Celal Şengör, Diyanet İşleri Başkanlığına mı hazırlanıyor?
Celal Şengör’ün İlber Ortaylı ile yaptığı bir programda Frasız Devrimi için Avrupa’nın başına gelen en büyük belalardandır “tespiti” yaptığı birçok haber sitesine yansıdı.
Bilim İnsanı Titizliği Yandı, Bitti, Kül Oldu!
Bu “tahlilin” bir bilim insanı titizliği taşımadığı açık. Aksine Şengör bilim karşıtı bir fikri dillendirmiştir. Çünkü Fransız Devrimi’ne düşmanlık, laikliğe, bilimsel gelişmeye, aklın özgürleşmesine, hürriyet, adalet ve eşitlik gibi değerlere saldırmanın kapısını aralar. Fransız Devrimi’ne saldırı son tahlilde cumhuriyete ve halk egemenliğine saldırıdır.
Fransız Devrimi’ne saldırı en sonunda Türk Devrimi’ne saldırı düzleminde ilerlemek mecburiyetindedir. Çünkü Türk ve Fransız Devrimleri aynı nehrin iki yatağıdır.
Şengör’ün Fransız devrimi “tahlili” din kurallarıyla yönetilen bir toplum özleminin yarattığı hegemonyanın teorik düzlemdeki yansımasıdır.
Şengör “her hıyarım var diyene tuzla koşmaktadır”. Bu durum kendisini bilim adamlığı vasıflarından koparıyor ve şarlatanlaştırıyor. Kendi alanında oldukça yetkin olan bir bilim insanının, zır cahil olduğu konulara burnunu sokması itibarını zedeliyor.
Şengör İçin Kısa Tarih Dersi
Tarih İnsanın en büyük öğretmenidir. Çünkü insanın bugünü anlaması, yarına sağlıklı gözlerle bakması ancak dünü doğru kavramasıyla mümkündür.
Örneğin Celal Şengör’ün ömrü sağlıklı karar vermesini sağlayacak bilgi ve tecrübe birikimi için oldukça kısadır. İşte burada tarih devreye girer ve insan eksiğini onunla kapatır. Tabi, eksiğin ne derece kapandığı, tarihi nasıl ele aldığınla doğrudan bağlantılıdır.
Şengör olur olmaz her konuda ağzını olur olmaz açıyor. Dolayısıyla eksiğinin çok fazla kapanmadığını cümle alem görmüş oluyor.
Tarihi Sınıflar Yapar
Tarihi sınıflar yapar. Fransız tarihi de, Türk tarihi de sınıfların savaşının sonucudur. Fransız Devrimiyle birlikte üretim ilişkileri değişmiş ve yeni, devrimci sınıf, eski, köhnemiş sınıfı yıkarak yeni bir tarihi ilerleme sürecini başlatmıştır.
Fransız Devrimi’nin Avrupa’ya bela mı yoksa huzur ve ilerleme mi getirdiği tartışmasını sonuca bağlamının tek yöntemi, devrim öncesi durumla, devrim sonrası durumu karşılaştırmaktır. Bu karşılaştırma da bir sınıf perspektifi gerektirmektedir. Çünkü Fransız Devrimi’nin Monarşı taraftarları açısından Avrupa’ya bela getirdiği doğrudur. Ancak feodalizmin ilişkileri altında ezilen üretici güçlerin önünün açılması ve tarihsel ilerleme açısında Fransız Devrimi tüm Avrupa’ya nefes aldırmıştır.
Şengör’ün Fransız Devrimi tahlili de sınıfsaldır. Şengör farkında olsun veya olmasın Türkiye’yi gericileştiren hakim sınıflar adına konuşmaktadır.
Diyanet’te Bir Koltuk ve Bir de Çek Defteri…
Şengör’ün Fransız Devrimi’ne Diyanet İşleri Başkanı ile aynı düzlemde saldırması aklımıza şu soruyu getirdi: Şengör Diyanet İşleri Başkanlığı’na mı hazırlanıyor?
12 Eylül ve Kenan Evren övgüsüyle ve Fransız Devrimi “tahliliyle” kazandığı “itibarı” istikrarla sürdürürse Diyanet’te bir koltuk kapacağına şüphe yok!
Cemil Gözel
ulusalkanal.com.tr