Hindistan'da salgın felaketi: ABD ambargosuyla ikinci darbe
Koronavirüs salgının nedeniyle Hindistan’da tablo giderek ağırlaşıyor. Sağlık sisteminin çöktüğü ülkede ölü sayısı sürekli gün artıyor. ABD'nin uyguladığı ambargolar nedeniyle aşı üretiminde kriz yaşanırken, halk korku içinde. Türkiye ve Çin'den sonra Özbekistan'da ülkeye yardım eli uzattı.
Kovid-19 salgını dünya genelinde etkisini sürdürürken, salgının en hızlı şekilde ilerlediği ülke Hindistan… Ülkede ortaya çıkan yeni varyantla birlikte vaka sayıları patlama yaptı. Son 10 gündür 300 binin üzerinde seyreden günlük vaka sayılarında korkulan oldu,400 bin sınırı aşıldı.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede bir günde 3 bin 689 kişi hayatını kaybetti. Ölüler, krematoryumlarda yer kalmaması nedeniyle geçici kurulan mekanlarda yakılmaya başladı.
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da yaklaşık 20 milyon Kovid-19 hastası var. Şuana kadar uygulanan aşı sayısı ise 157 milyona yaklaştı.
Yeni Delhi yönetimi nüfusu 1,4 milyara yaklaşan ülkede yaygın aşılama kampanyası yürütmeye çalışıyor. Aşı programı 18 yaşın üzerindeki tüm yetişkinleri kapsayacak şekilde genişletti. Ancak ABD'nin uygulandığı hammadde ambargosu nedeniyle aşı üretiminde kriz yaşanıyor.
Kampanya ile aşı merkezinin yolunu tutan halk randevuları olmasına rağmen aşısını yaptıramıyor. Aşı kıtlığı halk arasında ciddi endişelere yol açtı.
Evlerde, sokaklarda Kovid-19 testi yapmaya çalışan Hindistanlı sağlık çalışanları da korku içinde.
Aşı üretiminin hızlanması için ABD'den ambargoların kaldırılmasını isteyen Hindistan'a Çin ve Türkiye'nin ardından, Özbekistan'dan destek geldi. Hindistan’a tıbbi cihaz, malzeme ve ilaçlardan oluşan insani yardım gönderildi.
Çin’den gönderilen 800 adet oksijen jeneratörü Yeni Delhi’ye ulaşırken, Pekin yönetimi, hafta içinde 10 bin adet oksijen jeneratörü daha göndermeyi planlıyor.
Avustralya ise 14 gün içinde Hindistan'da bulunanların ülkeye girişini yasakladı. Avustralya hükümeti, seyahat yasağını delerek Hindistan'dan gelen yolcuların 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini açıkladı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, kararla ilgili olarak “çok çirkin bir tehdit” açıklaması yaptı.
