İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Orada çatışma hala devam ediyor
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye terörle mücadele ederken bir muhalefet partisi milletvekili çıkıp 'acaba Mardin'de, Koruköy'de ne oluyor, orada bir köyü niye çevirdiniz' diye soru soruyor. O ev, o yaşlının bulunduğu evi, biz 5 aydır takip ediyoruz. O ev Türkiye'de, İstanbul'daki patlamalara, Mersin'deki, İzmir'deki patlamalara ve Türkiye'de milletin canını acıtan patlamalara ev sahipliği yapan planın evidir. O yaşlı dediğin adam da geçen gün bizim güvenlik görevlilerimizin etkisiz hale getirdiği o teröristlere ev sahipliği yapıyor. Bir muhalefet partisi milletvekili veya iki üç muhalefet partisi milletvekili de hadi buna bakan cevap versin, 'bu köyleri niye çevirdiniz'. Bana ne soruyorsun, Git Kandil'e sor, git Karayılan'a sor, o sana anlatsın neler olduğunu. 15 Şubat tarihinde daha önceki yıllarda terör örgütünün korkutması veya dayatmasıyla 40-50 bin kişi sokağa çıkıyor ve eylem yapıyordu ve yüzlerce eylem oluyordu. Bu seneki rakamı vermek istiyorum. 300'e ulaşmadı. 50 bin nere, 300 nere. Vatandaşımız, Kürt kardeşimiz rahatladı orada" dedi.
İçişleri Bakanı SüleymanSoylu, Türkiye terörle mücadele ederken bir muhalefet partisi milletvekilinin çıkıp 'Acaba Mardin'de, Koruköy'de ne oluyor, orada bir köyü niye çevirdiniz' diye soru sorduğunu belirterek, "O ev, o yaşlının bulunduğu evi, biz 5 aydır takip ediyoruz. O ev Türkiye'de, İstanbul'daki patlamalara, Mersin'deki, İzmir'deki patlamalara ve Türkiye'de milletin canını acıtan patlamalara ev sahipliği yapan planın evidir. O yaşlı dediğin adam da geçen gün bizim güvenlik görevlilerimizin etkisiz hale getirdiği o teröristlere ev sahipliği yapıyor." dedi.
Soylu, Trabzon'da STK temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Türkiye terörle mücadele ederken, bu anlayışı sürdürürken, bir muhalefet partisi milletvekili çıkıp, 'acaba Mardin'de, Koruköy'de ne oluyor, orada bir köyü niye çevirdiniz' diye soru soruyor. Bir yaşlıdan bahsediyor. 'Gözaltına aldınız, işkence ediyorsunuz diyor.' Hukuk devletinin dışında hiçbir şey yapılmıyor. Kendi partisinden de bir tek ses çıkmıyor. O ev, o yaşlının bulunduğu evi, biz 5 aydır takip ediyoruz. O ev Türkiye'de İstanbul'daki patlamalara Mersin'deki, İzmir'deki patlamalara ve Türkiye'de milletin canını acıtan patlamalara ev sahipliği yapan planın evidir. O yaşlı dediğin adam da o evde ev sahipliği yaparak, terör örgütüne geçen gün bizim güvenlik görevlilerimizin etkisiz hale getirdiği o teröristlere ev sahipliği yapıyor, teröristleri çağırıyor ve bütün dünyayı ve Türkiye'yi terörle kanla karşı karşıya gelmesini sağlıyor."
Soylu, kendisini arayan herkese cevap verdiğini de dile getirerek, "Başka şeyler için telefon açıyorsunuz. Gecenin 12'sinde 1'inde, 2'sinde... Ben herkesin telefonuna çıkıyorum. Milletvekillerinin telefonuna çıkıyorum. Muhalefet milletvekillerinin telefonuna çıkıyorum. Yani, önemli bir şey olduğu zaman herkesin telefonuna çıkıyor, hem de doğru dürüst cevap veriyorum. Ben elbetteki Türkiye'nin İçişleri Bakanı olarak bunu söylüyorum. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın verdiği görevle, adaletle, hakkaniyetle doğru bir şekilde bu görevleri yerine getirebilmek gayesindeyim. Niye açıp sormuyorsun orada ne oluyor diye?" şeklinde konuştu.
Soylu, "Bahsettiğimiz köyde, köyün altını tamamen sığınağa çevirmişler, büyük bir hazırlık yapıyorlardı" ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orada çatışma hala 3 gündür bir köyün içerisinde devam ediyor. Bu köyde bombaların, el yapımı patlayıcıların, kalaşnikofların, büyük hazırlıkların ne işi var. Orayı üst haline getirdiler. Türkiye'yi yakacaklar, Türkiye'yi istikrarsız hale getirecekler, Türkiye'yi terörle karşı karşıya bırakacaklar, iktidarı, milleti çaresiz hale getirecekler ve bizi başka bir tarafa teslim etmeye çalışacaklar. Bir muhalefet partisi milletvekili veya iki üç muhalefet partisi milletvekili de hadi buna bakan cevap versin, 'bu köyleri niye çevirdiniz'. Bana ne soruyorsun. Git Kandil'e sor, git Karayılana sor, o sana anlatsın neler olduğunu."
Soylu, bu tip sorumsuzluklara cevap vermeyecek bir sistemin içerisine girildiğini vurgulayarak, "Madem çok biliyordun da gitseydin Diyarbakır'dan milletvekili olsaydın. Hadi Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilisin, gitseydin Diyarbakır'dan milletvekili olsaydın, İstanbul'dan niye oldun. İstanbul'daki bir Cumhuriyet Halk Partilinin niye hakkını yedin. Orada baro başkanlığı yaptın. Hadi olsaydın, ötekisi de Rize'den milletvekili olsaydı, Hadi onların hakkını savunuyorsun, olsaydın Rize'den milletvekili." diye konuştu.
"Çok önemli bir süreçten geçiyoruz''
Çok önemli bir süreçten geçildiğine işaret eden Soylu, "Bu süreç içeresinde devletimizin kararlığı, milletimizin kararlı bir şekilde bunun arkasında durması... Terörle mücadelede, çok net rakamlar vermek istiyorum. 15 Şubat tarihinde daha önceki yıllarda terör örgütünün korkutması veya dayatmasıyla 40-50 bin kişi sokağa çıkıyor ve eylem yapıyordu ve yüzlerce eylem oluyordu. Bu seneki rakamı vermek istiyorum 300'e ulaşmadı. 50 bin nere, 300'nere. Vatandaşımız, Kürt kardeşimiz rahatladı orada." ifadelerini kullandı.
Soylu, bu baskının onların, hayatla arasındaki bağı kopartabilecek bir baskı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Şu anda rahatlar, işlerini yapıyorlar, yapacaklar. Biz hükümet olarak, oraya cazibe merkezleri oluşturduk. Daha fazlasını gerçekleştireceğiz. Onları terör örgütünün propagandasından çekip alacağız ve Türkiye'nin bu toplam huzurun, hedeflerini yakalamada en önemli unsurlardan birisi haline gelecek. Her gün oralardayız. Ne söylerlerse söylesinler. Ne yaparlarsa yapsınlar. Ne ortaya koyarlarsa koysunlar. Bilmenizi istiyorum ki biz bu işi Türkiye'den söküp atana kadar bu mücadeleyi bedeli ne olursa olsun sonuna kadar gerçekleştireceğiz."
İki gün önce 14 yaşındaki kız çocuğunun, terörden kaçarak, sınırdan geçerek teslim olduğunu bildiren Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"14 yaşındaki evlat. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Bu çocuklarımızı sıkıştırıyorlar. Ailelerinden zorla alıyorlar. 14 yaşındaki bir çocuktan bahsediyorum. Bu cani terör örgütü. Dünyanın bütün ülkelerine, bütün içişleri bakanlarına, bu terör örgütüyle ilgili belgeleri ve bilgileri gönderdik. Bu terör örgütünün, Avrupa'nın göbeğinde bayrağını sallandırdıkları bu terör örgütünün, nasıl çocukları istismar ettikleri, nasıl kadınları istismar ettikleri, nasıl uyuşturucu ticareti yaptıkları, bütün perdeleri arkadaşlarımızın çalışmaları sonucunda tüm içişleri bakanlarına yazarak gönderdik."