Kılıçdaroğlu: Nazlı Ilıcak niye hapiste?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Adaletin olmadığı bir yerde yürüyoruz. Haklarımızı arıyoruz. "dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı kast ederek "Birisi benim haklarımı bana bir lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğünü hatırlatıyorum. Sen diktatörsün diyorum. " görüşünü dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Adaletin olmadığı bir yerde yürüyoruz. Haklarımızı arıyoruz. "dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı kast ederek "Birisi benim haklarımı bana bir lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğünü hatırlatıyorum. Sen diktatörsün diyorum. " görüşünü dile getirdi.
"Adalet Yürüyüşü"nün 6'ncı gününde mola yerinde sembolik grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Soruyorum, neden bu yürüyüş. Bu soruyu soruna şunu sormak istiyorum. Sen adaletten ne anlıyorsun? Biri haksızlığa uğradığı zaman mı adaletsizliğe uğradıktan sonra söz edeceksin? Adaleti hep birlikte savunmak bizim ortak görevimiz değil mi? Şunu söyleyeyim, bütün peygamberler adaletten yana olmuştur. Adalet bu kadar soylu bir kavramdır. Ben kendim için yürümüyorum. Ben adalet arayan bütün mağdurlar için, bütün mazlumlar için yürüyorum. Kim adaletten şikayetçiyse, kim adalet beklentisi içindeyse ben onun yanındayım ve onun hakkını sonuna kadar savunacağım. Bu benim insanlık görevimdir.
CHP'ye oy vermiş veya vermemiş, sempati duysun veya duymasın, eğer bir haksızlığa uğramışsa ben haksızlığa uğramışımdır. O nedenle adalete karşı durmak değil, adaleti sağlamak insanlığın görevidir. Ben insan gibi yaşamak istiyorsam, komşularıma, hiç tanımadığım insanlara selam vermek istiyorsam adalet olmak zorundadır. Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Adaletin olmadığı yerde insan yoktur. Bize doğuştan gelen haklarımızı veya anayasal haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var.
Efendim yürüyorsunuz, lütfediyoruz biz size. Bunu tarihte firavunlar söylerdi, günümüzde de diktatörler söylüyor. İnsan olarak doğdum, benim doğuştan haklarım vardır. Demokratik bir ülkede yaşıyorum, anayasal haklarım vardır. Birisi benim haklarımı bana bir lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğünü hatırlatıyorum. Sen diktatörsün diyorum.
"Hâkimlere talimat verdiğini ispat edersem, onurunla istifa edecek misin?"
Bu arada bir konuya daha değinmek isterim; AYM. AYM 20 Temmuz darbesinden sonra sınıfta kalmıştır. AYM'nin saygı değer üyelerine seslenmek isterim. Neden karar vermiyorsunuz? Eski kararlarınıza neden sahip çıkmıyorsunuz? Eski kararlarınızın arkasında neden dik durmuyorsunuz? Milletvekilleri hapisteyken niye sessiz duruyorsunuz? Milli irade, milli irade diyenlere neden "Siz milli iradeyi hak etmiyorsunuz" diyemiyorsunuz? Eğer diğer hakimlerin yaptığı gibi siz de çay toplamaya meyilliyseniz söyleyecek bir şey yok. Ama yok biz hukuk okuduk, adalet dağıtacağız, onurluyuz diyorsanız Saray'a bakmayın. Onurunuzla durun. Biz de size saygı gösterelim. Ve bu saygıyı biz size göstereceğiz, siz de kararınızı verin, bekliyoruz.
Efendim darbecilerin bir özelliği daha var yalan söylediklerine inanmazlar. Geçenlerde biri demiş ki, anayasanın 138'inci maddesi var. Ne diyor okuyayım; hiçbir organ, hiçbir makam, hiçbir merci yargı kararlarının uygulanmasında tavsiye ve telkinde bulunamaz. Ben buna uyuyorum, böyle bir yetkim de yok benim. Bu düzenleme iktidar sahipleri için getirilmiştir. Şimdi ben buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Bana 138'inci maddeyi hatırlatan beyefendiye çağrı yapıyorum; senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini ben ispat edersem, onurlu ve namuslu bir şekilde istifa edecek."
"Nazlı Ilıcak niye hapiste?"
5 günlük er Ömer Kaya, 290 gün mapusta yattı. Yine 3 gündür asker, hala hapiste duruyor İsmail Sade. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın işlerine son verildi. Öğretmen, çocuklarımızı yetiştiriyorlar. Bir yanlışları varsa söyleyin. Ellerine silah aldılarsa söylesin biz de bilelim. Ellerine bir kağıt almışlar, ‘işimizi istiyoruz’ Açlık grevi yaptılar. Biber gazından tutun, tekme tokata kadar her şeyi yaptılar. ‘En iyisi bunları terörist diye alalım hapse atalım’ Bugün ikisi de cezaevinde yatıyor. İkisine de selam gönderiyoruz.
Sadece darbe dönemlerinin özelliği, gazetecilere de düşmandır bunlar. Nerede bir özgür gazeteci varsa, hükümeti eleştiren varsa hapiste. Kadri Gürsel, Murat Aksoy, Ahmet Şık, Nazlı Ilıcak, Gökmen Ulu, Mediha Olgun niye hapiste? 156 gazeteci niye hapiste? Çünkü Türkiye bir darbe süreci yaşıyor. TBMM Başkanı’na söyledim. Aynen şu cümleleri kurdum, eğer bir ülkede 156 gazeteci hapisteyse siz o ülkede demokrasi olduğunu kimseye anlatamazsınız dedim.