Kürt çevrelerinde Öcalan tartışması
Aydınlık’ın yayınladığı ‘İmralı’daki Apo’ yazı dizisi tartışmayı başlattı. Kürt çevrelerinin haber sitelerine ve gazetelerine yansıyan tartışma büyük yankı uyandırdı
Aydınlık’ın 16-24 Aralık günlerinde yayımlanan “İmralı’daki Apo diyor ki...” dizisi, yolsuzluk operasyonu nedeniyle bir süre gündemin gerisine düşmesine rağmen, Kürt çevrelerinde yoğun olarak tartışılmaya başlandı. PKK, ilk günden itibaren sessiz kalma tutumunu benimsedi. PKK yöneticileri yazı dizisi yayımlandığında konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Fakat, Aydınlık’taki yazı dizisi başladığı ilk günden itibaren PKK/BDP içinde oluşan soru işaretleri üzerine, PKK Aydınlık düşmanlığıyla tartışmayı bastırmaya çalıştı.
İlk yazı Fikret Yaşar imzasıyla kurdistan-post.eu sitesinde yayımlandı. İsmail Beşikçi’nin 1 Ocak’ta yine aynı yerde PKK yöneticilerini ve Abdullah Öcalan’ın konuyla ilgili açıklama yapmayışına dikkat çekmesi tartışmayı alevlendirdi. Bunun üzerine PKK yayın organlarında uzun süredir yöneticilik yapan Ferda Çetin 4 Ocak’ta ANF’de “İsmail Beşikçi siyasete giriyor” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ferda Çetin, Aydınlık’ta yayımlanan yazı dizisinin “asparagas” olduğunu iddia etti. Bunun üzerine tartışma büyüdü.
Beşikçi: Öcalan neden açıklama yapmıyor
Bir süredir PKK ve Abdullah Öcalan’ı eleştiren İsmail Beşikçi, yine aynı internet sitesinde 1 Ocak’ta yayımlanan yazısında “Öcalan neden açıklama yapmıyor” diye sordu.
Beşikçi şunları yazdı:
“Aydınlık Gazetesi, 16 Aralık 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında 9 gün ‘İmralı’daki Öcalan Diyor ki’ başlıklı dizi yazı yayımladı. Bu yazı dizisine karşı, şimdiye kadar, Barış ve Demokrasi Partisi’nin(BDP), Halkların Demokratik Partisi’nin(HDP), Kandil’deki PKK ve KCK yöneticilerinin, Demokratik Toplum Kongresi’nin(DTK), bir açıklama yapmamış olmaları, bu yazı dizisine karşı bilmiyor, görmüyor, duymuyor tavrı izlemeleri dikkate değer bir durumdur. Bu yazı dizisine karşı Abdullah Öcalan’ın da açıklama yapması elbette önemlidir. Aynı zamanda gereklidir. (...) Öcalan, devlete katılmak için geldiğini, devlete hizmet etmek için geldiğini anlatıyor. Hiçbir şey istemediğini, hizmet için fırsat verilmesini istiyor. ‘Devletin bir eriyim’ diyor. ‘Şehit analarında özür dileyeceğim’ diyor. ‘En iyi Türk benim’ diyor. ‘Kendimi Türk’ten daha fazla Türk hissederim’ diyor. ‘Anayasal hak istemenin anlamı yok çünkü siyasal haklar zaten Anayasa güvencesi altında’ diyor. ‘Irak’ta ve İran’da kullanacağınız güç oluruz’ diyor. ‘Talabani ve Barzani ilkeldir, ABD işbirlikçisidir’, diyor. PKK’nin Barzani’ye ve Talabani’ye saldırması için, Genelkurmay’ın plan yapmasını öneriyor. (...) 9 gün boyunca, Öcalan bunları benzer önerileri defalarca dile getiriyor. (...) bu açıklamalarla, PKK’nin var olma biçimi arsında derin bir çelişki, uzlaşmazlık görüyorum.”
PKK yayın organı: Asparagas
PKK’nın yayın organlarında uzun süredir yöneticilik yapan Ferda Çetin, Beşikçi’nin yazısı üzerine ANF’de ve Avrupa’da yayımlanan Yeni Özgür Politika’da yayımlanan yazısında Aydınlık’taki dizinin “asparagas” olduğunu iddia etti.
“Beşikçi, Aydınlık gazetesinde yazılanlardan hiçbir kuşku duymuyor” diyen Ferda Çetin, şöyle devam etti:
“Buna göre Öcalan, sanki İmralı’da pazarlığa oturmuş gibi anlatıyor da anlatıyor. Beşikçi’ye göre Öcalan ‘devlete hizmet için geldim, ben devletin bir eriyim’ dedikten sonra başlamış sıralamaya: ‘En iyi Türk benim, Türkçeyle yaşarım, bütün işlerimi Türkçeyle hallederim, Hakkari’ye Türkçe öğreteceğim, hem de İstanbul Türkçesini’ demiş. Öcalan, ‘İran’da ve Irak’ta kullanacağınız güç oluruz...Talabani ve Barzani ilkeldir, ABD işbirlikçisidir, onlara saldırmamız için Genelkurmay’ın bir plan yapması yeterlidir’ demişmiş.
PKK yöneticisi Mela Delili, ‘doğru değil’ diyemedi
“Aydınlık gazetesinin yayınladığı asparagas haberden, sözde İmralı tutanaklarından zerre kadar kuşku duymuyor. Beşikçi, Kürt Halk Önderi Öcalan’ın bütün bunları konuştuğundan adı gibi emin. O nedenle Kürt halk Önderi Öcalan’ı ve KCK yetkililerini acilen bu konuda açıklama yapmaya çağırıyor. Beşikçi’nin kanıtı ve tanığı çok sağlam: Aydınlık Gazetesi!. (...) Beşikçi, Aydınlık gazetesinin 9 gün süren yalan haberine büyük bir keyifle ortak oluyor.”
PKK’nın Avrupa’da yayımlanan gazetesi Yeni Özgür Politika’da Beşikçi’nin yazısı üzerine Mela Delili imzasıyla yayımlanan yazıda, Aydınlık’taki yazı dizisiyle ilgili “Doğu Perinçek’in kanalı ve televizyonu ne demiş; (...) PKK’nin işi gücü bunlarla değildir. PKK bunlara çok çok gerekli olmadıkça tenezzül edip cevap vermez” deniyor.
(yeniozgurpolitika.blogspot.com)
Öcalan tartışılıyor
Fikret Yaşar, PKK’dan ayrılanların yazılarının yayımlandığı sitede şöyle yazdı:
“Aydınlık Gazetesinin son günlerde Öcalan’ı konu alan yayınları dikkat çekmektedir. Konuyu işleyiş niyetine bakılırsa eğer; Kürd milliyetçilerle Türkiyelileşmek isteyen Kürdleri karşı karşıya getirmek, istiyor gibi yorumlanabilir..!” Yaşar yazısını, “İlginç olan demokratik kültürü öne süren Apo’cuların anti demokratik tavırla Öcalanın neden olduğu çelişkili durumları eleştiriye kapatmalarıdır” diye bitiriyor. Sözkonusu yazı üzerine sitenin yorum kısmında yoğun bir tartışma başladı. Aralarında BDP’ye oy verdiğini söyleyenlerin de bulunduğu yorumcuların büyük kısmı Öcalan’ın liderliğini, Aydınlık’ta yayımlanan sözlerini ve Türkiye’ye teslim edildiğinde yaptığı açıklamaları tartıştı.
PKK kurucusu D. Ali Küçük: Yalan olduğunu söyleyemiyorlar
Beşikçi Hocayı “PKK ve Kürt düşmanı “ ilan etmek bir zorlamadır. Düşünün her şeyi ile kendisini kabul ettiren ve bir Türk olduğu halde bütün çalışmalarını Kürtlere ve Kürdistan’a adayan bir bilim insanı düşman ilan ediliyor. (...) Bu sorgu ifadelerini başta Ferda Çetin’in bilmesi gerekiyor. Avukattır. Hukuki ve adaletli davranması istenebilir. Sorgu ifadelerini kim kullanmış ve ne hesapla kulanmış kimse ona ortak olamaz. (...) Önemli olan bunun doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde konuşmaktır. Çünkü yalan olduklarını ve düzmece olduklarını söyleyemiyor. (...) Öcalan “ben direniyorum”, KCK’de Öcalan’ın direndiğini söylüyor. Örneğin biz neden yakalandıktan sonra “Öcalan’a ilaç verildi” dedik. 6. Kongreden sonra bu açıklama yapıldı. Çünkü sorguda söylenenler yansımıştı, beğenmiyorduk. Sonra bu tutum geri alındı.
Sorgu ifadelerini sonradan okuyan oldu. Örneğin ben bir kısmını okudum. Aydınlık gazetesinde yazılanlarla benzerlik arz ediyordu. Ferda Çetin, İsmail Beşikçi’ye ithamdan bulunduğun için bu kadarını yazdım. Özgür Politika çıkıp Aydınlık “yalan söylüyor” alın size direniş tutanakları diyebilirdi. (nerinaazad.com)
***
Burkay çevresinden Çetin Taşçı: Benzerlerini hepimiz okuduk
oBeşikçi yazısında kendisinin önemli bulduğu konulara ve genel itibariyle de doğru noktalara değinmiştir. “Referans olarak Aydınlık gazetesini alıyor” eleştirisi ise komik tabii ki. Aydınlık’ta yayınlanan ifadelerin benzerlerini zaten hepimiz okuduk, bir kısmımız eleştirdi, bir kısmımız ise bu ifadelere kendinden menkul anlamlar yükledi veya yüklemek zorunda kaldı.
(nerinaazad.com)
***
Eski PKK’lı Hasan Bildirici: Öcalan, devlet yetkilileriyle günlük mesai içinde
oPKK’nın yayın organı Özgür Gündem’in eski yayın sorumlularından ve PKK’nın MELSA Yayınevi kurucusu Hasan Bildirici, gelawej.net adlı internet sitesinde 5 Ocak’ta yayımlanan yazıda Ferda Çetin’in yazısı üzerine şöyle yazdı:
“Şimdiki Öcalan ile Türk devlet yetkilileri İmralı’da günlük mesai yapıyor, BDP heyeti ile olan toplantılara devlet gözlemci ve aynı zamanda müdahil olarak katılıyor. Kandil ve Avrupa’ya giden Öcalan mektuplarına da devlet görevlileri aracılık yapıyor. PKK’yi Öcalan kurdu, fakat PKK başka bir Öcalan yarattı. PKK’nin yarattığı tabu Öcalan, PKK’ye de yük haline geldi.
***
Rızgari çevresinden Ömer Özmen: Okçuoğlu, gerçeği açıklasın
oFerda Cetin’in doğruyu bulma gibi bir derdi olsaydı, Aydınlık gazetesindeki iddiaların doğru olup olmadığını, bizzat Öcalan ın avukatlarından öğrenme imkanı vardı. Öcalan’ın Emniyet ilk sorgu ve Savcılık ifadesine ulaşabilirdi. Eğer bu ifadeler, Aydınlık’ta yayınlanan ifadeler ile uyuşmadığı durumda; o zaman Sayın Beşikçi Aydınlık gazetesinin etkisinde kalmakla suçlanabilirdi. PKK’ye yakınlığıyla bilinen Ferda Cetin in bu ifadelerden habersiz olduğu düşünülemez.
Öcalan’ın İmralı’ya getirildiği günlerde Serbesti dergisinin yazarı ve bir araştırmacı olarak bu ifadelerine ulaştım. Hatırladığım kadarıyla ifadeler; 35 sayfa, 51 sayfa ve 10 sayfalık bölumler halindeydi. Hepsini defalarca okudum. Yazarı bulunduğum derginin Sahibi Ahmet Zeki Okcuoğlu , Öcalan’ın ilk avukatı olduğu için bu ifadeleri kolayca temin etme imkanım oldu.
Sözkonusu dönemde, yazarı bulunduğum dergide, birkaç arkadaşım ile birlikte, bu konu ile ilgili görüşlerimizi ve eleştirilerimizi yayınladık. Öcalan’ın duruşunu desifre ettik. Öcalan’ın sözkonusu ifade tutanaklarından okuduklarım ile Aydınlıkta yayınlanan iddialar bire bir örtüşüyordu. Bu ifadeler, halihazırda, A.Zeki Okcuoğlu nun ve Doz Yayınevinin arşivinde mevcuttur. Konunun gündeme girdiği ve Beşikçi gibi saygın bir bilim adamının ağır hakaretlere ugradığı bu günlerde, A. Zeki Okcuoğlu nun suskunluğuna bir anlam veremiyorum. Neden arşivindeki ifade tutanaklarını yayınlıyamıyor?
(rojevakurdistan.com)
***
Serbesti: Tepkisizliğin nedeni, yazılanların doğruluğu
oAydınlık Gazetesinde yazılanlara tepki göstermiyorlar. İsmail Hoca’ya tepki gösterenler çok iyi biliyorlar ki yazılanların hepsi Öcalan’ın mahkemelerde yada İmralı pazarlıklarında verdiği teslimiyet beyanlarıdır ve gerçektir.
(serbesti.net)
***
Jan Dost: PKK resmi olarak yalanlasın
oZaten Aydınlık’ta çıkan iddialar, resmi bir şekilde PKK tarafından yalanlanmalıdır. O zaman, Ferda gibi birinin; bizi, varlığımızı Cudi Dağı gibi savunan Beşikci’ye saldırmasına, Kürt halkının düşmanı ilan etmesine gerek kalmaz.
(rizgari.com)
Aydınlık