TSK nasıl etkisizleştirildi? Ergenekon tertibi neden başarılı oldu?

Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması çalışmalarının Pentagon teşkilat yapısı örnek alınarak, 2004 yılında Hilmi Özkök tarafından yürütüldüğü ortaya çıktı

TSK nasıl etkisizleştirildi? Ergenekon tertibi neden başarılı oldu?

Balyoz davası hükümlüsü emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması çalışmalarının 2004-2005 yıllarına dayandığına dikkat çekti. Karataş, bu çalışmanın dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün emriyle yürütüldüğünü açıkladı. Emekli Tümgeneral Karataş'ın Aydınlık'a yolladığı mektubunda, şu ifadeler yer aldı:

'Pentagon teşkilat yapısı örnek alındı'

"2004-2005 yıllarında dönemin Türk Genelkurmay Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü tarafından yürütülen bir çalışmaya Washington Askeri ateşeliği olarak bilgi ve doküman temin ederek destek verdik. Söz konusu bu çalışma kapsamında, ABD Savunma Bakanlığı’nın teşkilat yapısı, sivil-asker kadro durumu, personelin makam ve rütbeleri ile istenen diğer bilgileri çeşitli zamanlarda Özel Kalem Müdürü'ne ilettik. Telefon koordineleri ile Özel Kalem Müdürü’nün sorularına cevap verdik. Özel Kalem Müdürü bu çalışmayı tek başına yapmayacağına göre, mutlaka dönemin Genelkurmay Başkanı’ndan emir almış olması gerekmektedir. Karargâhın klasik çalışma ortamının dışında konunun hassasiyeti dikkate alınarak sadece Özel Kalem Müdürü tarafından böyle bir çalışma yapılması emri de verilmiş olabilir. Diğer ülke savunma bakanlıkları teşkilat yapıları hakkında çalışma yapılıp, yapılmadığını, Genelkurmay Karargâhı'nın ve üst düzey komutanların bu çalışmalardan haberi olup, olmadığını bilmiyorum. Fakat yapılan çalışmanın detay sorularına bakıldığında esas olarak sadece Pentagon teşkilat yapısının örnek alındığı anlaşılmaktadır.”

“Özel Kalem Müdürü tarafından yürütülen çalışmaların değerlendirmesinden ortaya, Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması halinde oluşturulması istenen teşkilat yapısı konusunda bir çalışma yapılmış olduğu çıkmıştır. 'Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacak mı, bağlanmayacak mı' sorularına cevap aramaya fazlaca gerek bulunmadığı, 2005 yılında veya en geç 2006 yılında bu çalışmaların tamamlanmış ve yeni Milli Savunma Bakanlığı teşkilat yapısını içeren taslağın ilgili yerlere ulaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmayı Orgeneral Hilmi Özkök yaptırmıştır."

'Askerler tutuklanırken

Büyükanıt kahkaha atıyordu'

Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş, cezaevinden gönderdiği mektubunun bir bölümünde 2008 yılında gerçekleşen Ergenekon operasyonlarına değindi. Karataş, generallerin gözaltına alındığı gün, Genelkurmay Başkanlığı'nda gerçekleşen bir öğle yemeğine dikkat çekti:

"2008 yılı içerisinde devam eden sözde 'Ergenekon Davası' kapsamında polis operasyonları yapılmaktadır. Sabah televizyonlarını açanlar 'son dakika' haberlerinde, Ankara’da askeri lojmanlarda oturan emekli orgenerallerin evlerinde arama yapıldığı ve generallerin gözaltına alındığı haberlerini canlı bağlantılarla izlemektedirler.

Haberleri televizyonlardan takip etmiştim. Öğle yemeği arasında Genelkurmay Karargâhında bulunan yemek salonuna gittim. Balkondaki masalardan birine arkadaşlarımla birlikte oturdum, son gelişmeleri konuşuyor ve değerlendiriyorduk. Hemen yan taraftaki masada Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay İkinci Başkanı ve Karargâh Başkanları oturuyordu.

'Silah arkadaşlarını umursamadan yemek yedi'

Sabah askeri lojmanlara polis tarafından girilmiş ve emekli orgeneraller gözaltına alınmış olmasına rağmen, Ağustos 2008 ayında emekli olacak dönemin Genelkurmay Başkanı hiçbir şey yokmuş gibi kahkahalar atarak neşeli bir şekilde espri yapmaya ve yemek yemeye devam ediyordu. Bu görüntüye şahit olan general ve amiraller kendi aralarında yaptıkları değerlendirmelerde, önümüzdeki günlerde TSK’nın daha büyük saldırılarla karşı karşıya kalacağını ifade ediyorlardı. Yemek salonu balkonunda bulunan general ve amirallerin büyük bir çoğunluğu ilerideki dönemlerde çeşitli davalar sonucu tutuklanarak mahkûm oldu. Silah arkadaşları tutuklanırken umursamaz tavırları ile yemek yiyen Genelkurmay Başkanı ise, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tı."

Öcalan'daki dönüş baş döndürücü

Yunanistan'daki görevi sırasında meydana gelen bazı önemli olayları da hatırlatan emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkıp Türkiye'ye getirilene kadar geçen sürece dikkat çekti.

Karataş, Öcalan'ın kendisini kabul edecek yer ararken, Suriye'den çıkışından yakalanışına kadar gezdiği ülkeleri şöyle sıraladı: "Suriye-Yunanistan (Birinci geliş 1 gün)-Rusya (Birinci geliş 33 gün)-İtalya (66 gün)-Rusya (İkinci geliş 4 gün)-Tacikistan (9 gün)-Rusya (Üçüncü geliş 1 gün)-Yunanistan (İkinci geliş 3 gün)- Belarus (1 gün)-Yunanistan (Üçüncü geliş 2 gün)-Kenya (14 gün)-Türkiye’dir. Suriye dâhil bazı ülkeler birden fazla olmak üzere toplam 12 noktadır. (...)

'Öcalan, Yunan Genelkurmayı'nın villasında kaldı'

"Yunanistan’a 29 Ocak 1999 tarihinde üçüncü kez gelen terörist başı, Belarus’a gitmek için beklerken, Atina’nın doğusunda Agio Andrea yazlık sahilinde bulunan askeri kampta 31 Ocak 1999 tarihinde Yunan Genelkurmay Başkanı'nın yazlık villasında kısa bir süre ağırlanmıştır. Uçakla ülke ülke dolaşan terörist başının, özel uçak kullanıldığı durumlarda Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesi korkusu ile rota ve program değiştirmek zorunda kaldığı bilinmektedir."

Karataş, Abdullah Öcalan'ın Kenya'daki Yunanistan Büyükelçiliğinde saklanırken kendisine eşlik eden Yunan istihbaratında çalışan subaya yakalanmadan önce şu açıklamaları yaptığına dikkat çekti:

-Kemalizm ve derin devlet yenilmelidir.

-Kürtlerin bağımsızlıklarını kazanmaları halinde Türkiye, binlerce yıldır Anadolu ve tüm bölgedeki egemenliğinin stratejik temelini kaybetmiş olacaktır.

-Halkımızın dini duyguları ile oynayıp bir İslam toplumu kurmak istemektedirler.

-Kürdistan İslam devleti olmaz.

-Kürtler laiktir. Hiçbir zaman radikal İslam ile işbirliği yapmayacaktır.

Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş, "Devam eden sözde 'açılım süreci' ile ilgili gelişmeleri, taşeronların, işbirlikçilerin ve terörist başının dönüşlerini ibretle takip ediyorum" diye de ekledi.

Gamze Çınlar / Aydınlık