"Fark et, fark yarat" etkinliği

Erenköy sahilinde skolyoz hastaları ile ailelerinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte oyun ve egzersiz alanları oluşturularak vatandaşlara uzmanlarca bilgi verildi.

"Fark et, fark yarat" etkinliği

Skolyozhastalığı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla "Fark et, fark yarat" adlı etkinlik düzenlendi.

Erenköy sahilinde, skolyoz hastaları ile ailelerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte oyun ve egzersiz alanları oluşturularak, fizyoterapistler tarafından vatandaşlara bilgi verildi.

Fizyoterapist Serpil Şakir, etkinlik alanında AA muhabirine yaptığı açıklamada, skolyozun omurganın sağa veya sola yön değiştirmesi ve omurganın kendi etrafında dönmesiyle oluşan üç boyutlu bir omurga deformitesi olduğunu söyledi.

Daha çok kız çocuklarında görülüyor

Genellikle ergenlik döneminde ve daha çok kız çocuklarında görülen skolyozun son yıllarda erkek çocuklarda da görülmeye başladığını belirten Şakir, ailelere çocuklarının ergenlik dönemlerindeki fiziksel değişikliklerini dikkatli takip etmeleri konusunda uyarıda bulundu.

Fizyoterapist Şakir, şöyle devam etti: "Aileler çocuklarının özellikle boylarının uzadığı ergenlik döneminde, vücutlarındaki asimetrilere dikkat etmeleri gerekiyor. Başın sağ veya sola hafif eğik olması, omuz seviyelerindeki eşitsizlik, tek omuzun öne daha eğik olması veya bel çukurlarındaki asimetri, kalçanın sağa veya sola hafif kaymış olarak görünmesi gibi belirtiler skolyozun habercisidir. Böyle bir şey fark ettikleri zaman mutlaka uzman doktorlara gidip gerekli tetkikleri yaptıktan sonra uygun tedavi alternatifleri değerlendirmeliler."

Kendi kızına da iki yıl önce skolyoz teşhisi konduğunu ve kızının belindeki 22 derecelik skolyozun bir buçuk yıllık düzenli egzersizle on derecenin altına indiğini dile getiren Serpil Şakir, "On derecenin altındaki eğriler skolyoz olarak kabul edilmiyor. 25 dereceye kadar olan skolyozlar mutlaka egzersizlerle tedavi edilmeli. Korse ve egzersiz çok daha etkili. 40-45 derecenin üzerindeki eğriler de mutlaka cerrahi tedaviler tercih edilmeli. Ailelerin en büyük hatası beklemeleri. Vücuttaki eğrilerin yirmi dereceyi geçene kadar beklemeleri. Yapılan diğer bir hata da tedavi amaçlı yapılan düzenli egzersizlerle sporun birbirine karıştırılması. Her çocuk yüzebilir, jimnastik yapabilir ama skolyozu varsa bunun için profesyonellerden destek almak gerekiyor." diye konuştu.

"Skolyoz basit bir testle fark edilebiliyor"

Etkinliğe katılan Nedim Salık, kızı Berfin'deki skolyozu tatilde denize giderken fark ettiklerini söyledi. Kızının sırtındaki eğiklik ve asimetrinin dikkatini çektiğini kaydeden Salık, hastalığı daha önce duyduğu için hemen bir uzman arayışına girdiklerini ve bir hafta sonra hastalığı teşhis ettiklerini anlattı.

Baba Salık, skolyozun çok basit bir testle fark edilebileceğini ve erken tanının çok önemli olduğunu vurguladı.

Anne Nurcan Salık da teşhisten sonra doktorların hemen ameliyat önerdiğini ve bu yüzden sarsıldıklarını belirtti. Anne Salık, ameliyat riskini göze almak istemedikleri için hastalıkla ilgili araştırmalarını derinleştirerek fizyoterapist Kadriye Şahin'e ulaştıklarını ve skolyozun egzersizle tedavisinin mümkün olduğunu öğrendiklerini ifade etti.

Berfin Salık da hemen her gün egzersizlerini yaptığını, bazen sıkılsa da disiplinli bir şekilde egzersiz yapmaktan kaçınmadığını söyleyerek yaşıtlarına duruş ve oturuş pozisyonlarına dikkat etmeleri uyarısında bulundu.

Ailenin fizyoterapisti Kadriye Şahin ise skolyozun tedavi sürecinden sonra da egzersizlere devam edilmesi gerektiği bilgisini verdi. Şahin, "Egzersizler dışında hastalarımızın günlük yaşamlarında modifikasyonlar yapıyoruz. Doğru oturma pozisyonları, yürüyüşlerinde dikkat etmeleri, yatış pozisyonları gibi şeylere dikkat ettikleri sürece fazla bir şey yapmalarına gerek yok." ifadelerini kullandı.

hasta aile oyun egzersiz erenköy skolyoz