Engelli oğluyla aynı sahneyi paylaşıyor
Tekirdağ'da yaşayan 48 yaşındaki Ayşe Müftüoğlu, "Engelsiz Yaşam Korosu" sayesinde zihinsel engelli oğlu Samet'in sosyalleşmesinin ve onunla aynı sahneyi paylaşmanın sevincini yaşıyor.
Tekirdağlı Ayşe Müftüoğlu, arkadaşlarının yönlendirmesiyle katıldıkları "Engelsiz Yaşam Korosu" sayesinde zihinsel engelli oğlu Samet'in sosyalleşmesinin sevincini yaşıyor.
Oğlunun kendini iyi hissetmesi ve sosyalleşmesi için bir şeyler yapmak isteyen anne Müftüoğlu (48), arkadaşlarının tavsiyesiyle "Engelsiz Yaşam Korosu"na katılmaya karar verdi.
Müftüoğlu, ilk başlarda sadece oğlunu götürürken daha sonra kendisi de koroya katıldı.
Anne Ayşe Müftüoğlu, oğlu Samet (18) ile aynı sahneyi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Engelsiz Yaşam Korosu Tekirdağ'da önemli gün ve gecelerde sahne alırken, Ayşe Müftüoğlu oğlu Samet'le bugüne kadar iki konsere çıktı.
Anne oğul konserlerde koronun söylediği yöresel türkülere severek eşlik ediyor.
Müftüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koroya katıldıktan sonra oğlunda olumlu anlamda değişimler görüldüğünü söyledi.
Koroya katıldıktan sonra oğlunun yüzünün daha çok gülmeye başladığını belirten Müftüoğlu, "Oğlumla konserlerde sahneye çıkıyoruz. Samet müziği çok seviyor, koroya beraber gidip gelmemiz onun için çok eğlenceli oluyor. Ben de her zaman ona yardımcı olmaya çalışıyorum. Ben sadece oğlumu götürüyordum koroya sonra hocamız bana katılmamı söyledi. Ondan sonra ben de koronun bir üyesi oldum." diye konuştu.
Müftüoğlu, oğluyla aynı koroda olmanın, aynı sahneyi paylaşmanın çok güzel bir duygu olduğunu aktararak, özel çocukların her zaman sosyal hayatın içinde olması gerektiğini dile getirdi.
Koroya ilk başladıklarında korktuğunu ancak herkesin kendisine destek olduğunu ifade eden Müftüoğlu, şunları kaydetti:
"Normal çocuğa bir kere söylediğiniz şeyi bizim çocuklarımıza beş, on defa söylemek zorundasın. Sabırlı olmak ve çocuğunuzun bu durumunu kabul etmeniz gerekiyor. Böyle çocuğu olan arkadaşlar çocuklarını kabul edip gittikleri yerlerde önce çocuklarını tanıtmalarını istiyorum. Kendilerinden önce çocuklarını tanıtmaları lazım. Ben her gittiğim yerde önce Samet'i tanıttım. Çocuklarımızı asla dışlamamalıyız. Onları evlere hapsetmemeliyiz."