Hükümete ve Bakanlığa İnanmıyoruz
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Çalışan Sağlık Emekçileri 'İş Güvencemiz Kırmızı Çizgimizdir' Diyerek Hükümeti Uyardılar
Haber: Devrim Dönmez
Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan işçiler taşeron sistemine karşı açtıkları mücadele bayrağını daha da yükseltmekte kararlı. İşçiler, Yargıtay'ın '1300 taşeron işçisinin hastane personeli oldukları kararını' hatırlatarak, kararın uygulamaya geçmediğini belirttiler. Sağlık emekçileri, taşeron çalışmayı 'hileli çalışma' olarak tescilleyen idari ve yargı kararlarını tanımayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile 11 yıllık iktidarı boyunca taşeron işçi sayısını dört katına çıkaran AKP hükümetine güvenmediklerini bildirdiler. Taşeron sistemini sağlıktan süpüreceklerini haykıran emekçiler, AKP Hükümeti'nin ilerleyen günlerde Meclis'e getirmeyi planladığı 'Ulusal İstihdam Stratejisi' ni 'ucuz işgücü yaratma stratejisi' olarak niteledi. Hükümeti 'iş güvencemiz kırmızı çizgimizdir' diyerek uyaran sağlık emekçileri, işçilerin artık yalanlara, vaatlere, müjdelere inancı kalmadığını belirttiler.
AKP Patronların Taleplerini Yasalaştırıyor
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde bir araya gelen emekçiler adına açıklamayı yapan DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Şube Başkanı Bekir Çivi, işçiyi müjde haberlerinin yaldızları ile saklanamayan büyük bir saldırı dalgası beklediğini ve işçileri güvencesizliğe mahkum edecek yeni düzenlemelerin kapıda olduğu kaydetti. Hazırlanan paketlerle patronların taleplerini yasalaştırmaya çalışan AKP hükümetini uyaran Çivi, "İş güvencemiz ve kazanılmış haklarımızı gasp ettirmemek için bizler de büyük bir direnişe hazırlanıyoruz" diye konuştu.
AKP'ye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na İnanmıyoruz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesini 'ucuz işgücü yaratma stratejisi' olarak nitelendiren Çivi, pakette kazanılmış en temel haklara saldırının ve güvencesiz çalışmayı yerleşik hale getirmenin yer aldığını belirtti. Çivi; " Gündeme üç konu var. Alt işveren ilişkinin yeniden düzenleyecekleri bir yasa ile taşeron çalışmayı yerleşik hale getirip yaygınlaştırmak. Kıdem tazminatımızı fona devretme bahanesiyle ortam kaldırarak bizleri güvencesizliğe mahkum etmek. Özel istihdam büroları aracılığıyla modern köle pazarları kurmak" diye konuştu. İşçilerin artık yalanlara, vaatlere, müjdelere inancı kalmadığını belirten Çivi, taşeron çalışmayı 'hileli çalışma' olarak tescilleyen idari ve yargı kararlarını tanımayan, sendika ve toplu sözleşme hakkını bilgisayar oyunları gasp ettiğini belirttiği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın işçilerin yararına yasa düzenlemesi yapacağına inanmadıklarını dile getirdi. Çivi, 11 yıllık iktidarı boyunca taşeron işçi sayısını 4 katına çıkaran ve kamuyu 600 bin taşeron işçinin işvereni haline getirerek devleti en büyük taşeron patronu yapan AKP hükümetinin de işçilere vaat edecek hiçbir şeyi kalmadığını söyledi.
İşçiler Gelen Saldırılara Örgütlü Güçle Dur Diyecek
Taşeron sistemine karşı verdikleri mücadelede örgütlü mücadelenin önemine dikkat çeken Çivi bundan sonra işçilere yönelen saldırılarda da örgütlü güçle yanıt vereceklerini bildirdi. Çivi, "Taşerona karşı 10 yıllık mücadelemizde kazanılmış tüm haklarımızın örgütlü mücadelemizin eseri olduğunu gördük. Yasal haklarımız olan yıllık izinlerimizi, fazla mesailerimizi ancak sendikamız çatısı altında örgütlendikten sonra kullanabildik. Şimdi haklarımızı gasp edecek, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak yeni saldırılar karşısında da örgütlülüğümüzle durarak, bizim için hayati öneme sahip iş güvencemizi var gücümüzle savunacağız" ifadelerini kullandı. Çivi emekçilerden sınıf dayanışması istedi; "Tüm sınıf kardeşlerimizi iş güvencemize, geleceğimize kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için bizlerle birlikte mücadeleye çağırıyoruz.Müjdeli haberlerin ışık tuttuğu bir gelecek bizlerin mücadelesinin sonucu kazanılacaktır" diye konuştu.
Bakan Suç İşliyor
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Aybar ve DİSK'e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı MustafaYahyaoğlu işçileri eylemlerinde yalnız bırakmadı. Açıklamada söz alan Aybar işçilerin her zaman mücadelelerinde yanında olduklarını kaydetti. Yine açıklamada söz alan Yahyaoğlu ise hangi iş kolunda çalışılırsa çalışılsın emekçilerin karşılaşacakları sorunlarının aynı olduğunu belirterek, tek başına kurtuluşun olmadığını söyledi. Üniversite hastanesinin işçisi oldukları mahkeme kararı ile belli olmasına rağmen, işverenlerin bir oyun oynadığını, bu oyuna da Bakanlığın çanak tutuğu görüşünü dile getiren Yahyaoğlu, "Böyle bir hukuksuzluk, böyle bir devlet yönetimi olamaz. Biz bunu reddediyoruz. Bakanlık hukuku uygulamak zorundadır. Bu memlekette yasalara rağmen Bakanlık yapamaz" ifadelerini kullandı. Savcılara çağrıda bulunan Yahyaoğlu, "Diyoruz ki bu Bakan suç işliyor. Yargı kararlarını uygulamıyor. Kararları uygulamak keyfi bir şey değil" diye konuştu.
Sağlık emekçileri eylem boyunca 'Taşeronu Sağlıktan Süpüreceğiz', 'Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz', 'Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek', 'Tayyip Sen Yaşa 800 Lirayla' sloganlarını attılar. Açıklamanın ardından işçiler hastaneye dönerek iş başı yaptılar.
ulusalkanal.com.tr