Brüksel'deki saldırılara Türkiye'den ilk tepki
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Belçika'daki patlamaları IŞİD'in rövanşist bir anlayışla gerçekleştiriyor olabileceğini belirterek, "DAEŞ'i DAEŞ yapan bir taraftan da Avrupa'dan gelen militanlardır. Türkiye'nin uzun zamandan beri AB sürecinden yavaşlatılmış ve hafif dışarıda tutulan bir konumda olması kayıp olmuştur. Türkiye üye olsaydı veya bu ilişkiler çok sağlıklı bir şekilde yürüyor olsaydı ne terör ne de illegal göç bu boyutlara gelirdi. Şimdi AB bu gerçeği anlamış vaziyette" dedi.
Bozkır, A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Terörün dünyayı sarmış vaziyette olduğunu söyleyen Bozkır, bütün terör örgütlerinin aynı kaynaktan beslendiğini ve aynı mali imkanlardan yararlandığını vurguladı. Bu nedenle tüm ülkelerin teröre karşı ortak davranış biçimi sergilemesinin zamanının geldiğinin altını çizen Bozkır, "İnsan hayatlarının tehdidinin önlenmesi için bir arada davranmalıyız. Bu sorunun üstesinden ancak bu şekilde gelebiliriz." diye konuştu.
Türkiye'nin uzun zamandır AB'ye ekonomik kriz, mülteci sorunu ve terör konularında uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Bozkır, buna karşılık Avrupa'nın kendisine zarar verebilecek örgütlerle mücadele edip, diğer terör örgütlerine göz yumduğunu dile getirdi.
Buradaki yanlışlığın gün geçtikçe ortaya çıktığını söyleyen Bozkır, PKK, DHKP-C, IŞİD, herhangi bir başka terör örgütü arasında hiçbir fark olmadığını anlattı. Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde bütün bu örgütler olmasına rağmen ülkeler bazında terörle mücadelenin gerektiği kadar yapılmayabildiğini kaydeden Bozkır, "Yıllarca DHKP-C'nin lideri Belçika'da dolaşırken, bütün ikazlarımıza rağmen herhangi bir tedbir alınmadı. Sabancı'nın katili olan kişiler hala nerede olduğu belli olmadan dolaşıyor. Türkiye'de onlarca cenazenin bir terör saldırısında kaldırıldığı bir ortamda PKK'nın bayraklarının Brüksel'de dalgalanması içimizi burktu ama gerçekten bu mücadele topyekün yapılmalıdır. Brüksel çok fazla kültürün bir arada olduğu bir şehirdir. Bu, uluslararası dayanışmanın da elzem olduğunu bir kere daha vurguluyor." ifadelerini kullandı.
Bozkır, şöyle devam etti:
"DAEŞ belki rövanşist bir anlayışla gerçekleştiriyor olabilir ama neticede insanlar ölmüştür. Ölü ve yaralılar varsa başsağlığı ve acil şifalar diliyoruz.
DAEŞ'in kaynağı Avrupa ülkeleridir. Büyük bir çoğunluk Avrupa ülkesi vatandaşı olan militanlardan oluşmaktadır ve uzun zaman Türkiye ile işbirliği yapılmadığı için bu kaynak kurutulamamıştır. İşbirliği yapılmaya başlandıktan sonra da Türkiye, verilen 35 bin ismin ülkeye girişini yasaklamıştır. Bu gösteriyor ki İsviçre gibi küçük bir ülkeden bile 60 DAEŞ militanın çıktığı bir gerçekle karşı karşıyayız.
Dolayısıyla DAEŞ'i DAEŞ yapan bir taraftan da Avrupa'dan gelen militanlardır. Türkiye'nin uzun zamandan beri AB sürecinden yavaşlatılmış ve hafif dışarıda tutulan bir konumda olması kayıp olmuştur. Türkiye üye olsaydı veya bu ilişkiler çok sağlıklı bir şekilde yürüyor olsaydı ne terör ne de illegal göç bu boyutlara gelirdi. Şimdi AB bu gerçeği anlamış vaziyette."
(AA)