Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 koruması hakkındaki dava düşürüldü
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği rezidansı önünde geçen yılki olayların ardından haklarında tutuklama kararı çıkarılan Cumhurbaşkanlığı korumalarından 7'si ile ilgili suçlama ve tutuklama kararları düşürüldü.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği rezidansı önünde geçen yıl PKK/PYD yandaşlarının taşkınlığı sonrasında yaşanan olayların ardından haklarında tutuklama kararı çıkarılan Cumhurbaşkanlığı korumalarından 7'si ile ilgili suçlama ve tutuklama kararlarının düşürüldüğü bildirildi.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği adına davayı takip eden avukat Günay Evinch, son gelişmelerle ilgili olarak AA muhabirine açıklamada bulundu.
Evinch, savcının suçlamada bulunduğu ve mahkemenin tutuklama kararı çıkardığı kişilerden 7'si hakkındaki suçlamaların 14 Şubat'ta geri çekildiğini ve tutuklama kararlarının iptal edildiğini açıkladı.
Kapalı görüşme yapıldı
Söz konusu kişilerin suçlanmasını ve ceza almasını gerektirecek düzeyde yeterli delilin olmamasına binaen bu kararın alındığını belirten Evinch, "Öyle gözüküyor ki 14 Şubat'ta savcılık ilgili birimlerle yaptığı kapalı görüşmede bu karara vardı ancak bunu bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurmadı." dedi.
Evinch ayrıca, kasım ayında da yine aynı davada suçlanan 4 koruma hakkındaki suçlamaların düşürüldüğüne, bu 4 kişinin olay yerinde dahi bulunmadığına dikkati çekti.
Bu kararların ardından 4 kişiyle ilgili suçlama ve tutuklama kararının halen devam ettiğini belirten Evinch, bu kişilerle ilgili hukuki durumun takip edildiğini kaydetti.
Davayla ilgili özellikle ilk günlerde ciddi bir medya baskısı olduğuna işaret eden Evinch, savcının biraz da bu sebeple davanın ilk günlerinde çok geniş bir şekilde yetkilerini kullanmış olabileceğini ancak delillere yakından bakıldığında birçok suçlamanın yersiz olduğunun açıkça görüldüğünü dile getirdi.
ABD Dışişleri Sözcüsünden açıklama
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ve Kamu Diplomasisinden sorumlu Müsteşar Vekili Heather Nauert, korumalar hakkındaki kararın ABD Adalet Bakanlığı tarafından alındığını kaydederek, Dışişleri Bakanlığının konuyla bir ilişkisi olmadığını söyledi.
Bakan Rex Tillerson’ın Ankara ziyareti öncesinde korumalara yönelik alınan karardan haberi olduğunu belirten Nauert, kararın ziyareti öncesinde alınmış olmasını Bakan Tillerson'ın "tesadüf" şeklinde tanımladığını belirtti.
Rezidans önünde yaşanan olaylar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 Mayıs 2017'deki ABD ziyaretinde, Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde toplanan terör örgütü PKK/PYD yandaşları, izinsiz gösteri ve taşkınlık yapmış, olaylar sonucunda bir PKK sempatizanı ve üç Türk gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan Türklerden biri aynı gün serbest bırakılmış, 2'si tutuklanmıştı.
Olaylarda Kasım Mollaoğlu adlı PKK/PYD sempatizanı, Türk vatandaşı Alp Kenan Dereci'yi başından yaralamış ve olay yerinden kaçmıştı. Aynı kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York ziyaretindeki bir konuşmasında da olay çıkararak polis tarafından gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı.
"Temenni ederim ki bu yanlış düzelir"
Geçen yıl eylül ayındaki New York ziyaretinde Bloomberg Küresel İş Forumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Mayıs'taki olaylarla ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Beyaz Saray'a girerken PKK'lı göstericiler siz onlara 'aktivistler' diyorsunuz; orada her türlü gösteriyi yapıyorlar. Polisin, onlara müdahale etmediğini gördüm. Daha sonra büyükelçilik rezidansına geçtik. Büyükelçilik rezidansına geçtiğimiz zaman orada da yine aynı şekilde, yakın mesafede gösteri yapıyorlar ve polisin onlara ne yazık ki müdahale etmediğini gördüm. Bu defa, yakın mesafedeler. Benim kendi korumalarım, beni korumakla görevli olanlar ister istemez duruma müdahale etmek durumunda kaldı. Haklı. Oradaki Türkiye'nin vatansever evlatlarından bazılarına megafonla vurdular ve başı gözü kan revan içinde kaldı. Çok ilginç, onlardan kimseyi almadılar içeri. Benim korumalarım hakkında soruşturma açtılar. Çok ilginçtir, bunların içinde 4 tanesi olay mahallinde yok, hatta 2 tanesi Amerika'ya hiç gelmiş değil. Neredesin sen Amerikan yargısı? Ben Sayın Başkan'a da söyledim. Kendileri de 'takipçisi konumunda olduğunu, federal devletten kaynaklanmadığını, eyaletten kaynaklanan bir durum olduğunu' söylediler. Temenni ederim ki bu yanlış düzelir."