Vatan Partisi adayı Hulki Cevizoğlu: Vatan Partisi sandığa gitmeyen insanları sandığa çekecek

İzmir'in yerel kanalı Yenigün TV’ye konuk olan Vatan Partisi İzmir 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Hulki Cevizoğlu, “Biz yapacağımız her icraatları bilimsel Türkiye gerçeklerine göre planlıyoruz. Hak ettiğini alacak bir ekonomi vaad ediyoruz” dedi

Vatan Partisi adayı Hulki Cevizoğlu: Vatan Partisi sandığa gitmeyen insanları sandığa çekecek

Yenigün TV’de yayımlanan Ahmet Özsoy’un sunduğu ‘Yenigün’de Gündem’ programının bu haftaki konuğu Vatan Partisi İzmir 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı ve Gazeteci-yazar Hulki Cevizoğlu oldu. Seçim sürecinden bahseden Hulki Cevizoğlu, “Bu seçim, Belediye Başkanlığı seçimi değil. İzmir'i de başkent kadar biliyoruz. Bu seçimin en önemli unsuru Türkiye'yi, AK Parti iktidarından kurtarabilmek. Komşularımızla barış içinde yaşayarak dünyanın en iyi ülkesi haline getirebilmek. İzmir’in sorunlarını biliyoruz. Hatta İzmir Belediyesi’ne yapılan eleştirileri bazen haklı buluyorum. Bu kadar başarısızlık olduğunu buraya gelince fark ettim. Aldığı yardımlar eksik olabilir. Ama İzmir Belediye Başkanının Kürt açılımına destek verip, Diyarbakır'a gitmesini unutmadık” dedi.

- Neden 2. Bölge’den aday oldunuz?

2. Bölgeden aday olmamı parti istedi. Ancak ben önceki “Cevizkabuğu” yayınlarında da dile getirmiştim, ben aday olmak istemiyordum. Niyetim vekil olmak değil, bu mücadeleye destek vermekti. Zaten uzun sürelerden beri de aynı mücadeleye inanıp, aynı yere yürüyoruz Vatan Partisi’yle. Daha önce ekranlarda da, “Gönül rahatlığı ile oyumu Vatan Partisi’ne vereceğim” demiştim. Arkadaşlar ve Genel Başkanımız Doğu Perinçek ısrarla beni listede görmek istediğini söyledi. Daha önce Ankara’da iki kere bağımsız milletvekili adaylığım olmuştu. Bu yüzden dışarıdan oy vererek destek olmamın daha uygun olduğunu düşünüyordum. Ancak ısrarlar sonucunda İzmir 2. Bölge 1. sıradan milletvekili adayı oldum. İzmir’i çok sevsem de hangi bölge hangi sırada aday olacağımı öyle çok da fazla düşünmüyordum. Sanırım birebir konuşmasak da bu Şule Perinçek’in yaptığı bir kibarlık oldu.

- Neredeyse tüm partilerin önemli adayları İzmir 2. Bölge’de. Bu 2. Bölge’de oy kullanacaklar için zorlu bir seçim süreci olacağı anlamına mı geliyor?

Bu süreç içerisinde ilk önce adaylara bakacaklar. Bugüne kadar ne yapmış olduklarına bakacaklar. Önemli olma yetilerini nasıl kazanmışlar ona bakacaklar. Daha sonra ise adayların vaatlerine bakacaklar. Bu anlamda da söylemek istediğim şey, biz bir vaat değil icraat partisiyiz. Ancak bugüne kadar milletvekili çıkaramamasına rağmen Vatan Partisi, geçmişteki adıyla İşçi Partisi ve TGB neler yapmış ona bakacaklar. Bu anlamda da yapmış oldukları muhasebede Vatan Partisi’nin öne çıkacağını düşünüyorum. Çünkü muhalefet olarak MHP’nin ve CHP’nin AK Parti’ye koltuk değnekliği yaptığı çok açık. MHP, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildiği tarihte kurula girmeseydi, Abdullah Gül seçilemiyordu. Deniz Baykal’ı saygıyla anıyorum ancak kendisinin de çok hatası vardı. Recep Tayyip Erdoğan’ı başımıza çıkaran Deniz Baykal’ın ta kendisi. Üstelik bir kelebek dokunuşuyla değil, anayasayı değiştirip aldığı bütün cezalardan kurtulmasını sağlayarak bunu yaptı.

- Binali Yıldırım geçenlerde İzmir’de yaptığı açıklamalarda, “Biz tek başımıza iktidar olmak istiyoruz. Vatandaş bizim oyumuzu kıracak ama tek başımıza iktidarız. Ancak bunun için gereken oya sahip olamazsak bile koalisyon yapmayız, azınlık hükümeti kurarız” dedi. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Azınlık hükümeti, hükümet olan partiyi dışarıdan birisi destekliyor demek. Kim destekleyecek? Biz Vatan Partisi olarak desteklemiyoruz. Geriye kim kalıyor? Milliyetçiyim diyen MHP mi? Onlar destekleyebilir. Peki, Atatürkçüyüm diyen ve sözde milletten AK Parti’yi göndermek için oy isteyen CHP mi destek olacak? AK Parti’den kurtulalım diye verdiğimiz oylar AK Parti’ye mi gidecek? Vatandaştan hepimiz AK Parti’den kurtulmak için oy istiyoruz. Bunu yapan bir insan sonradan gidip AK Parti’ye destek veremez. Geriye sadece HDP kalıyor. Gördüğünüz gibi Vatan Partisi dışında hiçbir parti AK Parti’ye destek vermeyiz demiyor. Hiç biri söylemiyor çünkü destekçiler.

- “Azınlık hükümeti kurarız” söylemi AK Parti’nin oylarının düştüğüne bir kanıt mı sizce?

Bu çok açık bir şekilde belli. AK Parti’nin bir operasyon yaparak bu seçimleri iptal ettireceği söyleniyor kulislerde. Şimdi seçim yapalım daha sonra ise erken seçim yapalım diyerek bile planlarını ortaya koyuyorlar. Suriye ile savaş çıkarmak, kumpaslar düzenlemek gibi bir sürü örnek ortaya koyulabilir. AK Parti büyük bir çöküş içinde ve şunu göremiyorlar, erken seçim olursa belki de iktidarın elinden bile tutamayacaklar. AK Parti layık olduğu yere gidiyor ve gitmeli de zaten.

- Evet vaatler dedik az önce, ama ‘biz vaat partisi değiliz’ dediniz, fakat vatandaş somut şeyler istiyor bir yerde, diğer adaylara baktığımızda birisi 5 bin TL diyor, birisi 10 bin TL diyor. Asgari ücret bin 200 TL'den başladı ve 5 bin TL'ye kadar çıktı. Yani yinede somut bir şeyler söylemek gerekiyor vatandaşa da ne dersiniz?

Sahtekarlığın sınırı yok. Politikayı yıllarca insanları kandırma mesleği haline getirmişler. Eskiden Demireller döneminde hatırlıyorum, kim ne verirse 5 lira daha fazla vereceğim diyorlardı, böyle bir sahtekarlık olamaz. Politika ve siyaset bilimi çok üstün bir birim. Şimdi ben bunun eğitimini de yapıyorum bu yaşta. Lisans eğitimimde de gençliğimde siyaset bilimi okumuştum. Ama bizde siyaset dendiği zaman partilerin siyaseti akla geliyor, çirkin siyaset. Yok işte asgari ücreti bin 500 yapacağım, ben 5 bin yapacağım, yani Haydar Baş da diyor ki 5 bin TL yapacağım, bende derim ki 10 bin TL yapacağım. Biz diyoruz ki bizim seçim bildirgemizde var; Çağdaş yaşam koşullarına göre yeniden ölçüm yapılacak ve o rakam belirlenecek. Ekonomistlerimiz ve uzmanlarımızı var hesaplanacak. Halkı aldatmanın anlamı yok. Biz yapacağımız her icraatları bilimsel Türkiye gerçeklerine göre planlıyoruz. Hak ettiğini alacak bir ekonomi vaad ediyoruz.

Kafası karışık olan vatandaşlarımıza şunu söyleyelim İzmir'in de Türkiye'nin de kafası karışık. Bu güne kadar ciddi bir alternatif çıkmamış. Şimdi çıktı, Vatan Partisi var. Çok ciddi bir alternatif... Asla kafaları karışmasın. Biz CHP'nin oyunu almıyoruz. Bazen milyonlarca insan sandığa gitmiyor. Biz onları sandığa çekmek istiyoruz. Bazı anket şirketleri, anketlerde şunu tespit etmiş, sandığa gitmeyenlerin yüzde 15'inin Vatan Partili olduğunu tespit etmişler. Biz sandığa gitmeyen vatandaşlarımızın da oylarına talibiz. Demokrasi budur. Vatandaşlarımız huzur içinde bir iktidar görsünler.

- Vatandaş gönül huzuruyla oy vermeye giderken oylarım boşa gidecek diye düşünmeyecek mi?

Ben 2003 yılında itibaren sürünmeye başladım. O sıra ulusal bir televizyon kanalındaydım. ‘Buraya Denktaş'ı çıkarma’ diyerek başladılar baskılara, bende ‘hadi oradan’ dedim ayrıldım. Orada rahatımız yerinde idi ama mücadeleden asla yılmadık. Biz mücadelenin içindeyiz. Yüzde 3 hazine yardımı aldığımızı düşünün... Yüzde 10 iktidar olmak demek. Biz yüzde 10’u dikkate almıyoruz. Onu çok rahat aşacağımıza da inanıyoruz. Barajı aşıp meclise giren partililere oy verdik. Misal CHP ve MHP oyları boşa gitti. Neden bizim yaptığımızı yapmadılar. Çok basit bir matematik. AK Parti’nin meclisteki milletvekili sayısı belli. Oylamada parmak kaldıranların sayısı belli... Peki, ne yapılmalıydı? Dışarıda iki seçim arasındaki milli iradenin temsilcisi olmalıydın. Ve engellemeliydin. Bakın biz sivil üye engelledik. Duvarları yıktık. Bazen oy verdiğimiz insanlar yan gelip yattığı için veya oylamada sayıları yetmediği için oylar hep boşa gitti.

- Siz Kılıçdaroğlu’na rakip değilsiniz. Zaten o ikinci sıra siz birinci sıradasınız. Neden İzmir'e geldiniz? Ve İzmirliyi ne kadar biliyorsunuz?

Bu seçim, Belediye Başkanlığı seçimi değil. İzmir'i de başkent kadar biliyoruz. Bu seçimin en önemli unsuru Türkiye'yi, AK Parti iktidarından kurtarabilmek. Komşularımızla barış içinde yaşayarak dünyanın en iyi ülkesi haline getirebilmek. İzmir’in sorunlarını biliyoruz. Hatta İzmir Belediyesi’ne yapılan eleştirileri bazen haklı buluyorum. Bu kadar başarısızlık olduğunu buraya gelince fark ettim. Aldığı yardımlar eksik olabilir. Ama İzmir Belediye Başkanının Kürt açılımına destek verip, Diyarbakır'a gitmesini unutmadık. Sen buraya istersen havadan giren metro yap… Diyarbakır’a gidip HDP’ye destek vermesi Atatürkçü seçmenleri yaralar. İzmir neredeyse gecekondu kenti haline getirmişler. Mesela Ankara öyle değil. Bu nasıl şehircilik? Her yer toz toprak İzmir’i yaşanmayacak hale getirmişler. İzmir’in imajı sahil, Kordon, Karşıyaka gibi geliyor dışarıdaki insana ama gelince görüyoruz ki gecekondu haline gelmiş.

- Türkiye'den öyle bahsediliyor ki sanki ülke batmış. Peki, neden Türkiye batarken yan yana gelmiyorsunuz?

Bizde bu güzelliğin peşinden gittik. CHP'ye dedik ki biz yönetim olarak, ''Bir tane milletvekilliği istemiyoruz. Yeter ki Atatürk ilkelerine sahip çık. CHP'ye vereceğimiz destek gerçekleşseydi, CHP ve bizim alacağımız oylardan daha çok ortak bir sinerji oluşurdu. Kuvvet farklı olurdu. İstemediler... O birleşme CHP'de olabilirdi. Tam tersine Atatürkçü olanları temizlediler. ‘CHP daha da güçlendi’ dediler. Bunun sorumlusu bizler olamayız. Bizimki karşılıksız bir aşk olarak kaldı. Onlar başkaları ile evlenmeyi, hatta kuma olmayı tercih ettiler.

Aydınlık

vatan partisi hulki cevizoğlu