Akkuyu’ya nükleer, Akdere’ye çimento!
Akdeniz’in doğusuna kara bulut gibi çöken yıkım projeleri doğal yaşamı bitirecek…
Yusuf Yavuz
Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Akdere mahallesinde yapılması planlanan Çimento fabrikası ile bölgede kurulması planlanan termik santrale kömür nakli için Yeşilova mahallesinde ruhsatsız olarak yapıldığı öne sürülen liman yöre halkı tarafından protesto edildi. Yeşilovacık limanında yapılan protesto eyleminde konuyla ilgili basın açıklaması yapan Mersin Doğa ve Çevre Derneği Silifke Temsilcisi avukat Ayşe Doğan, Akdeniz’in doğusunun nükleer ve termik santral ile çimento fabrikalarının tehdidi altında olduğunu belirterek, işletme ruhsatı olmayan limanın kullanıma açıldığını söyledi. Afrika ülkelerinde hukuksuz yollarla kömür getirildiği öne süren Doğan, Akdere Çimento Fabrikasının da kapalı kapılar ardında, halktan gizli bir tutum içerisinde inşa edildiğini iddia etti.
AKDENİZ’İN DOĞUSU YIKIM PROJELERİNİN TEHDİDİ ALTINDA
Mersin’in cennet koyları ve verimli tarım alanları yıkım projelerinin tehdidi altında. Nükleer ve termik santral projelerinin yanı sıra çimento fabrikaları, liman inşaatları ve vahşi madencilik kentin Akdeniz kıyılarını geri dönüşümsüz biçimde etkilemeye hazırlanıyor. Kiminin inşasına başlanan, kimi de proje aşamasında olan girişimlere yöre halkından ise büyük tepki var. Bu amaçla yıkım projelerinden en çok etkilenen yerleşimlerin başında gelen Silifke’ye bağlı Yeşilovacık mahallesinde bir araya gelen Mersin Çevre ve Doğa Derneği üyeleri protesto eylemi ve basın açıklaması yaptı.
‘ÇOCUKLARIMIZIN EMANETİ KİRLENİYOR’
Grup adına basın açıklaması yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Silifke Temsilcisi avukat Ayşe Doğan, siyasi iktidarın 10 yıldır başta nükleer santraller olmak üzere, ithal kömüre dayalı termik santrallere ağırlık vererek enerjide dışa bağımlı, kirli ve riskli çözümlere yöneldiğini öne sürerek, “Bu tercihlerle ülkemiz temiz, yerli ve yenilenebilir enerjilere yatırım yapmaktan uzaklaşmakta. Böylelikle hem dünyanın göz bebeği olan güzel doğamız yok edilmekte, hem de çocuklarımızın bizlere emaneti olan çevremiz kirlenmektedir” dedi.
TURİZMLE NÜKLEER, TERMİK VE ÇİMENTO FABRİKASI İÇ İÇE
Turizm bölgesi ilan edilen eşsiz koyları ve tertemiz deniziyle koruma altında bulunan Doğu Akdeniz’in, nükleer santral, çimento fabrikası ve termik santrallerle büyük bir tehdit altında olduğuna değinen Doğan, artık bu tehdidin kapıya dayandığına dikkati çekerek, “Çimento fabrikaları ve termik santraller kirli teknolojilerdir. Akdere’de kurulan Çimento fabrikası ve çimento fabrikasına hizmet edecek olan termik santral tarım bölgesinde kurulması planlanmaktadır. Çimento fabrikası ve termik santral de günde yaklaşık 20 bin ton ithal kömür kullanılacaktır. Bu tesisler çalışmaya başlayınca meydana gelecek tozlar, ağır metaller ve gazlar Silifke, Aydıncık ve Gülnar’da tarımı balıkçılığı, hayvancılığı ve insan sağlığını çok olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
‘RUHSATSIZ LİMANA HUKUKSUZ KÖMÜR BOŞALTILIYOR, BU SUÇTUR’
Akdere Çimento fabrikası ve termik santraline hizmet edecek olan Yeşilovacık Limanı’nın, Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi’ne aykırı şekilde yapıldığını da belirten Doğan, “limanın inşaatı halen devam ederken ve henüz ruhsatsız iken bu limana Güney Afrika’dan kömür taşıyan geni yanaşarak tonlarca kömürün hukuksuz bir şekilde boşaltımı ve nakliyesi yapılmaktadır. Ruhsatsız limandan uluslararası mal girişinin yapılmış olması bir suçtur. Bu suçu işleyenlerin hukuken cezalandırılması gerekmektedir” görüşünü dile getirdi.
‘MERSİN SAHİPSİZ DEĞİLDİR, BU ALDATMACANIN KARŞISINDAYIZ’
“Biz kadınımızı erkeğimizi önce işsiz ve aşsız bırakan, sonra da iş imkânı sunacak diye bu kirli teknolojileri kabul ettirmeye zorlayan zihniyeti kabul etmiyor, bu aldatmacanın karşısında duruyoruz” sözleriyle açıklamasını sürdüren Doğan, yöre halkının doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalacağını görerek buna itiraz ettiklerini belirterek, şunları dile getirdi: “Yeşilovacık, Akdere, Silifke, Aydıncık, Gülnar ve Mersin sahipsiz değildir. Bu kirli teknolojiler için yüzlerce ağaç kesen şirketlere ‘kıyamet kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikeceksiniz’ sözünü hatırlatıyor ve termik santral yapmak için bir gecede kesilen 6 bin zeytin ağacının binlercesini eken Yırca halkının direnişinden güç alıyoruz. Bizler de, bölgemizde yaşayan Akdeniz’in yürekli kadını, erkeği ve genci ile direnecek ve direne direne kazanacağız.”