15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün şehit edilmesine ilişkin dava
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında yapılan toplantıyla kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesi ve A Haber'i işgal teşebbüsüne ilişkin davaya sanık savunmalarıyla devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında yapılan toplantı ile burada yaşanan olaylar sırasında darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesi ve A Haber'i işgale teşebbüs ettikleri gerekçesiyle 132 sanığın yargılandığı davanın 8. duruşması tamamlandı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan duruşmada savunma yapan eski yarbay Bayram Bekdemir 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında tabur komutanı olarak görev yaptığını söyledi.
Darbe girişimi öncesinde hiçbir toplantıya katılmadığını, FETÖ'nün evlerinde kalmadığını, dershanelerine gitmediğini öne süren Bekdemir, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını iddia etti.
İzmir'de tatildeyken 14 Temmuz'da birliğinden arandığını, ülke genelinde meydan gelecek olaylar nedeniyle izninin iptal edildiğini aktaran Bekdemir, "14 Temmuz'da 18.00 sıralarında İzmir'den ayrıldım. 15 Temmuz'da birliğime gittim. Bana ülke genelinde terör eylemlerinin olacağı söylendi. 19.00 sıralarına kadar evimdeydim. Emniyet personeline destek için mesaiye çağrıldım. Birliğime yeni katıldığım ve personeli tanımadığım için benim tugay binasında kalmam istendi." dedi.
15 Temmuz'da firari sanık eski Tuğgeneral Nail Yiğit tarafından arandığını belirten Bekdemir, "Bana Genelkurmay'dan bir emir gelip gelmediğini sordu. Ben de araştırmaya başladığım sırada, bir astsubay bana emri getirdi. Komutan bana emri sorduğu için, emri hiç okumadan bir uzman çavuşla Nail Yiğit'e gönderdim" ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördükten sonra hiçbir eyleme katılmadığını, çıkan birlikleri geri döndürmek için uğraştığını iddia eden Bekdemir, kendisinin ilerleyen saatlerde Kolordu Kurmay Başkanı Fatih İlhan tarafından arandığı savundu.
İlhan'ın kendisine "Bak koçum, şu an tarih yazılıyor. Bu alçaklığı yapanlar cezalarını çekecekler. Sen kimin yanındasın devletin mi, bu alçakların mı?" diye sorduğunu, kendisinin de "Devletin" yanıtını verdiğini öne süren Bekdemir, sabah saatlerine kadar birlikleri geri çekmek için uğraştığını, darbe girişimine katılmadığını iddia etti.
"A haberi susturmaya gidiyoruz"
SEGBİS ile bağlanan tutuklu sanık Hasan Kaygısız da savunmasında, olay tarihinde astsubay stajyer öğrencisi olarak 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında bulunduğunu belirterek, Binbaşı Ahmet Baykal’ın kendilerini eğitim için gruplara böldüğünü, daha sonra Murat Uluçınar'ın da kendilerine terör saldırısı olacağını söylediğini aktardı.
Sanık Kaygısız, alarm verildikten sonra toplandıklarını ve kendisine ait olanı silahı İsmail Fidan isimli bir binbaşının aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Helikopter pistine götürüldük ancak helikopter dolduğu için bizi almadılar. 3 yüzbaşı kendilerini karargaha götürmemizi istedi. Bir anda land araçlarına bindirildik. Yolda giderken 2. çevirmede araçlardan indik. Rütbeliler kendi aralarında konuşuyorlardı, biri 'A haberi susturmaya gidiyoruz' dedi. Bir diğer rütbeli İsmail Menderes Sema da 'polis vurdum' dedi. 3. çevirmede halk vardı etrafımızda, rütbeliler 'biz halkın yanındayız' dedi. Otobüslere bindirilerek, nizamiyeye götürüldük. Arkadaşım polisle iletişime geçti ve daha sonra gözaltına alındık."
Mahkeme heyeti, sanık savunmalarına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.