Rus pilotu öldürenler 'FETÖ Borsası'ndan çıktı!

Gürcistan’da İnterpol tarafından yakalanan Serkan Kurtuluş’un liderliğini yaptığı suç örgütüne yönelik aralarında eski İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen ve eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un da bulunduğu ‘FETÖ Borsası’ iddianamesinden Rus pilotunu öldürenler de çıktı.

İddianamede, bazı devlet görevlilerinin mafya ile işbirliği yaparak ‘FETÖ borsası’ kurduklarının tespit edildiğini Aydınlık bir önceki haberinde ele almıştı.

İddianamede bir başka dikkat çeken nokta ise, Serkan Kurtuluş suç örgütünün Suriye’de sözde Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım adı altında Türkmen Dağı’nda ‘savaşan’ çetelerden olmaları. Örgütün sözde Türkmenlere yardım adı altında iş adamlarından para kopardığı anlaşıldı.

Serkan Kurtuluş (sağdan üçüncü)

‘AMAÇ TÜRKMENLERE YARDIM DEĞİL, PARA TOPLAYIP MENFAAT SAĞLAMAK’

Şüphelilerden eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’a sorgusunda “Serkan Kurtuluş isimli şahsı Türkmen Dağı’na siz mi gönderdiniz? Serkan Kurtuluş’ un Türkmen Dağı’ nda bulunmasının asıl amacı neydi?”sorusunun yöneltilmesi dikkat çekti. Ahmet Kurtuluş, iddianamede yer alan ifadesinde bu soruya şöyle yanıt verdi: “Serkan Kurtuluş isimli şahsı Türkmen Dağı’na ben göndermedim. Bana göre Serkan’ın Türkmen Dağı’nda bulunmasının amacı Türkmen dağında bulunan Türkmen soydaşlarımıza yardım etmek değil, onlar adına para toplayıp, kendine menfaat sağlamaktır diye düşünüyorum.”

‘RUS PİLOTUNU ÖLDÜREN EKİPTEYİM’

İddianamedeki bir kısım şüphelilerin, Türk hava sahasını ihlal ettiği iddiasıyla 2015 yılında düşürülen Rus savaş uçağının pilotunu, paraşütle atladıktan sonra Suriye topraklarında öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen Alparslan Çelik’in ekibinde bulundukları ortaya çıktı.

Çete üyesi olduğu iddia edilen şüphelilerden Ferhat Meriç ifadesinde, Alparslan Çelik’in birliğinde çalıştığını şöyle anlattı: “Ankara’da benden Suriye Türkmen Dağı’na gitmek için, yani ÖSO saflarına katılmak için Ankara’da bir firmada baş şoförlük yapan soy ismini bilmediğim Metin ve Halk Özel Harekatı Derneği Başkanı olan isimlerini bilmediğim 5-6 kişi benden rica etmişlerdi. Ben onları götürmedim…Ben 1,5 yıl önce Türkmen Dağı’na yasal olmayan yollarla gitmiştim. Orada Alpaslan Çelik’in birliğinde görev aldım. Orada 5 ay kaldıktan sonra tekrar Türkiye’ye döndüm. Daha sonra da Hatay Yayladağı’na giderek 3 ay da orada kaldım. Benim oraya gitme sebebim gönüllü olarak Türkmen kardeşlerimin yanına giderek onlara yardımcı olmaktı.”

Ferhat Meriç’e tapelerde geçen şu görüşme içeriği de soruldu:

“Ferhat Meriç : Oho Oho Ya Biz Rus Pilotunu Vuran Ekipteyim Ben Ya Burda İzmirde Tutuklanan Alparslan Çelikle Beraber Tutuklandık Ya Fetöcüler Tarafından İzmir Hilton

X Erkek:Valla

Ferhat Meriç : Ee Tabi Ben O Ekibin İçindeyim Serkan Kurtuluşla Beraber”

Meriç, söz konusu konuşmayı arkadaşını etkilemek için yaptığını iddia ederek, kendisini şöyle savundu:

“Serkan Kurtuluş ve Alpaslan Çelik ile birlikte İzmir Emniyeti’nde yakalanıp tutuklanmıştım. O zamanlarda Serkan Kurtuluş bize devlet için çalıştığını ve bize işlem yapan polislerin FETÖ’cü olduğunu söylemişti. Ben de bu sebeple bize işlem yapan İzmir polislerinin FETÖ’cü olduğunu söylemiştim. Benim bu söylediklerim sadece etiket amaçlı idi. Örgüt ile hiçbir alakası yoktur.”

Meriç, bir tape içeriğinde, Suriye Türkmen Dağı’na yasal olmayan yollarla insan götürdüğüne ilişkin ifadesini ise “Bunları hava atmak amacı ile söyledim”şeklinde savundu.

‘HER TÜRLÜ SİLAHI TÜRKMENDAĞI’NDAKİ KOMUTANLARDAN ALIYORUZ’

Öte yandan, İzmir'in Bayraklı ilçesinde, 8 Aralık 2017'de iş adamı Gökhan Kalıpçı’yı başından vurarak ölümüne neden olan şüpheli Nadir Sönmez’in ifadesinde de dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. Serkan Kurtuluş’un Manisa’da bir iş adamına korku salmak için evine el bombası attırması olayında da kullandığı Nadir Sönmez, kendisine el bombasını veren şahısla arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Ben el bombalarını nerden alıyorsun dediğimde bana ‘Serkan abinin Türkmen Dağı’nda tanıdığı komutanlar var, her türlü silahı bombayı temin ediyoruz diye konuştu.”

Gamze Çınlar/ Aydınlık