Cumhurbaşkanlığından Cemal Kaşıkçı cinayeti açıklaması: Ciddi endişe yaratıyor
Birleşmiş Milletler Kaşıkçı cinayeti ile ilgili hazırladığı raporu yayımladı. Raporda, cinayetin "Suudi Arabistan devlet yetkilileri tarafından işlendiği" belirtildi. Türkiye'nin cinayeti aydınatılma çabalarının baltalandığı ifade edildi. BM'nin raporunu değerlendiren Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Türkiye'nin ortaya koyduğu çabaya dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'nin bulgularının BM raporu ile örtüştüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Suudi makamları, adalete hizmet etme arzularının bir kanıtı olarak Kaşıkçı'nın katillerini, önceden planlanmış bir cinayet işledikleri Türkiye'ye iade etmelidir. Tüm dünya, bu süreci yakından takip etmektedir. Türkiye, demokrasi ve özgürlüğe inanan tüm ülkeler gibi adaleti ve gerçeği aramaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yürütülen Cemal Kaşıkçı cinayeti soruşturmasına ilişkin Reuters haber ajansına açıklama yaptı.
Birleşmiş Milletler Yargısız, Toplu ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın ziyaretinden duyulan memnuniyeti ifade eden Altun, Callamard'ı, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümünü aydınlatma konusunda gösterdiği kararlılıktan dolayı tebrik etti.
Altun, Türkiye'nin elde ettiği bulguların, Callamard'ın basın mensuplarıyla paylaştığı kanaatleriyle örtüştüğüne işaret etti.
Türkiye'nin özel soruşturmaya elinden gelen desteği vereceğini vurgulayan Altun şunları kaydetti:
"Esasen bu olayla ilgili gerçekler açık ve nettir; Cemal Kaşıkçı, bir grup Suudi görevli tarafından ilgili ülkenin İstanbul'da bulunan başkonsolosluğunun içerisinde soğukkanlı biçimde öldürülmüştür. Katiller, maktulün cesedini özel bir alet marifetiyle derhal parçalara ayırmıştır. Kaşıkçı'nın dublörü, kurbanın hala sıcak olan kıyafetlerini giyerek binadan ayrılmıştır. Bu önceden planlanmış, barbarca olay hem insanlığa karşı bir suç hem de özgür dünyanın ideallerine ve uluslararası düzene ihanettir. Suudi yetkililer, geride bıraktığımız dört ay boyunca gerek Türk muhatapları gerekse uluslararası toplumla kurdukları temaslarda açık davranmamışlardır."
"Asılsız inkarlar yerini gönülsüz itiraflara bıraktı"
Altun, zaman içinde asılsız inkarların yerini gönülsüz itiraflara bıraktığına değinerek, şöyle devam etti:
"Ancak Kaşıkçı'nın cenazesinin nerede olduğu, cinayeti kimin azmettirdiği ve cesedi ortadan kaldıran bir yerel iş birlikçi olup olmadığı hususları henüz aydınlatılamamıştır. Aynı şekilde Suudi savcının, katil zanlılarına herhangi bir suçlama yöneltip yöneltmediği veya onları salıverip vermediği; katillerin herhangi bir aşamada hapsedilip edilmediği veya mahkeme önüne çıkıp çıkmadığı belirsizliğini korumaktadır. Sürecin tamamen şeffaf olmayan bir şekilde yönetilmesi, ciddi endişe yaratmakta ve ilgili Suudi yetkililerin itibarına zarar vermektedir."
"Türkiye adaleti ve gerçeği aramaktadır"
Türkiye'nin Cemal Kaşıkçı için adalet talebini dile getirmeye devam edeceklerini aktaran Altun, "Suçluların cezasız kalması, kurbanın ailesinin ve sevdiklerinin acısını artırmaktadır. Suudi makamları, adalete hizmet etme arzularının bir kanıtı olarak Kaşıkçı'nın katillerini, önceden planlanmış bir cinayet işledikleri Türkiye'ye iade etmelidir. Tüm dünya, bu süreci yakından takip etmektedir. Türkiye, demokrasi ve özgürlüğe inanan tüm ülkeler gibi adaleti ve gerçeği aramaktadır." ifadelerini kullandı.