1877'den günümüze geniş bir koleksiyon
Unutulmaz şarkılar ve önemli ses kayıtları geçmişten geleceğe koleksiyonlarla taşınıyor. Gramofon ve plak koleksiyoneri Raif Kara 37 yıldır bu işi yapıyor. Kara'nın koleksiyonunda 6 binden fazla plak ve 160'ın üzerinde gramofon bulunuyor.
Haber: Buse Gençtürk / Kamera: Uğur Pideci
Şarkılar geçmişte plaklara kaydediliyor, gramofonlardan dinlendi. Çok sevdiğimiz sanatçıların, yorumcuların sesleri ve önemli ses kayıtları geleceğe koleksiyonlarla taşındı. O koleksiyonların sahiplerinden birisi de Raif Kara
Raif Kara, tam 37 yıldır gramofon ve taş plak biriktiriyor. Kara'nın koleksiyonunda tam 6 bini aşkın plak, 160'ı aşkın da gramofon bulunuyor
- Öncesinde her türlü eski eşya ile başlayan bir merak bu. Bir sürü eski eşyanın arasında bir tane gramofon aldım. Ama gramofonun herhangi bir eski eşya olmadığını ruha hitap ettiğini anladım. Baktım kimse görev edinmiyor. Türkiye için önemli plakları toplamaya başladım. Bugüne geldiğimizde 6400 taş plak var. 2 bin tane long play var. 3 binden fazla 45'lik plak var.
Geçmişten gelen sesler taş plaklarda hayat buluyor. Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi çok değerli sanatçıların eserlerini Raif Kara’nın koleksiyonunda bulmak mümkün.
- Koleksiyonumda plakların özel olmayanı yok ama bu en özeli. Niçin derseniz de İstiklal Marşımızın ilk bestesinin plağı. İstiklal Marşımızın 15 bestesi var. Yani bunun dışında 14 bestesi daha var. 1924- 1930 yılları arasında 6 yıl boyunca kullanılmış olan beste bu. Bestekarı da Ali Rıfat Çağatay.
Kara'nın koleksiyonundaki değerli parçalar arasında Sanat Güneşi Zeki Müren'in plakları da var. Raif Kara, Müren'in ilk plağının hikâyesini Ulusal Kanal'a anlattı:
- Zeki Müren 1951 yılında henüz 20 yaşında genç bir delikanlı ama Ankara Radyosu'nda stajer olarak çalışıyor. Stajerlerden birisini programa çıkarmak hasıl oluyor. O da Zeki. Sahibinin Sesi plak fabrikasında bu plak dolduruluyor ve Zeki Müren’in sesi Anadolu’ya da bu plak vasıtasıyla yayılıyor ve Sanat Güneşi böyle doğuyor.
Raif Kara'nın koleksiyonunda 1877'den günümüze kadar tüm formatlarda plaklar yer alıyor:
- 12 Ağustos 1877'de sesin ilk defa kaydedilip tekrar dinlenebilmesinin patenti alındı Edison tarafından ve dünyada bu kayıtlar başladı. 1890'larda İstanbul'da yapılmış ilk kayıtlar. Bu plaklar bal mumundan mamul. Dolayısıyla çok nazik ve narinler.