Bora Tuzcuoğlu yazdı: Allah ile aldatanlar

Bora Tuzcuoğlu yazdı: Allah ile aldatanlar

"Ey insanlar Allah'ın vaadi haktır.O halde iğreti dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sizi sakın Allah ile aldatmasın." Fatr/5.

İnsanlık tarihinin en büyük zulümleri Allah ile aldatmak şeklinde olmuştur. Ülkemizde de son 13 yıldır iktidar sahiplerinin yaptığı budur. İnsanımızın özellikle dini hassasiyeti olan fakat dinini anadan, babadan yani atalarından öğrenmiş olan mütedeyyin insanlarımız bu büyük istismarın hedefi olmuşlar ve kandırılmışlardır..

Millete vekalet etmesi gereken iktidar ve o iktidarın muktedir vatandaş üzerinde dini inançları kullanarak bir velayet makamı haline gelmişlerdir.

Bu iktidar sahipleri cumhuriyetin bütün birikimlerini ve milli olması gereken kurumları da dahil olmak üzere yabancılara satmışlar ve buradan elde ettikleri yaklaşık 60 milyar doların büyük bir kısmını çocuklarına, ailelerine ve yandaşlarına peşkeş çekmişlerdir. Bunların detaylarını yandaş olmayan basından öğrenebilirsiniz. Burada benim vurgu yapmak istediğim nokta, her söylemlerinde Allah'ı, Kuran'ı dilinden ve elinden düşürmeyen bu şekilci,dinci güruhun insanımızı nasıl kandırıldığını Kuran ayetleri ışığında anlatmak ve açık uyarımı yapmak içindir.

"Halkın eşyasını, değerlerini düşürerek almayın .Yeryüzünde bozguncular olarak fesat çıkarmayın. "Suara/183

"Mallarınızı aranızda haksız ve uydurma yollara baş vurarak yemeyin. Bilip durduğunuz halde insanların mallarından bir kısmını günaha saparak yemek için onları yargıçlara aktarmayın. "Bakara/188.

"Bir peygamberin emanete hıyanet etmesi/kamu malını aşırması, olacak şey değildir. Her kim hıyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir. Sonra her benliğe kazandığı tam olarak ödenir. Hiç birine zulmedilmez." Ali Imran/161.

13 yıllık iktidarları boyunca yaptıkları iyi işler, yönetenlerin görevidir, bir iftihar aracı değildir.Halk onları böyle yapmaları için vekil tayin etmiştir.Ancak bu şekilci, dinci zevat, yüce Allah'ı kendi pazarlarının malı haline getirmişler ve Allah'a, halka, tarihe ihanet etmişlerdir.Burada yeri gelmişken teknik dini bir detayı vereyim. Allah'a kayıtsız şartsız inandığını ve onun ayetlerini hayatına referans yapığını söyleyenler, bu ayetlere karşı en küçük bir taviz, karşıt bir hareket yaptıkları takdirde aşağıdaki ayet ile muhatap olurlar.

"Daha önce insanlara bir yol gösterici olarak Furkan'ı da (iyiyi ve kötüyü ayırt eden ölçü) indirdi. Su bir gerçek ki, Allah'ın ayetlerini örtüp inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Ve Allah hem Aziz'dir hem intikam alıcı."Ali Imran/4.

Bu iktidarın ve onların payandası olan, sultanın sofrasından beslenen ulemanın bizleri Allah ile kandırmaya çalıştıkları bir konu da şudur: Bizden olan Ulu'l Emr'e itaat etmek farzdır diyerek halkı tahakkümleri altına almak isterler ama ayetin devamını okumazlar, ayetin devamında Tenaza'tum kelimesi geçer bunun anlamı niza ,tartışma demektir, Simdi ayete bir bakalım.

"Ey iman sahipleri,Allah'a itaat edin.Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyle tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir."Nisa/59.

Ayette görüldüğü gibi tartışmaya girdiğimizde konuyu Allah'a ve resule arzetmemiz emrediliyor. Burada Allah'a arz etmeyi Kuran'a gitmek olarak açık bir şekilde anlıyoruz. Resule gitmek yine Kuran'a gitmek demektir. Resul elçidir, elçinin görevi Allah'tan geleni (Nebe) kendinden hiçbir şey katmadan iletmesidir. Kuran'ın hiçbir ayetinde Allah ve Muhammed yan yana gelmez, aksi takdirde tesniye (ikileme) olurdu, bu da tevhide(birleme) aykırıdır.

Şimdi, bir müslüman olarak bizi yönettiğini iddia eden Ulu'l Emr'e aşağıdaki ayetler çerçevesinde itiraz etmemiz en tabii hakkımızdır. Eğer bu hakkımızı kullanmaz isek yukarıda zikrettiğim Ali İmran suresinin 4. Ayetinin muhatabı oluruz ki, Allah korusun. Şimdi anlaşmazlığımızı ayetler ışığında yapalım.

"Kalplerinde bir hastalık vardır da Allah onları hastalık yönünden daha ileri götürmüştür. Ve onlar için yalancılık etmiş olmaları yüzünden acıklı bir azap öngörülmüştür. "Bakara/10.

Bu ayetin muhatabı olmalarının sebebi halka devamlı yalan söyleyerek, halkı yanıltmalarıdır. Büyük Orta Doğu emperyalist projesinin eş başkanlarından biri olduğunu 30 küsur yerde söylemesi ve daha sonra inkar etmesi, TSK'yı tasfiye operasyonunun bir parçası olmadığını inkar edip, kandırıldığını söyleyerek günah çıkarması, Suriye ve Libya politikalarındaki yalanlar gibi. (Lütfen you tube da kendi sesinden "Tayyip Erdoğan ve AKP yalanları" yazarak bakınız).

"Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî'dir, çok iyi duyar; Basîr'dir, çok iyi görür."Nisa/58.

Ey iktidar sahipleri böyle mi yaptınız yoksa yakınlarınızı iş başlarına mı getirdiniz? Bal tutan parmağını yalar diyerek, hayvanat bahçesi müdürünü Tübitak'in başına, Bakanlarınızın kardeşlerini, akrabalarını imtihana girmeden çeşitli devlet üst makamlarına hülle ile mi yönetici yaptınız. Lütfen Google'a Akraba Kayırma Partisi yazarak bilgi alınız.

"Ey inananlar, Allah için adaletle şahidlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın, takvaya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allah yaptıklarınızı haber almaktadır."Maide/8.

"Ey iman edenler, öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar,adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğer büker, yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır. "Nisa/135.

İnanın, ayetleri yazarken titriyorum, beynime daha nice ayetler hücum ediyor, utanıyorum, mahçup oluyorum. Nasıl olurda geçici bir dünya hayatı için, siyasetlerini, Allah'ın ayetlerinin önüne geçiriyorlar .Adaleti gözetmeyip, insanlar arasında etnik siyaset yapıyorlar, yoksa bizi vatandaşlıktan çıkarıp tekrar kul mu yapacaklar? Ve bu sorular uzar gider.

Simdi bizim yapmamız gereken, başımızı ellerimizin arasına alıp tekrar düşünmemiz,ve kararımızı ona göre vermeliyiz. Siyasetlerimizi, takımlarımızı, hiziplerimizi, kliklerimizi Allah'ın ayetlerinin önüne mi koyacağız, yoksa elimizin tersiyle itip, aklımızla mı hareket edeceğiz. Bizim vereceğimiz yanlış seçimler diğer insanların da hayatına etki etmektedir. Buna hiç mi hiç hakkımız yok. Bu vebali taşıyamayız.

Lütfen aklimizi,iş işten geçmeden işletelim, ona göre sandığa gidelim ve emaneti ehline verip sadakatimizi Allah.toplum ve tarih önünde gösterelim. Unutmayalım ki KURAN AKILDIR,AKIL KURAN'DIR. (Haris el-Muhasibi.olumu 857).

Emeğe saygı notu: Ayet meallerini, Prof. Dr. Yasar Nuri Öztürk hocanın mealinden yazdım.

Selam, mazlumların ve mağdurların üzerine olsun.

Bora Tuzcuoglu

ulusalkanal.com.tr