TEMA Vakfı’ndan çay üreticilerine uyarı

TEMA Vakfı, çay tarımında uygulanan gübreleme konusunda üreticilere uyarılarda bulundu.

TEMA Vakfı’ndan çay üreticilerine uyarı

TEMA Vakfı Rize Temsilcisi Nevzat Özer, çay tarımının başladığı 1940 yıllardan 1970’lere kadar ağırlıklı olarak gübrelemenin organik gübre kullanılarak yapıldığını hatırlattı ancak çay alanlarındaki genişleme ve hayvancılıktaki gerilemenin kimyasal gübre kullanımını hızla yaygınlaştırdığını belirtti. Aşırı miktarda asidik karakterdeki 'şeker gübre' olarak adlandırılan Amonyum Sülfat gübresinin kullanıldığını belirten Özer, "1990’lı yıllara gelindiğinde çay topraklarının büyük bölümünün şiddetli bir asitleşmenin tehdidine girdiği görülmüş, bunun üzerine 25-5-10 (NPK) kompoze gübresi tavsiye edilmiş ve kullanılmaya başlanılmıştır. Ne yazık ki bugün çay topraklarının sadece yarısında bu gübre kullanılmaktadır. Çay topraklarını asitleştiren, topraktaki, sudaki canlı yaşamı yok eden amonyum sülfat, nitrat gibi gübreler kullanılmaya devam edilmektedir. Önerilen gübre dekara 70 kilogram civarındadır. Oysa üreticilerin yüzde 85’i dekara 100 kilogramdan fazla kimyasal gübre kullanmaktadır. Rize ortalaması dekara 138 kilogramdır. Gübre bitkinin üzerine serpilerek veriliyor. Serpilen gübrenin üçte biri buharlaşarak atmosfere karışıyor, yani boşa gidiyor ve havamızı kirletiyor, sera gazı oluşturuyor. Diğer üçte biri yıkanarak yeraltı sularına ve derelere karışıyor, sularımızı kirletiyor. Toprağa karışan son üçte birlik kısımdan ise toprak canlıları azaldığı için bitki yeterince yaralanamıyor” dedi.

"TOPRAK YOKSA ÇAYDA YOK"

Gübreleme sezonun yoğun bir şekilde sürdüğünü hatırlatan Özer açıklamasını şöyle tamamladı:

"Öncelikle organik gübreleri tercih edin. Kimyasal gübre kullanıyorsanız akademisyenler ve devlet kuruluşlarınca da tavsiye edilen 25.5.10 çay gübresini tercih edin. Toprak asitliğini artıran Amonyum Sülfat yani şeker gübre gibi gübreleri kullanmayın. Dekara 70 kilogramdan fazla gübre vermeyin. Gübreyi ikiye bölün. Mart-Nisan da yarısını, birinci sürgün sonrası da diğer yarısını verin. Gübreyi bitkinin kök bölgesine, mümkün olduğu kadar toprağın 3-4 santimetre içerisine verin. Budanmış alanlarda toprağı mutlaka havalandırın, budama atıklarını küçülterek bahçede bırakın, fabrikalardaki üretim atığı çay çöplerini olgunlaştırarak bu alanlara verin. Yeşil gübre, hayvan gübresi ve kompostlarla toprağı destekleyin. Çay tarımı 70 yılda bölgenin kaderini değiştirmiştir. Göçü, yoksulluğu önlemiş, ekonomik sosyal gelişimin dinamiği olmuştur. Türk halkı herkesten daha çok sevmiştir çayı. Bu topraklarda nice 70 yıllar daha çay üretmek istiyorsak toprağı verimli ve üretken kılmak zorundayız. Bunun birinci yolu ise sağlıklı topraklar, sağlıklı ürünler, sağlıklı insanlardır. Her dem toprak için. Toprak yoksa çay da yok.”

(DHA)

çay tema