'Bu namus direnişidir'

Antalya'nın Manavgat İlçesi Ahmetler Kanyonunda kurulmak istenen HES'e karşı mücadele yürüten Ahmetler Köylüleri'ne Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın'dan destek geldi. CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ve beraberinde kalabalık bir grupla Ahmetler Köylülerini ziyaret eden Akaydın, HES'e karşı bayrak açan Ahmetler Köylüsünün mücadelesini 'namus direnişi olarak' niteledi. Ahmetler köyünde ve kanyonda incelemelerde bulunan Akaydın ve beraberindeki heyet Ahmetlerli yurttaşların haklı mücadelesinin yanında olduklarını belirterek Jandarmayla halkın zaman zaman karşı karşıya getirilmesine de tepki gösterdiler.

Ahmetler Köylüsünün Namus Direnişinin Yanındayız

Ahmetler Köylülerinin HES'e karşı yürüttükleri mücadeleye destek, çığ gibi büyüyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, beraberindeki kalabalık grupla Ahmetler köylülerine destek ziyaretinde bulundu. Kanyonda incelemelerde bulunan Akaydın, HESçi şirketin iş makinelerinin bulunduğu alanı da gördü, köylüleri dinledi. İncelemelerin ardından Ahmetler Köylülerinin nöbet çadırlarının bulunduğu alana gelen Akaydın'ı yurttaşlar ilgiyle karşıladı. Köylü kadınların açtıkları gözlemeleri yurttaşlarla birlikte yiyen Akaydın, köylülerle sohbetini sürdürdü. Ulusal Kanal'a açıklamalarda bulunan Akaydın, Ahmetler köylülerinin mücadelesini 'namus direnişi' olarak niteledi.

Halkın Su Kaynaklarına El Atılmasının Kabul Edilebilir Bir Yanı Yok

Ahmetler köylüsünün haklı davasına vurgu yapan Akaydın izlenimlerini şu sözlerle paylaştı; "Burası küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan çok müstesna bir köy ve bu köyün can damarı olan su kaynaklarına el atılmış durumda. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Ama en az bunun kadar önemli olan diğer bir tarafı Anadolu'nun gerçekten bağrında çok güzel bir habitatı olduğunu gördük buranın. Burada çok özel bir yabanıl hayat olduğunu gördük. Tabi ki böyle bir inşaat buradaki yabanıl hayatı tamamen söndürecektir. Turistler için de çekici bir merkez olduğunu duyduk. Böyle yerleri de turistler gerçekten çok sever, ekolojik turizm adı altında. Turizmi de baltalayıcı özelliği var. Bunların hepsi çok üzücü.

Bizim burada bugün varlığımız, halkımıza moral desteği sağlamak, bir miktar belediyenin kaynaklarıyla lojistik destek sağlamak. Ama gördüm ki bunun ötesinde, bu köylün evladı olan avukatımız var, zaten gerekenleri yapmış yargı sürecinde. Ama orada da üzücü olaylar var. Doğru dürüst duyurulmadığı için müracaatta zaman aşımına uğradığı gibi bir olumsuzluk var. Buda hakikaten benim tepkimi arttırıyor. İnşallah, Yüksek Yargıda temyiz aşamasında bu işe bir müdahale olur. Burası yalnızca Manavgat'ın değil, Akseki'nin de doğal yaşam alanı. Dolayısıyla bunun Akseki'de de duyurulmuş olması lazımdı. Avukatımızdan duyduğum kadarıyla Akseki'de duyurulmamış olması da hukuksuzluk anlamına çıkıyor."

Jandarmanın HESçi Şirketi Koruma Pozisyonuna Düşürülmesi Üzücü

HESçi şirketin iftiralarla kanyona gelmesini sağladığı Jandarmanın, zaman zaman köylülerle karşı karşıya getirilmesine de tepkisini dile getiren Akaydın; "Burada gördüğüm kadarıyla bir takım Jandarma birliği var. Yazık bu Jandarma birliğinin burada, köy halkının çok haklı davasında, yatırımcı firmayı koruma pozisyonuna düşürülmesi de, bir noktada halkla karşı karşıya getirilmesi de çok üzücü. Burası Jandarmanın kolay konaklayacağı bir yer de değil. Askerlerimiz adına da çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Bu, Rant Beklentisiyle Haklara Saldırıdır

Akaydın ayrıca Ahmetler Kanyonu'nda kurulmak istenen HES'le ilgili olarak, 'rant beklentisiyle her türlü haklara saldırı' yorumunda bulundu. Enerji üretmeye karşı olmadıklarını fakat enerji elde etmenin değişik yolları olduğunu söyleyen Akaydın, yaban hayatı yok ederek ve Ahmetler köylüsünün haklarına müdahale ederek yapılacak HES'e karşı olduklarını söyledi. Akaydın Büyükşehir Belediyesi olarak Ahmetler köylüsünün yanında olduklarını belirtti.

Ahmetler Huzurlu Bir Köydü, Ta ki HES'e kadar

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de buradaki haklı mücadeleyi anlamak için Ahmetler köyünü ve köylüsünü tanımak gerektiğinin altını çizdi. Ahmetler köylüsünün zor koşullarda hayatını idame ettirdiklerini, tarım ve küçükbaş hayvancılıkla geçindiklerini söyleyen Sözen, Ahmetler köyünü HES olayları yaşanana kadar 'huzurlu bir köy' olarak niteledi. Köylülerin HES'in yapılması halinde bölgeyi tamamen bitireceği konusunda haklı bir tepkisi olduğunu, bununla ilgili olarak da burayı kaybetmeme adına bir duruş sergilediklerini kaydeden Sözen, Ahmetler Köyü'ne kurulmak istenen bu HES'in yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Asker ve köylünün zaman zaman karşı karşıya getirilmesine ve bazı durumlarda meydana gelen can yanmalarının kendisine ızdırap verdiğini söyleyen Sözen, "Asker bizim askerimiz, köylü bizim köylümüz. Bu çatışmayı durdurmak adına bu projenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kıymetli yetkililerin bunu yeniden yorumlayacağına yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Siyasetçinin Öncelikli Görevi Halkın Yanında Olmak

CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök de köylülerin verdiği haklı mücadelenin sonuna kadar yanlarında olacaklarını belirtti. AKP ve MHP'li yöneticilere çağrıda bulunan Kök, siyasetçilerin öncelikli görevinin halkın yanında olmak olduğunu belirterek, "Burada tüm siyasi partilere oy veren köylülerimiz yaşamakta. Gelsinler, köylülerimizin hak arama mücadelesinin yanında olsunlar" ifadelerini kullandı.

Öte yandan demokratik kitle örgütlerinin ve çevrecilerin Ahmetler Köylüsüne desteği sürüyor. Nükleer Karşıtı Platform Antalya Yürütmesi, Halkevleri ve Alevi Kültür Dernekleri Konyaaltı Şubesi de Ahmetler Köylüsünü ziyaret etti. Ayrıca köylülerin ve çevrecilerin internet ortamından başlattıkları 'Ahmetlerde HES'i İptal Edin başlıklı' imza kampanyası da sürüyor.

Haber: Devrim Dönmez - Fotoğraf: Özkan Dizlek

ulusalkanal.com.tr