Efe türküleri emperyalizme karşı mücadelenin çığlığıdır

Milas 7. Sanat Edebiyat Günleri, 23 - 24 Eylül tarihlerinde Prof. Dr. Aşkıdil Akarca Salonu'nda düzenlendi.

Efe türküleri emperyalizme karşı mücadelenin çığlığıdır

Abdullah Gürgün / Milas

AYRILIK SAATİ

“İşte geldi yine ayrılığın saati

Ah durdurabilsem akan zamanı

Birazdan gidecek belki hiç göremem

Söyleyebileceğim tek şey nasılsın

Oysa daha değmedi gözlerimiz bile

Kaldı tel örgülerde

Götürdüler beni, götürdüler beni”

Söz: Behçet Aysan

Beste: Tolga Çandar

Delikanlıya, Çağdaş Türkü, Ada Müzik, 1987, Ankara

(https://www.youtube.com/watch?v=EWstpxNhibg )

‘KIYMETİ ÖLDÜKTEN SONRA ANLAŞILDI’

Yedi yıldır aralıksız düzenlenen etkinlikte, Milaslı tanınmış kültür insanlarımız anılıyor, çalışmaları, eserleri, kimlikleri anlatılıyor. Bundan önceki etkinlikler artık aramızda olmayan kişilere saygı, değerbilirlik ya da eskilerin deyimiyle, kadirşinaslık niteliğindeydi. Bu kez ise yaşayan bir sanatçı için kollar sıvanmıştı. Pek çok kez, "kıymeti öldükten sonra anlaşıldı" demişizdir ya, bu kez aramızdaki bir sanatçıya verilen değer sergileniyordu. Milas ilçemizin bu çalışmasını çok anlamlı ve değerli buluyor, diğer il ve ilçelerimize örnek olmasını diliyoruz.

SESİN DİLİ: TOLGA ÇANDAR

İki gün süren "Sesin Dili: Tolga Çandar" konulu Milas Sanat ve Edebiyat Günleri'ni tek tümceyle özetleyebiliriz: Tolga Çandar, Amerikancı Faşist 12 Eylül darbesi koşullarında doğan, zulme ve sömürüye karşı, Emperyalizme ve Faşizme karşı yükselen bir çığlığın dilidir.

"Küçük bir ilçemizde yapılan yerel nitelikte önemsiz bir etkinlik" sanıp burun kıvıran, küçümseyenler çıkabilir. Tam tersine çok önemli ve örnek alınacak bir etkinlik. Burada yalnız Tolga Çandar değil, yalnız sanat ve edebiyat da değil, siyaset, kültür, folklor, tarih bağlarıyla doğa, çalgı, ses, söz, müzik, şiir, direniş işlendi, irdelendi... Pek çok alanda aydınlatıcı, önemli bildiriler sunuldu... Bunların bir kitapta toplanarak, arşivlenmesiyle de sözler havaya uçup gitmemiş, tarihe, gelecek kuşaklara armağan edilmişti ... Yukarıdaki şiir de işte bu, "Sesin Dili" Tolga Çandar kitabının başında yer alıyor. Kitabı ve "sanat edebiyat günleri"ni hazırlayan kişi, özellikle Milas konulu kitaplarıyla tanınan, Şair Yazar Halim Şafak Şanlıdağ... Salt bu kitap bile etkinliğin değerini ortaya koymaya yeterli.

‘DOĞUM YERİM ANKARA’

Tolga Çandar, Ege'nin Muğla ili Milas ilçesinde doğmuş. Ama "bu benim biyolojik doğumum; sanatçı olarak doğum yerim Ankara" diyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde geçen yıllar onu yalnız inşaat mühendisi yapmıyor; ODTÜ'nün geleneksel devrimci yapısı, olanakları, Türk Halk Bilimleri Topluluğu, Üniversite Kütüphanesi ve Milli Kütüphane onun entelektüel ve aydın bir sanatçı olmasını sağlıyor. Okulu bitirdiğinde yol ayrımına geliyor: İnşaat mühendisi olarak çalışıp bol para kazanmak mı yoksa sanatçı olup dikenli yollardan geçmek mi? Dikenli yolları seçiyor. İstanbul'un ticari müzik zanaat yoluna da bakmıyor etik, estetik, içerik, direniş deyip Ankara'da kalıyor...

MÜCADELEYİ SEÇTİ

Çandar'ın müzikal kişiliğini belirleyen de bu entellektüel bilinç ve 1960'lı yıllardan 1970'li yıllara taşınan direniş ruhu olur. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 Amerikancı faşist askeri darbeleri sonrasında büyük acılar yaşanmıştı. O günler, tarihimizin şiddet ve yas günlerindendi. Bu acılı günlerin, işkencelerin, ölümlerin, idamların, derin izlerini taşıyan sesler, şiirler, besteler Tolga Çandar'ın tok, yanık, harlayan efe sesiyle tarihe kaydedilir.

Çandar doğduğu, büyüdüğü bölgenin efe kültürünün baskıya, zulme, sömürüye başkaldıran yiğit sesiyle mücadeleyi seçmiştir. Sesi zaman zaman acı, hüzün ve yas içerse de aynı anda yansıtmayı başardığı umudunu hiç yitirmez.

BİR ŞEYLER VAR DEĞİŞECEK

Sözleri Ahmet Telli'nin olan Bekle Beni türküsü nakaratı:

“Ama acılara alışılmaz

Birşeyler var değişecek

Bir şeyler var değiştirmemiz gereken

Önce acılardan başlanacak...”

( https://www.youtube.com/watch?v=LtDUvbrUDCo )

Çağdaş Türkü gurubunda seslendirdiği çağdaş şairlerin şiirlerini bireysel olarak hazırladığı Türküleri Ege'nin albümü izler. Tolga Çandar doğup büyüdüğü Milas, Muğla, Ege türkülerinden dalga dalga ülkeye yayılır, evrenselliğe ulaşır, taaa Orta Asya'dan kopup gelen sazına, Ege'nin davul zurnalarını, Batı'nın çalgı ve müzik zenginliklerini katar. Tekniğini baskı ve sömürüye karşı mücadelede araç eder.

‘EMPERYALİZME KARŞI YÜKSELEN BİR SES’

Milas Sanat ve Edebiyat Günleri'nde bir bildiri sunan Gazeteci Yazar Yaşar Aksoy, Tolga Çandar'ın emperyalizme karşı yükselen bir ses olduğunu yıllar önce "Çağdaş Türkü" kurulduğu sıralarda İzmir Yeni Asır Gazetesi için Tolga Çandar ile yapmış olduğu bir söyleşiden bölümler okuyarak açıkladı. Aksoy, Çandar'ın, Şilili ozan Viktor Jara'dan örnek vererek, sesinin güzel olduğu ya da türkü söylemeyi sevdiği için değil, emperyalizme karşı mücadelede gerekli olduğuna inandığı için türküleri yeğlediğini anlattı. Tolga Çandar'ın türkü söylemeyi, bir gereklilik, bir başkaldırı, yozlaşan ve istilaya uğrayan kültürümüze ve toplumsal değerlerimize bir sahip çıkma olarak gördüğünü söyledi. “Bu nedenle de Tolga Çandar emperyalizme karşı yükselen bir sestir” dedi.

EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELENİN ÇIĞLI

Sanat ve Edebiyat Günleri'nin son bölümünde bir konser veren Tolga Çandar da yaptığı konuşmada Ege türkülerine yönelmesinin nedeni olarak da, baskıya, sömürüye, işgale karşı mücadele veren Efelerin türkülerinin Emperyalizme karşı mücadelenin bir çığlığı olduğunu belirterek Aksoy'un sözlerinin altını çizdi.

Başta Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, bu günleri ve kitabı hazırlayan Halim Şafak Şanlıdağ olmak üzere, tüm sunumcular, Kemal Kocabaş, Yaşar Aksoy, İbrahim Berksoy, Ali Sarban, Orhan Kahyaoğlu, Selçuk Küpçük, Oktay Yivli hepsi bu güzel etkinliğe önemli katkılarda bulundular. Hakkında iki günlük etkinlik düzenlenmeye layık bulunan Tolga Çandar'ın başarılarının devamını diliyoruz. Tüm katılımcıları kutluyoruz.

Darısı diğer ilçelerimizin ve o ilçelerimizin sahip çıkılmayı bekleyen sanat, kültür, edebiyat ve bilim adamlarının, kadınlarının başına...