NATO PA 62. Genel Kurulu
-NATO PA Başkanı Michael Turner: "NATO, Türkiye'yi hava savunma ve gözetleme alanında, ayrıca terörizme karşı savaşını destekliyor"
NATO PA Başkanı Michael Turner, NATO'nun, Türkiye'yi hava savunma ve gözetleme alanında, ayrıca terörizme karşı savaşını desteklediğini söyledi.
TBMM'nin ev sahipliğinde, Hilton İstanbul Bomonti Otel'de düzenlenen NATO PA 62. Genel Kurulu kapsamında, NATO PA Başkanı Michael Turner, NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak ve NATO PA Genel Sekreteri David Hobbs basın toplantısı düzenleyerek, soruları yanıtladı.
Turner, burada yaptığı konuşmada, delegasyon olarak Varşova Zirvesi'nden sonra ilk kez buraya geldiklerini söyledi.
NATO PA'yı Varşova Zirvesi'nde temsil ettiğini ve küresel güvenlik ortamında ele alınması gereken konulara dair görüşünü sunduğunu aktaran Turner, Rusya ve küresel tehditten bahsedildiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Rusya'nın saldırganlığı birçok ülkeyi güvensiz bir konuma kavuşturdu. Varşova Zirvesi'nde müttefik ülkeler Rusya'yı 'kürese tehdit' olarak tanımladı, bunun da ötesine giderek 4 bin ek NATO kuvvetini, Baltık devletleri ve Polonya'da konuşlandırma kararı aldı. Aynı zamanda NATO'nun nükleer mekanizmasına adapte etti, Rusya'dan gelen nükleer tehdide karşı koymak için. NATO'nun füze savunma sistemiyle ilgili kararlar alındı. Komşular, müttefik ülkeler, göçmen kriz alanında desteklerden bahsedildi. Açık kapı politikasının süreceği ifade edildi."
Bu zirvede ayrıca NATO'nun varlığının güçlendirilmesi gerektiğine değinildiğini aktaran Turner, "Açık kapı politikası çerçevesinde Karadağ'a kapılarımızı açmış bulunuyoruz. Karadağ'ın NATO'ya kabulüyle ilgili açık kapı politikası devam ediyor." ifadesini kullandı.
ABD'nin önümüzdeki yıl harcamalarına bakıldığında, bütün NATO ortaklarının savunma harcamalarını arttırma çağrısı yapacağını dile getiren Turner, şöyle dedi:
"Türkiye tüm NATO işlevlerinde, Karadeniz savunması alanında, mülteci göçü konusunda önemli rol oynadı. Ben mülteci kamplarının birini ziyaret ettim, Türkiye'nin müdahalesinin ve yanıtının ne kadar önemli olduğunu gördüm. Batı Balkanlar ve Afganistan operasyonlarında Türkiye'nin katkısına müteşekkiriz.
NATO PA Türkiye'nin yanında yer aldı. Çünkü 15 Temmuz'da demokratik kurumlarına karşı saldırıda bulunulmuştu. Bu genel kurulun burada yapılmasının sebebi, dayanışma göstermek Türkiye ve Türkiye halkıyla. Darbe girişiminin yarattığı travmaya dikkat çekmek üzere buradayız."
- "Halkın gücü, silahın gücünü yendi"
Osman Aşkın Bak da NATO ve küresel güvenlik açısından sahip olduğu rol bakımından önemli gelişmelerin yaşandığı, NATO'nun hem güney hem de doğu sınırlarında oldukça kompleks meydan okumalarla karşı karşıya olduğu bu dönemde, NATO PA Genel Kurulu'nun Türkiye'de, TBMM'nin ev sahipliğinde gerçekleşiyor olmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
NATO ittifakını güçlü ve özgür kılanın, dayanışma ruhu olduğunu aktaran Bak, üyeler ve ortakların uluslararası güvenlik ve istikrara önemli katkılar yaptığını dile getirdi.
Günümüzde, karşılaşılan sınamaların çeşitlendiği ve daha büyük tehlike arz ettiği bir ortamda ittifakın öneminin daha da arttığına dikkati çeken Bak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki birçok sınavın içinde şüphesiz ayrım gözetmeksizin sivil halkı da hedef alabilen terörle mücadele en öncelikli konulardan birisidir. Ülkemizin bu anlamda maalesef uzun yıllara yayılan acı tecrübeleri vardır. Türkiye, terörizmle kararlı mücadelesinde PKK, PYD, YPG, DHKP/C gibi terör örgütlerinin yanı sıra son yıllarda ortaya çıkarak hepimizi doğrudan tehdit eder hale gelen DEAŞ ile mücadalede cephe ülkesidir. Türkiye dünyada eşine az rastlanan bir darbe girişimine maruz kalmıştır. Terörizmin yeni bir yüzü olarak tanımlayabileceğimiz 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız darbe girişimi, devlete sızmış FETÖ mensuplarının yaptığı bir darbe girişimiydi. Bu teröristler devletin ülkeyi korumaları için kendilerine emanet ettiği silahlarla 15 Temmuz gecesi milletin üzerine kan ve ateş yağdırdılar. O gece Türk halkının özverisi, bayrak ve vatanına bağlılığı, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlik ruhu, darbe girişimini başarısız kıldı.
Bomba yağdıran uçaklar, helikopterler, üzerinden geçip giden tanklar, rastgele kurşun sıkan silahlar milletimizi korkutmadı, bu hain girişime karşı durmaktan vazgeçirmedi. Halkımız, Anayasa ve meşru düzene, seçilmiş Cumhurbaşkanına ve hükümete sahip çıkarak, Türkiye'deki demokrasi hissinin ne derece içselleştirildiğini ortaya koydu."
Halkın gücü ve inancının, silahın gücünü yendiğini ifade eden Bak, "Bu menfur saldırıyı takiben 1 Eylül 2016 tarihinde TBMM'de gerçekleştirilen Demokrasi ve Dayanışma Zirvesi'nde imzalanan ortak deklerasyona NATO PA adına atılan imza da, NATO PA'nın Türkiye'deki demokrasiye karşı yapılan bu hain saldırının karşısında olduğu gösterilmiştir." dedi.
Bak, Türk demokrasi tarihi için bir dönüm noktası niteliğindeki 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra müttefik ülkelerden parlamenterlerin katılımıyla böylesine üst düzey toplantıya ev sahipliği yapmanın oldukça anlamlı ve değerli olduğunu vurguladı.
- Sorular
Açıklamaların ardından basın mensuplarının soruları yanıtlandı. Michael Turner, "NATO Genel Sektereti Jens Stoltenberg, dün yaptığı açıklamada Almanya'daki NATO Üssü'nde Türk askerlerinin 15 Temmuz'dan sonra iltica talebinde bulunduğunu açıkladı. Bu konuyla ilgili bilgi verebilir misiniz?' sorusuna, "Detayları takip etmedim, fakat Genel Sekreter bunun dahili bir konu olduğunu ve münferit ülke ile çözüleceğini söyledi. Parlamenterler Asamblesinin sorumluluk alanında olan bir konu değil." karşılığını verdi.
Suriye'de tampon bölge oluşturulmasına ilişkin bir soru üzerine, Turner, NATO PA'nın konuşlandırmalardan sorumlu olmadığını belirterek, "Toplantılarda çıkan beyanatlara baktığınız zaman Türkiye'yi destekliyoruz. Biz, Türkiye'nin ortağıyız, bu yüzden Türkiye'yi tehdit eden her konuda Türkiye'yi destekliyoruz. ABD'deki seçimlerden sonra yeni başkanla birtakım değişiklikler olabilir, ikili olarak Türkiye müttefikiyle yakın iş birliği yapıyor ABD." diye konuştu.
Michael Turner, NATO PA 62. Genel Kuruluna ilişkin bilgi verirken, şunları kaydetti:
"Beyaz belgeleri yayımladık. Çeşitli konuları kapsıyor bu belgeler. Önümüzdeki günlerde tartışacağımız konuları ele alıyor, Afganistan, terör, göçmen krizi... Genel Kurulun sonunda bir takım kararlar kabul edilecek, Rusya'nın saldırgan tutumu ile ilgili, NATO ortaklarımız ve müttefiklerimizle dayanışma gösteren kararlar olacak. Bunun önemi ve zamanlaması şöyle önemli, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları dikkate alacak olursak, caydırıcılık seviyesine ulaştırmamız gerekiyor ittifakımızı, Rusya'nın saldırgan tutumu karşısında. Daha somut bir şekilde alınabilecek tedbirler irdelenecek ve harcamanın artırılması, NATO ortaklarının ve üyelerinin savunma harcamalarının artırılması..."
ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump'ın NATO beklentilerini dile getirdiğine değinen Turner, "NATO ortaklarının yükümlülüklerini yerine getirmesini teşvik etmek istiyor, savunma harcamalarının artırılması yönünde teşvik etmek istiyor ve ABD yönetimi 5. maddeye dayandırıyor bunu. Bütün müttefiklerin savunması maddesi. Sayın Stoltenberg, dün bir beyanat yayımladı, Sayın Trump'la konuşmasına istinaden. Stoltenberg şunun öneminin farkında: ABD, savunma harcamalarının artırılmasını teşvik etmek istiyor, bunu yaparak karşı karşıya olduğumuz çeşitli sınamalara daha iyi karşı koyabileceğiz." dedi.
- "Kesinleştirecek merci Milli Savunma Bakanlığımız"
Osman Aşkın Bak, "Almanya'daki NATO Üssü'nde Türk askerlerinin 15 Temmuz'dan sonra iltica talebinde bulunması"nın, Parlamenterler Asamblesinin konusu olmadığını belirterek, "Bu soruyu Milli Savunma Bakanımız yanıtlayacaktır. FETÖ'ya üye olan bazı askerlerin iltica taleplerinde bulunduğunu duyuyoruz ama bunu kesinleştirecek merci Milli Savunma Bakanlığımız." ifadesini kullandı.
Türk parlamenterler olarak NATO PA toplantılarında Suriye'de tampon bölge konusunda, sorunun başladığı günden bu yana güvenli bölgenin oluşturulması ve uçuşa yasak bölgeyle ilgili talepleri dile getirdiklerini hatırlatan Bak, "Suriye'de yaşanan bu insanlık dramı ve karşılaştığımız sonuçlar tüm dünyayı etkileyen sonuçlar. Dolayısıyla tabii ki orada oluşturulacak bir güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge yapısı bu sorunda pek çok yol alınmasına vesile olabilirdi. Biz yine bunu ifade ediyoruz. Suriye'deki sorun doğurduğu mülteci sorunları nedeniyle gitgide dünyayı etkileyecek bir yapıya bürünüyor. Suriye'de tarafımıza atılan füzelerle, yapılan saldırılarla alakalı TSK, Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlattı ve o bölgede DEAŞ teröristlerini temizliyor ve bizim kendi sınırlarımızı güvenli hale getirmek için mücadele ediyor." diye konuştu.