Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Tüm senaryolara hazırlıklı olmak lazım

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak "Önceliğimiz yerli kömür. İthal kömür santrallerine bu dönemde olumlu görüş vermeyeceğiz. (Zonguldak'ta) Çalışanın iş güvenliği açısından mevcut çalışan sayısı artmalı. Yatırımın fizibıl olması, işletilebilir olması ve paydaşlarının mutlu olması lazım. Bölgemiz karışık ve zor bir bölge. Çok ciddi krizlere gebe bir bölge. Herhangi bir krize karşı tedbirinizi almanız lazım. Özellikle gaz piyasasında çok ciddi adımlar atıyoruz ve atacağız. Petrol ve gazımızın yüzde 95'ini ithal eden bir ülkeyiz. Bu nedenle yerli ve yenilenebilir kaynaklar diyoruz" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Tüm senaryolara hazırlıklı olmak lazım

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yerli kömüre öncelik verildiğini belirterek, "İthal kömür santrallerine bu dönemde olumlu görüş vermeyeceğiz." dedi.

Bakan Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin yaptığı çalışmalarda çevreselliği unutmadan hareket edeceğini belirten Albayrak, ithal kömüre olumlu bakmadıklarını ifade etti.

Bakan Albayrak, daha önce ithal kömüre olumsuz baktıklarını belirttiklerini ve o günden beri hiçbir ithal santrale lisans verilmediğini vurgulayarak, "Önceliğimiz yerli kömür. İthal kömür santrallerine bu dönemde olumlu görüş vermeyeceğiz." diye konuştu.

Zonguldak'ın kömürüyle Türkiye için önemine değinerek, Türkiye'de emeğin başkenti olduğunu anlatan Albayrak, "Yerli kaynaklar dediğimizde Zonguldak çok önemli. En kalorifik değeri noktasında önemli şehirlerden bir tanesi. Burada ciddi rezervimiz var. Mevcut resmin ortaya koyduğu tablo maalesef herkesin kaybettiği bir tablo. Vatandaş, çalışan, sendikalar mutsuz. Zonguldaklılar mutsuz. Yeni bir model oluşturmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Zonguldak'ta yaşanan söz konusu durum için çok ciddi çalışmalar başlatıldığını anlatan Bakan Albayrak, şunları söyledi:

"Nasıl bir model hedeflediğimiz süreç sonunda ortaya çıkacak. Toplum ve şehirle anlaşarak, adım atacağız. Zonguldak'taki üretimin artması lazım. Yani daha fazla üretim olması lazım. Çalışanın iş güvenliği açısından mevcut çalışan sayısı artmalı. Yatırımın fizibıl, işletilebilir ve paydaşlarının mutlu olması lazım. Paydaş, kamu, özel, herkes bir şey diyor. 'Özelleştirme yapacaklar, satacaklar, alacaklar'. Bütün paydaşların fikirlerini son kertede dinledikten sonra en doğru neticede buluşup, kaynaşarak bir sonuç ortaya koymak lazım. Kazanan da kaybeden de Zonguldak. Bu çerçevede bakmak lazım. Bu noktada rekabetçi ortam konusu hem çalışana hem sisteme hem şehre zulüm. O zaman sistemde bir iyileştirme yapmak lazım. Devlet zarar etsin, desteklesin, herkes mutsuz olsun bu çözüm değil."

Yerli kömürün on sene önce çok cazip olmadığını ifade eden Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yeni bulduğumuz 7 milyar tondan daha fazla yeni rezervler çok önemli. Geçtiğimiz 10 yılla bugün arasında iki tane önemli şey değişti. Bu saydığımız sahaların kalorifik değeri eski Türkiye ortalamasının yaklaşık 2 katı. Eskiden bin kalorilerden bahsederken bugün 2 bin ortalamasını yakaladık. Bu verimlilik açısından çok önemli. Son dönemde yapılan sondajlarla ciddi bir kalorifik değer bulundu. Teknoloji açısından daha verimli, daha geri dönüşü yüksek kazan sistemleri geliştirildi. AB standartlarının bile üstünde çevresel şartları talep ediyoruz."

"TÜM SENARYOLARA HAZIRLIKLI OLMAK LAZIM"

Albayrak, doğalgaz piyasasında son dönemin en çok gündeme gelen projelerinin TANAP ve Türk Akımı olduğunu hatırlattı.

TANAP'ın, Türkiye'nin kaynak çeşitliliği çerçevesi içinde attığı adımlardan biri olduğuna değinen Bakan Albayrak, "Mühendislik ve inşaat işleri planlanan düzeyde gidiyor. Türkiye'nin enerji noktasındaki gaz kaynaklarını çeşitlendirme ile ilgili önemli bir proje ve yolunda gidiyor." dedi.

Albayrak, Türk Akımı'nın da Rusya'nın Ukrayna ile yaşadığı gaz krizi sonrası alternatif pazarlarında yaşanabilecek altyapı sorunlarını ortadan kaldırmak için, pazarlara direkt ulaşmak çerçevesinde geliştirdiği bir proje olduğunu anlattı.

Türk Akımı'nın tedarik problemlerini elimine etmek için, direkt kaynağa gaz arzını sağlamak için geliştirildiğini vurgulayan Albayrak, şu bilgileri verdi:

"Doğalgaz dediğimizde gaz aynı zamanda temiz enerji olması itibarıyla da çok önemli bir enstrüman. Biz gazdan sadece enerji üretiminde faydalanmıyoruz. Özellikle Anadolu'daki yerleşim yerlerinin temiz enerji itibarıyla da gazın kullanımını ısınma amaçlı çok ciddi yaygınlaştırdık. Bu dönem itibarıyla yılda 13 milyara yakın gazı ısınmak için kullandık. Dünya enerji piyasasında yeni bir döneme giriyoruz. LNG kapasitemizi de geliştirmek için çok önemli adımlar atmaya başladık. Devam ediyoruz ve edeceğiz. Önümüzdeki 5 yılda dünya LNG pazarına 100-150 milyar dolarlık LNG kapasitesi gelecek. Önümüzdeki dönemde gaz sadece boru hatlarıyla piyasaya tedarik edilen ve sadece bölgesel noktalara bağlanan bir ürün olmaktan çıkıp, deniz yolu üzerinden petrol gibi dünyaya gemi üzerinde satılabilir bir spot ürüne dönüşen bir sürece doğru son hızla gidiyoruz. Bu, rekabet noktasında maliyet açısından çok önemli gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Sadece boru hattı kaynak çeşitliliği değil aynı zamanda mevcut 2 LNG terminalimizin kapasitesinin geliştirilmesi, 2 FSRU projesinin hayata geçirilmesi, mevcut depomuzun ek olarak geliştirilmesi, mevcut kapasiteyi çok daha fazla arttırarak çalışmalarımıza devam ediyoruz."

Bakan Albayrak, enerjide gelecek 3-5 yıl içinde tüm senaryolara hazırlıklı olmak gerektiğini vurgulayarak, "Bölgemiz karışık ve zor bir bölge. Çok ciddi krizlere gebe bir bölge. Herhangi bir krize karşı tedbirinizi almanız lazım. O boru hattında problem oldu, burada kriz olduyu elimine etme noktasında alternatif süreçleri de buna göre hazırlamanız lazım. Stratejik anlamda bakıldığında alternatif yatırımlarla ilgili özel sektörün yatırıma katkısını göz önünde bulundurarak, özellikle gaz piyasasında çok ciddi adımlar atıyoruz ve atacağız. Petrol ve gazımızın yüzde 95'ini ithal eden bir ülkeyiz. Bu nedenle yerli ve yenilenebilir kaynaklar diyoruz." diye konuştu.