Erdoğan'dan ABD'ye gönderme: Nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Atatürk'ü Anma Programına katıldı.

Erdoğan'dan ABD'ye gönderme: Nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle yad ediyorum. Ahirete intikal etmiş tüm gazilerimize ve şehitlerimize şahsım ve milletim adına minnetimi yolluyorum. Ülkemizin refahının artması için katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum."

"Yıldönümleri bize anma yanında geçmişten bugüne kapsamlı anımsamalar fırsatı verir. Gazi Mustafa Kemal'in vefatının 80. yılını geride bırakıyoruz. Ülkemizin yaşadıklarını gözümüzün önüne getidiğimizde nereden nereye geldiğimizi çok iyi görebiliriz. Çanakkale'de Kut'ül Amare'de yüreğimizle bileğimizle kazandığımız zaferlere rağmen ülkemizi tehlikelerden kurtaramadık. Mücadelemizin zaferle sonuçlanmasının ardından yeni devletimizle tarih sahnesinde yerimizi yeniden aldık. "

"Ülke ve millet olarak sıkıntıları her alanda çektik. Doğrularıyla yanlışlarıyla eksikleriyle fazlalarıyla bu tartışmaları milletimizin hafızası yapmıştır yapmaya devam edecektir.

Gazi Mustafa Kemal'in kendi iradesiyle başlatmış olduğu ama provakasyonlar yüzünden gerçekleştiremediği çok partili seçimler olsaydı acaba bugün nerelerde olurduk, gençlerimizin beyinlerini formatlamak yerine medeniyeti ile barışık bir nesil yetiştirsek acaba nasıl olurdu?"

"Özellikle gazinin vefatına yakın yıllardan başlayıp 1950'ye kadar süren tek parti döneminde ecdad mirasımızın nasıl hoyratça harcandığını nasıl savrulduğunu çok iyi biliyoruz. Bugünkü gençler, tek parti dönemini ancak tarih kitaplarından, o da varsa, gazete, dergi arşivlerinden öğrenme imkanına sahiptir. Çünkü bize yalan söyleyen bir tarih anlatıldı, öğretildi. Biz ise o yılların zulümlerini bizzat yaşayanların dilinden öğrendik. Savaşa girmemiştik ama savaşın etkilerini yaşamıştık. İkinci dünya savaşı bitipte yeni bir dünya düzeni kurulmaya başlandığında Türkiye'nin de yeni bir düzen kurma gereği artmıştır.Ülkemizde belirli bir kesim tek parti devrinden çok partili hayata, dönemin CHP yöneticilerinin iradesiyle geçtiğimizi iddia eder. Oysa ki bu değişim iradi değil mecburi bir değişimdir.

Tek parti zihniyeti ve darbeci kafa aynı madalyonun iki yüzü gibidir."

"1946 seçimlerinde uygulanan açık oy gizli tasnif yöntemi CHP yönetiminin demokrasi anlayışı konusunda fikir vermeye yeterlidir. Gizli oy açık tasnife geçilmesiyle 1950'de Demokrat Parti ezici çoğunlukla ülkeyi yönetme hakkını üstlenmiştir. Türk milleti, darbelere, cuntalara, vesayet güçlerinin türlü oyunlarına rağmen hep iradesine sahip çıkmış, sözün de kararın da kendisine ait olduğunu ortaya koymuştur."

"Bugün hala tek parti dönemiyle sembolleşmiş zulümlerden Türkçe ezanın savunulabilmesi, milletin değerlerine yönelik husumetin işaretidir. Ezanın Arapça olması evrensel olması anlamına gelir. 'Allahuekber' dendiğinde her yerde ezan olduğunu anlarsın ama Türkçe okunursa her yerde anlaşılır mı?"

"CHP zihniyeti Aşık Veysel'i kılığı kıyafeti sebebiyle Ankara'nın merkezine almamıştır. Bu örnekteki kibirli yaklaşım daha sonra başörtüsü dahil birçok konuda kendini göstermiştir. Aşık Veysel bir Anadolu insanıdır. Ankara'ya gelmek istemiştir ama Aşık Veysel'i Ankara'ya sokmak istemediler. Bu millet bunları yaşadı. Hala milli iradeyi aşağılamaya çalışıyorlar. Bu ülkede kim olursa olsun herkesin oyu birdir. Bunları aşağılayamazsın. Demokrasinin güzelliği burada. Ayrım yok ayrımcılık yok. Demokrasiyi hazmedemeyenler arasında her seçim sonrasında bunlar gündeme gelmiştir."

"2023 hedeflerimiz, sadece ekonomide değil, demokraside de dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline gelme kararlılığımızı ifade ediyor.1000 yıldır yaşadığımız bu coğrafyada kesintisiz mücadelede olduk. Asıl mücadele alanımız batıdır. Bunun için 'dünya beşten büyük' diyoruz. Bunun için 'one minute' diyoruz. Bunun için 3,5 milyon Suriyeli'yi ülkemizde barındırıyoruz. Bunun için insani yardımlarda dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Peki bizim bu çabamıza nasıl karşılık veriliyor derseniz? Sınırlarımızda terörle, bombalar patlatılarak, sınır çevremizde terör koridorları oluşturularak karşılık veriyorlar.

Görünürde Kandil'deki PKK'yı terör örgütü ilan edip ödül koyanların arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz."

"Hakkari'de olanı biliyorsunuz. Hakkari’de mühimmat depomuzdaki patlama sebebiyle şu an itibarıyla 4 evladımız şehit oldu ve 20 civarında yaralımız var. Allah'tan şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Boş durmuyoruz 1 hafta içinde 15 terörist etkisiz hale getirildi. Kuzey Irak'taki terör yuvalarını birer birer dağıtarak Kandil'i de Sincar'ı da teröristlerin başına yıkma yolunda ilerliyoruz. Fırat'ın doğusundaki Suriyeli kardeşlerimizin bölücü terör örgütünün pençesi altında inim inim inlediğinin farkındayız. Çok yakında bu bölgedeki mazlumları da güvene ve huzura kavuşturacağız. Deşifre olmuş oyun başarısızlığa mahkumdur. Bize kurulan tuzakları piyonların başına geçirip yolumuza devam edeceğiz."

"Bize göre Atatürk'ü anmakta anlamakta ancak böyle olur, lafla değil. Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak lafla olmaz. İstanbul Havalimanı gibi eserler yapmakla olur. Köprüler yapmakla olur, yollar yapmakla olur. İnsansız hava araçlarımızı yapmakla olur. Yani biz batının kapısında şurada burada sıraya girmek suretiyle muasır medeniyetler seviyesine çıkamayız."

"Gençler ona göre çok daha fazla çalışacağız çok daha fazla gayret edeceğiz. İnşaAllah gelecekte hep birlikte bizim olacak. Tüm şehitlerimize tüm gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum."

atatürk recep tayyip erdoğan