 dolar maaş ödeniyor. Suriye’de şu an PYD’ye bağlı ve ABD’nin desteklediği diğer silahlı gruplara mensup toplam 10 bin terörist maaşa bağlanmış durumdadır. Bu rakamın 2019 yılında 65 bine çıkarılması öngörülüyor.”

“Savunma Bakanlığı, PYD ya da SDG isimleri yerine “Yerleşik Suriye Muhalefeti” kavramını kullanıyor. Ancak belgenin “IŞİD’le mücadele eden” ve “bölgeleri kurtaran güçler” ifadesiyle, sözde Sünnî yobaz güçlerle birlikte PYD’yi kastettiği biliniyor.”

“Bütçede, ABD’nin 2018 yılı sonunda toplam 60 ila 65 bin kişilik bir ordu kurmayı amaçladığı belirtiliyor. Amerikan Savunma Bakanlığı, bu ordunun 30 bin kişilik kuvvetinin Doğu Suriye’de Orta Fırat bölgesinde IŞİD’le çatışma halinde olacağını, 35 bin kişinin ise “kurtarılmış bölgelerde İç Güvenlik Gücü oluşturacağını” öngörüyor.”

“Bakanlık, “İç Güvenlik Gücü” ile nüfus arasındaki oranı da hesaplamış. Buna göre 1000 sivile yaklaşık 20 güvenlik gücü öngörülüyor. Raporda, taarruz güçlerinin “İç Güvenlik Güçleri”ne dönüşmesiyle toplam silahlı güçte bir azalma beklentisi ifade edilerek, aslında ABD’nin desteklediği Terörist Güçlerinin büyütüldüğü perdeleniyor. Savunma Bakanlığı’nın Mayıs 2017’de yayımladığı talep raporu ile karşılaştırınca, perdeyi kaldırıyor ve gerçeği görüyoruz.”

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek’in kamuoyuyla paylaştığı bütçe raporu, İran’da uluslararası yayın yapan haber kanalı Press TV’den de duyuruldu. Suriye’deki kaynaklara da iletilen bütçe raporu, Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Büro Başkan Yardımcısı Yunus Soner tarafından, 31 Mart Cuma günü Aydınlık Gazetesi’nde ayrıntılı şekilde ele alındı.

Belgenin özet çevirisi ve değerlendirme şu şekilde;

ÖZET RAKAMLAR

Bütçenin amacı “Savunma Bakanlığı’nın ortaklarının IŞİD’den kurtarılan bölgenin güvenliğini IŞİD’e karşı koruma ve sağlamlaştırma” olarak belirtiliyor. Bu bölgelerden başlıca Kuzey Suriye’nin, kısmı olarak da Suriye-Ürdün sınırındaki ABD bölgesinin kastedildiğini varsaymak yerinde olur. Irak’ta ise harcamalar ülkenin kuzey ve Suriye sınırı bölgesine yoğunlaşıyor.

Bütçe toplam 1.4 milyar dolar ödeme öngörüyor (2018: 1.769 milyar dolar). Bunun 850 milyon doları Irak’ta, 300 milyon doları Suriye’de, 250 milyon doları ise “sınır güvenliğinde” harcanacak.

NOT: Aşağıdaki bölüm değiştirilmeden verilen kaynaktan çevrilmiştir.

Belge: Sayfa 14

DENİZAŞIRI OLASI OPERASYONLAR 2019 YILI BÜTÇE TALEBİ: IŞİD’LE MÜCADELE EĞİTİM VE DONATIM FONU

A. PROGRAM ÖZETİ:

2019 Mali yılı talebi Suriye Eğit ve Donat programına dayanarak, IŞİD’den kurtarılmış̧ bölgeleri muhafaza etmek, emniyet altına almak ve savunmak için gerekli görülen 35,000 İç̧ Güvenlik Gücü̈ ve 30,000 ortağımız olan savaşçıyı bütünüyle finanse eder.

Aşağıda Suriye’deki gereksinimler özet olarak sınıflandırılmıştır.

B. PROGRAM TANIMI GEREKÇE:

Yerleşik Suriye Güçlerinin (VSO) muharebe etkinliği, hareket ve harekât operasyonlarının başarısı, güvenli bir ortam yaratmak ve IŞID’i mağlup etmek için ortaklarımız olan güçlere eşlik eden, yardımcı olan Amerikan eğitmenler ve yönlendiricilere ve danışmanlara bağlıdır.

OPERASYONEL DESTEK: Operasyonel destek, Suriye’de IŞİD ile savaşan ortağımız olan güçlerin hayatta kalması için zaruridir. ABD’li komutanlar, IŞİD’le aktif olarak savaşan Yerleşik Muhalefet güçlerine maaş̧ ödemektedir. Şu an 10,000 sabit ortak güç personeline maaş̧ ödenmektedir. Maaşlar kişi basına aylık $200 ile $400 arasında değişmektedir. IŞİD’e karsı hücum operasyonları fiziksel olarak yavaşlatılınca Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Güçlerini desteklemeye odaklı, istikrarı sağlamaya yönelecek. İç Güvenlik Güçlerini kurtarılmış̧ bölgelerdeki güvenliği sağlamak, IŞİD ve ona bağlı güçlerin tekrar oluşmalarını engellemek için maaşa bağlayacaktır. Hizmet sözleşmeleri lojistik destek, gereken devamlılık, bakım ve iletişim-haberleşme içerecek. Diğer operasyonel destek, değişen savaş̧ alanının dinamik doğasının gereklilik gösterdiği alanlarda esneklik sağlayacak. Ortağımız olan güçlere ödenen maaşlar, destek ve sağlanan ek tedarik, eğitimlerin doğru yapılmasına, ekipmanın doğru kullanılmasına, silahlı çatışma yasalarına uyulmasına ve ortak güçlerin operasyon verimliliğine bağlıdır.

OPERASYONEL DESTEK VE OLUŞAN MASRAFLAR

C. FİNANSE EDİLMEME HALİNDE SONUÇLAR:

2019 Bütçe IŞİD ile Mücadele Eğitim ve Donatım Fonu talebi, 2017 ve 2018 yıllarında fiziksel olarak IŞİD’in “halifeliğinin” ortadan kaldırılması ve eski IŞİD kaleleri olan bölgelerin kurtarılmasıyla elde edilen kazanımları sağlamlaştıracaktır. Talep, ortağımız olan güçleri çok dinamik ve gelişen bir cevrede destekleme esnekliğine kaynak sağlıyor. Ortaklarımıza finansman sağlanmazsa, IŞİD isyancıları, bölgedeki güvenliği ve ortaklarımızın güçlerini azaltıp, Savunma Bakanlığı’nın Suriye’deki kazanımlarını kaybetmesine yol açacaktır.

PERİNÇEK’İN AÇIKLADIĞI ABD BÜTÇE RAPORU RUS BASININDA

Doğu Perinçek’in basın açıklamasının ardından Kremlin’e yakınlığıyla bilinen, Rusya Federal Haber Ajansı “Suriye Amerika’nın mali raporlarında: Pentagonun Kürtlere desteğinin neden bitmeyeceği” başlıklı bir haber yayınladı. 11 milyon takipçisi bulunan Federal Haber Ajansı makalesinde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in görüşlerine de yer verdi. Bu haber aralarında Rueeconomics, Politeexpert, Gosnovosti.com, Nationnews olmak üzere birçok haber ajansı ve sitesi tarafından kullanıldı. Tüm haber sitelerinin haberi inceleyerek ve kendi imzaları ile yayınlaması, aynı zamanda istisnasız olarak ABD ve PKK ilişkisinden bahsetmeleri dikkati çekti.

Makalenin çarpıcı kısımları şu şekilde;

“SURİYE AMERİKA’NIN MALİ RAPORLARINDA: PENTAGONUN KÜRTLERE DESTEĞİNİN NEDEN BİTMEYECEĞİ”

Federal Haber Ajansı, Amerikan Savunma Bakanlığının resmi sitesini incelediklerini Pentagon’un silahlı Kürt güçlerine nasıl destek sağladığını öğrendiklerini belirtti. Geçtiğimiz Aralık ayında IŞİD’in Suriye topraklarında etkisiz hale getirilmiş olmasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri’nin kanunsuzca Suriye topraklarına yerleştirdiği güçleri çekmeye niyeti olmadığını, bunun da ötesinde Pentagon’un 2019 yılında bitmeyeceği görülen planları olduğu görüşü de öne sürüldü.

Rus haber sitesi, ABD’nin Suriye’deki 10.000 PKK üyesini raporda ‘ortağımız olan güçler’ olarak tanımladığını ve bunların doğrudan Amerikan komutanlarından kişi başına 200 ila 400 dolar maaş aldıklarını aktardı. Federal Haber Ajansı, ABD’nin maaşlı gücünü 2018 sonuna değin 65 bin kişiye çıkarmayı da planlandığı vurgulandı.

PERİNÇEK: “ABD YENİLGİSİNİ KABUL ETMELİ”

“Küçük terör grupları Amerika’nın hegemonyasını kurtaramayacak. Bu belge PKK’nın Amerikan ordusunun parçası olduğunu ispatladı. Kürdistan’ın Amerika’nın stratejik projesidir, ama proje Zeytin Dalı Harekatı’nın başarısıyla yerle bir olmuştur” diyen Doğu Perinçek, Amerika’nın artık Orta Doğu’da kaybettiğini ve dünyanın Avrasya Çağı’na girdiğini kabul etmesi gerektiğini belirtti. Perinçek, ABD’yi derhal tüm silahlı güçlerini Orta Doğu’dan çekmeye ve Astana sürecini tanımaya çağırdı.

ABD-PKK/PYD İLİŞKİSİ RUS BASININDA

Rusya Federal Haber Ajansı Doğu Perinçek ile yaptığı röportajın ardından, PKK/PYD’nin terör örgütü olduğunu ve ABD ile ilişkisini anlatan “Suriye Kürdistanı – 21. Yüzyılın Terörist Tortugası” başlıklı bir makale yayınladı. Makale, Hürriyet Gazetesi başta olmak üzere Sabah, Türkiye Gazetesi, Akşam, Akit, Yeniçağ, Ulusal Kanal, Halk Tv gibi yayın organlarında geniş yer buldu.

SURİYE KÜRDİSTANI – 21. YÜZYILIN TERÖRİST TORTUGASI

Suriye’nin Afrin bölgesinde sona eren Türkiye’nin “Zeytin dalı” harekâtı, Suriye'nin kuzeyinde hala var olan "Kürt projesinin gelecekteki kaderiyle ilgili soru işaretleri yarattı.

Büyük ölçüde ABD tarafından desteklenen Kürt bölgelerinin özerkliği Şam'dan fiili bağımsızlığa kavuşmayı başardı, ancak henüz gerçek bir devlet belirtisi elde edemedi. Ne yazık ki mesele şudur: Suriye topraklarında, Kürt bayrakları altında, yakın geçmişte yok edilen IŞİD hayaletini oldukça anımsatan yeni bir sözde devlet kurulmaktadır.

KÜRT MAKYAJI

Aslında kuzeyde, Türkiye sınırındaki Kürtlerin yerleşim alanları geniş değil, fakat Kürt birliklerinin ele geçirdiği iddia edilen geniş topraklar, daha çok Batı koalisyonunun kazandığı bir ganimete benziyor. Bu şekilde Batı, IŞİD ile savaşın kazanımlarını resmileştiriyor.

En başından beri açıkça görüldüğü gibi, Washington öncülüğünde, IŞİD’e karşı kurulan Batı ülkeleri koalisyonunun planları, Suriye'nin toprak bütünlüğünü güvenceye almayı içermiyordu.

Şam ve Rojava arasında çıkan anlaşmazlığı derinleştiren bir başka neden, Kürt azınlığı tarafından IŞİD’den ele geçirilen Suriye topraklarında, ülke için kritik önem taşıyan kaynakların bulunması. Şu an Kürt hükümeti, insani bir felaketin tüm belirtilerine sahip olan Batı Suriye'deki karmaşık toplumsal duruma bakmaksızın, bu değerli kaynakları tek başına kullanıyor. Dolayısıyla, şu anda "Kürt unsurunu temsil eden özerk Rojava, Suriye iç savaşında hem IŞİD cihatçılarına hem de Şam yönetimine karşı hareket eden üçüncü bir güç olmayı bıraktı. Günümüzde, Kürt özerkliğinin çıkarları Beşar Esad'ın merkezi hükümetine karşı giderek artan bir düşmanlık haline geldi ve aslında Suriye iç çatışmasının kontrollü bir şekilde uzatılmasına yol açtı.

BİR SÖZDE DEVLET DAHA

Ne yazık ki Kürtler bir kez daha, başkalarının elinde jeopolitik piyondan başka bir şey olamadılar. Üstelik bunlar diğer satranç taşları için daha iyi bir hamle yapmak uğruna, daha oyunun başında planlı olarak feda edilen gambit piyonları. Vezirliğe geçişleri asla planlanmamıştır. İşte ABD’nin Kürtlere karşı tutumu budur, ABD Suriye’deki mevzilenmesini bölgedeki jeopolitik çıkarlarını koruyabilecek bir unsur olarak görüyor.

Kürtlerin değersiz ve ateşe sürülen bir kuvvet olarak kullanılması, ABD’nin Suriye macerasının başlangıcından itibaren, ABD tarafından planlanmıştı. Afganistan ve Irak'ta şüpheli birçok askeri eylemin sonucunda, Pentagon kendi ordusunu uzakta yürütülen savaşlarda neredeyse on yıldır “kilit altında tuttu”, ABD şimdi başkasının eliyle savaşmayı tercih ediyor ve yerel halktan “piyade birliklerini” oluşturuyor. Böyle bir sömürge ordusu kötü ve aptalca savaşıyor, ama Washington için önemli olan, silahlı kuvvetlerini kullanma konusunda kendisini özgürleştiriyor.

Bu tür bir vekil ordu kurmanın ve bir başkasının eliyle yürütülen bir hibrid savaşın ön koşulu, sözde devlet yapıların yaratılmasıdır. Bu şekilde, yerel vekil güçlerin arasında, silahlı grupların kullanılması meşrulaştırılıyor: uluslararası hukuk kategorilerinde, yalnızca devlet yasal şiddet konusunda tekel sahibidir, devlet çatısı altında olmayan silahlı insanlar terörist, korsan, haydut olabilirler, ancak asker olamazlar.

TERÖRİST KÜRDİSTAN

Bugün ABD, Suriye Kürdistanı hükümetini ve onun tüm siyasi açıklamalarını oldukça sıkı bir şekilde kontrol etmektedir. Suriye'nin kuzeyindeki çok sayıda Amerikan askeri üssü ve kuvvet noktası, Amerika’nın Rojava’yı askeri himayesi altında tutmasını sağlamaktadır.

Öte yandan, Washington'un Suriye Kürdistanı’nın iç siyaseti üzerindeki kontrolü oldukça alışılagelmiştir. Ayrıca, Pentagon ve CIA'nın Rojava’nın dadısı olarak kullanılması, Kürtlerin siyasi yaşamını, komşularla olan siyasi diyaloğunu şiddet ve bazen de terörist yöntemlerle yürütmesine yöneltmektedir. Örneğin, tarihi bir arka plana sahip olan Kürtlerin ve Türklerin son derece karmaşık ilişkileri, bugün Rojava tarafından müzakerelerle değil, terörist eylemlerle çözülmesi tercih ediliyor.

ABD Başkanı Donald Trump 29 Mart Perşembe günü, ABD ordusunun Suriye’den çekileceğini söyledi. Bu çıkışın ardından Trump, PKK/PYD’nin kontrolündeki alanların inşası için ayrılan 200 milyon dolarlık yardımı dondurma kararı aldı.

ABD, PYD/PKK'YA YARDIMI DONDURDU

ABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri'ne, Suriye'de terör örgütü PYD/PKK'nın kontrolündeki alanların inşası için ayrılan 200 milyon dolarlık yardımı dondurma talimatı verdi.

Wall Street Journal gazetesine konuşan Amerikalı yetkililer, Beyaz Saray'ın ABD'nin Suriye'de gelecekteki rolünü değerlendirdiğini iddia etti. Yetkililer bu değerlendirme sürecinde koalisyonun Suriye'de operasyon gerçekleştirdiği alanların istikrarı için yapılması planlanan 200 milyon dolarlık yardımın dondurulduğunu kaydetti.

Gazete, yetkililerin Beyaz Saray'ın söz konusu talimatı "Trump'ın perşembe günü ABD'nin ordusunun Suriye'den çekileceğine ilişkin çıkışına paralel olarak" verdiğini belirtti.

Talimatın dün Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü John Kelly tarafından Dışişlerine vekâlet eden John Sullivan'a iletildiği bilgisi paylaşıldı.

ABD’NİN ÇEKİLİYORUZ KARARI TÜRKİYE’NİN KENDİNE GÜVENMESİYLE OLUŞMUŞTUR

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’ın “Gece Görüşü” adlı programına katılarak ABD Başkanı Donald Trump’ın “Çekiliyoruz” açıklamasını değerlendirdi.

Değerlendirme soru cevap şeklinde aşağıdaki gibidir.

Trump’ın bu açıklamasından sonra Amerika’ya güven olur mu nasıl yorumlanmalı?

ABD’ye güven olmaz ama kendimize güven olur. Bu Suriye, İran, Irak, Rusya ve Türkiye’nin başarısı bunların bir araya gelmesi sonucunda ABD’nin yapacağı bir şey yok. Daha önce de bunu defalarca söyledik. Batı Asya Birliği ABD’yi bu karara zorlayacaktır. Kendimize güvendiğimiz için ve Batı Asya ülkelerine güvendiğimiz için bu sonuca ulaşacağımızı biliyorduk. Yine de önümüzde çetin mücadeleler var. En sonunda olacak olan ABD’nin bu bölgeden pılını pırtını toplayıp gitmesidir. ABD’nin PKK’ya verdiği silahlar da Türk ordusunun envanterine geçecektir.

Afganistan ve Irak’tan çekileceğiz d-iyen ABD terör örgütleriyle ülkeleri bölmek istedi ama bu defa sert bir kayaya çarptı. Bu açıklama ABD’nin yenildiği itirafı anlamına gelir mi?

İtiraf değil hatta Trump iktidara bu temalarla geldi. Biz orada ne arıyorduk dedi, hatırlayacaksanız Ulusal Kanal’da bunu etraflıca vermişti. Trump’ın siyaset merkezinde her yerde kaybediyoruz ifadesi vardı. Trump iktidara gelirken bunu açıklamıştı ama Türkiye’nin kararlı mücadelesi ve Barzani referandumunun bozguna uğratılması.

Evet, bazı vaatlerini tutmamış olabilir ama biz onun sözüne değil gerçeklere bakıyoruz. Gerçekler Batı Asya’da ABD’nin yalnız kaldığını gösteriyor. Elinde bir PKK ve İŞİD kalmıştı. Suudi Arabistan’da da ABD kaybeden kuvvettir. Sonuç olarak İsrail ve ABD birkaç terör örgütüyle bölgede yalnız kaldı ve sonuçta ABD bölgeden çekilecektir.

Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridoruna çok ağır darbeler indirdi Fırat Kalkanı Operasyonu ve Zeytin Dalı Harekâtıyla şimdi de Irak’ın kuzeyindeki terör oluşumu silinecek. Operasyonlar devam ediyor. Gözler Membiç’e çevrilmişken Trump’ın bu açıklaması dikkat çekti. ABD Suriye’den çekildikten sonra Türkiye nasıl bir politika izlemeli?

Türkiye İskenderun körfezinden İran sınırına kadar terör örgütlerini yok etmek için mücadele ediyor. Buralar temizlendikten sonra, o toprakların sahipleri var Suriye’nin Irak’ın bütünlüğü sağlanmış olacak ve Türkiye kendi topraklarına çekilecek. PKK yerle bir oldu Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli. ABD’nin beyaz bayrağından sonra Kandil’in de beyaz bayrak çekmesi çok yakın. Komşularla iş birliği yapılırsa.

Trump’ın bu açıklaması sonrasında CENTCOM yeniden bölgedeki terör örgütlerine destek verebilir mi?

Kısa vadede bunlar olabilir ama orta vadede ABD’nin buradan gideceği belli bu açıklama olmasa da bunu belirtmiştik zaten ama kısa vadede ABD’de belki bazı dayatmalar yâda kuvvet kullanmaya devam etmesi gözükebilir.

Rusya’ya yönelik bir girişim var, Rusya’dan da bir karşı atak geldi, sizce bu hamleler bir sonuca ulaşır mı?

Sonuca ulaşamaz çünkü ABD her yerde mağlup oluyor ve çekiliyor. Rusya’ya karşı bu tavır kuşkusuz Rusya’nın Batı Asya’da ABD’nin karşısına dikilmesi sebebiyledir. Rusya’nın Türkiye’yi desteklemesi nedeniyle bölgemizde Afrin harekâtında çok kararlı bir tutum aldı ve ABD buna bir takım yaptırımlarla karşılık vermek istiyor ama hiçbir şey ABD yenilgisini önleyemez. Rusya’nın diplomatları ihraç etti diye Rusya yenilmez. Rusya da ABD’li diplomatları ihraç eder olay biter."

ulusal.com.tr