Adalet Bakanı Bozdağ Yozgat'ta
-"Bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah’a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin, başka ülkelerin istihbarat birimlerine hizmet ettiğini belirterek "Bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah’a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor" dedi.
Bozdağ Sağlık-Sen Yozgat Şubesince Sorgun Termal Otel'de düzenlenen İl Danışma Kurulu Toplantısında, kamuda çalışanların devlete sadakatlerinin önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti:
"Ehliyet, liyakat zaten olmazsa olmaz ama öte yandan da devletine sadakatini de arar. Bu Fetullahçı Terör Örgütü, Türk milletinin içerisinde eğitimi, dini kullanmak suretiyle yer edindi ve insanların en zayıf noktasından insanları vurdu. Onlara yaklaştı. Oğullarımız, kızlarımız üzerinden onları daha iyi eğitip ve ahlaklı biri yapma iddiası ile oradan geldi, çocukları ailelerinden kopardı. Annesinden, babasından kopardı, kültür çevresinden kopardı, medeniyet çevresinden kopardı, örgütün alanına çekti ve daha sonra anne baba bir tarafa, millet, devlet bir tarafa, ümmet bir tarafa, FETÖ bir tarafa. FETÖ’nün her dediğini yapmayı kendini cennete götürecek bir amel gibi görür hale getirildi. Allah rızası deyip Allah’a ihanet ettiler. Kur'an deyip Kuran’a ihanet ettiler. Muhammed deyip Hazreti Muhammed deyip, Peygamber Efendimize ihanet ettiler. Devlet, millet deyip devlete, millete ihanet ettiler."
Darbe teşebbüsünden sonra itirafçı olan Genelkurmay Başkanının emir subayı Levent Türkkan’ın itiraflarına da değinen Bozdağ, şunları söyledi:
"Diyor ki ‘Ben her gün Genelkurmay Başkanının odasına bir dinleme cihazı koyuyorum, akşam da onu alıyorum örgüt içindeki o cihazı koymasını isteyen kişiye veriyorum.’ Türkiye’nin Genelkurmay Başkanının odasına dinleme cihazı konuyor, akşam da götürülüyor. ‘Zaman zaman tabii böcek arması taraması yapılıyor, teknik aletlerle onu da biliyorum o zaman koymuyorum’ diyor. Aramayı yapanlar da zaten kendi de giriyor. Şimdi düşünün bir yabancı devlet, Türk Genelkurmay Başkanı ne düşünüyor diye merak etse Genelkurmay Başkanının odasına kendi vatandaşı birini soksa, sokabilir mi sokamaz mı? Sokamaz. Dünyayı harcasa bile sokamaz, mümkün değil. Bir istihbarat örgütü kendi vatandaşını Türk Genelkurmay Başkanlığı odasına sokabilir mi? Sokamaz ama hain bir Türk vatandaşını kullanmak suretiyle veya bir taşeron terör örgütünü kullanmak suretiyle bunu yapabilir. Şimdi siz Türkiye’nin Genelkurmay Başkanısınız, onca ülkenin güvenlik sorunu var, onları muhatapları ile oturup konuşuyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, sizin muhatabınız sizin işinizle ilgili elinizdeki kartların hepsini biliyor. Türkiye’nin zayıf noktalarını biliyor, nerede durabileceğini biliyor, siz onunla pazarlık yapabilir misiniz? Ne işine yarıyor bu bilgiler, Türkiye’nin Genelkurmay Başkanının odasında yapılan konuşmalar kimin, işine yarar? Eğitimle uğraşanın işine yarar mı, dinle uğraşanın işine yarar mı? Yaramaz, sadece devletlerin işine yarar, istihbarat örgütlerinin işine yarar. O zaman bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah’a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor."
"Çocukların beyinlerini yıkıyorlar"
FETÖ'nün, bu milletin çocuklarının beyinlerini yıkamak suretiyle uşaklık ettiği güçlerin istihbarat elemanı olarak Türkiye’nin her tarafındaki bilgileri toplayıp bir yere aktardığını dile getiren Bozdağ, “Böyle bir ihanet ile Türkiye karşı karşıya. Buna karşı biz devletimizi, milletimizi koruyacak tedbirler alamayacak mıyız? Böylesi bir ihaneti fark ettiğimizde üzerine gitmeyecek miyiz, elbette üzerine gideceğiz. İhanetlerin fark edildiğini gördüler. Pek çok başka işler de yaptılar. Yine onların hepsi görüldü. Örneğin MİT tırları hadisesi vardı." dedi.
Bozdağ, DEAŞ terör örgütü ile en etkin ve en samimi mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Koalisyonda yer alan 66 ülkenin bomba yağdırmasına rağmen DEAŞ'ın hala varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:
"Nasıl oluyor bu iş böyle? 4-5 yıllık mazisi olan terör örgütü, Amerika’dan Avustralya’ya, Kanada’dan Almanya’ya dünyanın 150 civarında ülkesinden teröristleri ölmek ve öldürmek üzere Suriye’ye gelmeye nasıl ikna edebilir? Biz babayız, anayız, kendi çocuklarımız var, kendi çocuklarımızın üçünü aynı yere sevk edemiyoruz. Düşünün ayrı ayrı ülkeler, ayrı diller, ayrı ayrı anneler, babalar, ayrı ayrı medeniyetler, ayrı ayrı yaşam tarzları bir terör örgütü 5 senede bu kadar ülkenin dilini bilecek insan yetiştirecek, onların psikolojisini, sosyolojisini, kültürünü hazmedecek ve gidecek, oralarda büyük propagandasını yapacak ve onları ölmek ve öldürmek üzere Suriye’ye gelmeye ikna edecek. Aklınıza yatıyor mu sizin bu? Peki kim ikna ediyor, Amerika’dan Avustralya’dan, Kanada’dan, başka yerlerden buralara gelmeye ve burada ölmeye, öldürmeye bu insanları?"
"DEAŞ, proje terör örgütüdür"
Adalet Bakanı Bozdağ, DEAŞ terör örgütünün proje bir terör örgütü olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"O projenin tahakkuku için o arazilerde dolanıyor, proje tahakkuk ettiği zaman o projeyi projelendirenler fişini çekecektir. Ama buna karşı en etkin mücadeleyi Türkiye yapıyor. Neden bu Türkiye’nin düşmanıdır, hem Türk milletinin düşmanıdır hem dinimiz olan İslam'ın düşmanıdır, Kur'an’ın düşmanıdır, Peygamberimizin düşmanıdır? Müslümanları öldürüyor, İslam'a ve Müslümanlara da en büyük zararı veriyor. Onun için biz bunun karşısında ülkemiz ve milletimiz aleyhine bütün bu faaliyetleri nedeniyle ta başından beri net durduk. Etkin bir mücadele ortaya koyduk."
(Sürecek)