28. Piyade Tugay Komutanlığındaki tank taburu davası başladı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 64 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması başladı.

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsünde görülen duruşmada, sanıkların kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarının alınmasına geçildi.

Savunma için söz verilen eski Tank Tabur Komutanı Yarbay Nuri Büyükyazıcı, savunması için hazır olmadığını öne sürerek yarınki celsede savunma yapmak istediğini bildirdi. Bunun üzerine sanıklardan eski astsubay Turan Baysal savunması için huzura alındı.

Baysal, 1997’de görevine başladığını beyan ederek, darbe girişiminden önce planlaması yapılan Fırat Kalkanı Harekatı için gerçekleştirilen toplantılara katıldığını ve birliklerinin toplumsal olaylara müdahale yetkisi olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz'da kışla dışına çıkmalarını olağan karşıladığını beyan etti.

Alarm verilmesi üzerine birliğine gittiğini savunan Baysal, "Tabur komutanı Nuri Büyükyazıcı, 'Alarm, herkes tankları hazırlasın' emrini verdi. Genelkurmaya büyük bir saldırı olduğunu söyleyen Büyükyazıcı, bölük komutanlarına 'Hazırlayabildiğiniz kadar tank hazırlayın.' dedi. Kendisine Genelkurmaya ne saldırısı olduğunu tam üç kez sordum. 'FETÖ uçak kaçırmış' diye cevapladı. Yazıcı bana, 'Tam olarak ben de bilmiyorum. Gidip oranın emniyetini alacağız çabuk hazırlanın' dedi. Yazılı emir var mı diye sorduğumda 'Bende var.' cevabını verdi." ifadelerini kullandı.

Tanklara "gerekirse ez" emri

Kışladan çıktıktan sonra tabur komutanı Büyükyazıcı'nın sivil araçlara dikkat edilmesi emrini verdiğini beyan eden Baysal, Sıhhiye'de toplanan vatandaşların tepki çektiklerini dile getirerek, "Tabur komutanı tank sürücüsüne, 'Çabuk geç, gerekirse barikatı ez' diye emir verdi. Benden de diğer tanktaki bölük komutanlarına 'barikatlara takılı kalmayın, süratle görev yeri Genelkurmaya varın' emrini iletmemi istedi. Bizim tankın sürücüsüne 'Sakın durma ittir geç, gerekirse ez' emrini verdi." diye konuştu.

Genelkurmaya vardıklarında nizamiye emniyeti aldıklarını öne süren Baysal, darbe girişiminden daha evvelden haberdar olmadığını ve Genelkurmaya saldırı olduğu gerekçesiyle verilen emirleri yerine getirdiğini savunarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.

İddianameden

Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun tarafından hazırlanan iddianamede, dönemin tank tabur komutanı Nuri Büyükyazıcı ile çeşitli rütbelerden 64 kişi sanık olarak yer alıyor.

Sanıkların, "anayasayı ihlale teşebbüs etme", "suçu i̇şlemeyi kolaylaştırmak i̇çin öldürme", "suçu i̇şlemeyi kolaylaştırmak i̇çin öldürmeye teşebbüs etme", "korku yaratabilecek tarzda silahla ateş etme", "kamu malına zarar verme" ve "mala zarar verme" suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.

Mamak 28. Mekanize Tugayına bağlı tank taburundan "askeri darbeyi başarmak üzere" Genelkurmay Başkanlığı Karargahına 15 tank sevk edildiği kaydedilen iddianamede, bu tankların bir kısmının konvoy halinde gittiği, bir kısmının Kızılay'dan itibaren değişik sokak ve caddelerde kaybolduğu anlatılıyor.

Tank içindeki personelin, tanklara engel olmaya çalışan sivillere ateş ederek öldürme ve yaralama fiillerini işlediği belirtilen iddianamede, Genelkurmay Başkanlığı önündeki alt geçitte sürücüsünün, namlusuna hasar görmüş polis aracını takıp insanların üzerine sürdüğü tankın plakası ve içindekilerin kesin olarak tespit edildiği bildiriliyor.

İddianamede, mal ve araçları zarar gördüğünden Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvet Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi "mağdur" olarak yer alırken, tankların üzerlerine sürülmesi veya ateş edilmesi sonucu öldürülmeye teşebbüs edilen 72 kişi ile olay gecesi araçları zarar gören 24 vatandaş müşteki olarak sıralanıyor.