Kanal İstanbul için yeni öneri
Montrö tartışmalarıyla yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul ile ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Kanal için ikili formülün gündemde olduğu, ticaret gemilerinin Kanal’dan, savaş gemilerinin Boğaz’dan geçmesinin planlandığı bildirildi.
Kanal İstanbul ile ilgili ikili geçiş formülünün gündemde olduğu ortaya çıktı.
Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca hazırlatılan ve ocak ayında onaylanan Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunda dikkat çeken tespitlere yer verildi.
Raporda, Kanal İstanbul’un, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde ticaret gemisi olarak tanımlanan gemilerin geçişlerine açık tutulması, savaş gemisi geçişlerinin ise Boğazlar yoluyla yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
Türkiye’nin, Montrö Sözleşmesi’nin ruhuna zarar vermeden Kanal İstanbul geçişlerini dilediği gibi düzenleyebileceği belirtilirken, Sözleşmede ticaret gemilerinin açık bir tanımının yapılmadığı, “savaş gemileri” kapsamına girmeyen bütün gemilerin ticaret gemisi kabul edildiği belirtildi.
KANAL İSTANBUL İÇİN İKİLİ GEÇİŞ FORMÜLÜ
“Kanal İstanbul geçişleri sebebiyle, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmalardan uzak tutulması ve yaşanması muhtemel bölgesel ve küresel istikrarsızlık ve belirsizliklerin önlenmesi amacıyla Kanal İstanbul’un, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde ticaret gemisi olarak tanımlanan gemilerin geçişlerine açık tutulması, savaş gemisi geçişlerinin 81 yıldır uygulandığı şekliyle boğazlar yoluyla yapılmasının en uygun hal tarzı olacağı değerlendirilmektedir.”
ÇED Raporunda, savaş gemilerinin Kanal İstanbul’dan geçirilmesi durumuna ilişkin de bir öneri yer aldı. Bu çerçevede, gemilerde sınıf, tonaj ve süre sınırlamasına yönelik kayıtlara Kanal İstanbul yoluyla Karadeniz’e giriş çıkış yapan savaş gemilerinin de dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. İlgili devletlere bu bilgilerin verilmesi ve Kanal İstanbul’un Karadeniz’in hukuki statüsünde değişiklik yaratmaması gerektiği kaydedildi.
Boğazların “doğal su yolu” özelliği ile insan yapımı olan kanallardan ayrıldığına dikkat çekilen raporda, kanallardan geçişlerin, aksine bir uluslararası düzenleme yoksa, egemen devletin yetkilerine herhangi bir sınırlama getirmeden yapılabildiği vurgulandı. Danimarka boğazları ve Cebelitarık örnek gösterildi.
“Kanal İstanbul üzerinde Türkiye’nin yasama, yürütme ve yargı yetkileri tam olup, Kanal İstanbul geçişlerinin Türk ulusal hukukuna göre düzenleneceği konusunda bir tereddüt yoktur. Uluslararası boğazlardan genel geçiş rejimi geçiş özgürlüğü üzerine inşa edilmiştir. Türk Boğazları, Danimarka Boğazları ve Cebelitarık Boğazı gibi hukuki statüleri özel sözleşmelerle belirlenmiş boğazlardan geçiş kendi özel statülerine tabidir.”