Sedat Peker'in iddialarının perde arkası ortaya çıktı: Amaç Türkiye-Suriye ilişkilerine sabotaj
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in ''Suriye'de el-Nusra'ya silah gönderildi'' iddiasının perde arkası ortaya çıktı. Peker'in eski bir tartışmayı gündeme getirmesinin sebebi Astana çatısı altında Türkiye ve Suriye arasında 28 Haziran’da yapılacak görüşme. Çünkü İsrail, Türkiye ve Suriye ilişkilerinin iyileşmesi İsrail için tehdit.
Türkiye ve Suriye'nin ilişkilerinin düzelmesini istemeyen İsrail, suçörgütü lideri Sedat Peker üzerinden hedef operasyonu için bütün elemanlarını sahaya sürdü.
Bu yüzden Sedat Peker yayınladığı son videoda eski bir tartışmayı, Suriye'de el Nusra'ya Türkiye'den silah gönderilmesi konusunu gündeme getirdi.
Aydınlık gazetesine konuşan kaynaklar, Peker'in konuyu şimdi gündeme getirmesinin nedeninin iyi incelenmesi gerektiğini vurguladılar:
''Davutoğlu döneminde bir sürü hata yapıldı. O gün o işleri yaptıranlar şimdi ellerini yıkarken bunu fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Peker'e Balkanlar-Fas, Birleşik Arap Emirlikleri hattında yolculuk yaptıranlar, Türkiye-Suriye ilişkilerinin yeniden tesisini engellemek istiyorlar.''
Sedat Peker'in iddiaları servis ettiği dönemde dikkat çekici. PKK ve uzantılarına karşı mücadele eden Türkiye, Suriye politikasında köklü değişiklik çabasına girdi. İstihbarat faaliyetleri hızlandı. İkili görüşmelerin yeni bir aşamaya taşınması hedefleniyor.
''Astana Süreci ile gelinen nokta daha ileri bir aşamaya taşınmaya çalışılıyor. Çeşitli yöntemlerle görüşmeler sürüyor. Nisan ve Mayıs aylarında önemli toplantılar yapıldı. Bu ay sonunda muhtemelen 28 Haziran'da çok daha önemli bir toplantı gerçekleştirilecek ve iki ülke ilişkilerinde yol haritası belirlenecekti. Peker'in el Nusra'ya silah ve TIR açıklamaları işte bu kritik dönemde devreye girdi.''
Kaynaklara göre Peker bu açıklamalarıyla Şam yönetimini taciz etmeyi amaçladı. Ancak bu işte yalnız değil. Üstelik saha da hareketli. Operasyonun bir parçası olarak uzmanlar İngiltere ve ABD'nin İdlib'deki faaliyetlerine de dikkat çekti:
''ABD ve İngiltere bölgede özellikle de İdlib'de istihbarat faaliyetlerine hız vermiş durumda. Bunun için hem orada kendi kontrol ettikleri terör gruplarını, hem de sivil toplum örgütü adı altında bölgede faaliyet gösteren, kimisi de Birleşmiş Milletleri kendisine kalkan yapan sivil toplum örgütlerini kullanıyor. İdlib'de Türkiye, Rusya ve Suriye arasında yeni sorunlar çıkarmak için provokasyon peşindeler.''